8.Bölüm

14K 808 47
                                    

Hellooo.

Ama okumaya başlamadan önce sizden istediğim iki şey var...
Sol alttaki yıldız boyamayı ve etkileşim için satır aralarına bol bol yorum yapmayı unutmayın.

İyi okumlar- ☁️🙋🏽‍♀️

•••

Nereye gittiğimi bilmeksiniz yürürken elimdeki telefonu sıkı sıkı tutuyordum. Kalbimin çarpışı hâlâ dinmezken gözlerimi sıkıca kapatıp derin bir soluk çektim ciğerlerime.

Abimin beni yeniden kafaya takıp bulmaya çalışacağını az çok tahmin ediyordum ama bu kadar çabuk olacağını düşünmemiştim.
Ah! Kafa dinlemek için geldiğim yerde kafam yine darmaduman olmuştu. Dahada karışmıştı!

Ayaklarımı sürüye sürüye yürürken aklıma hiçbir şey getirmemeye çalışıyordum ama maalesef başarılı olmak epey zordu. Önce Çağlar'ın soğuk tavırları, sonra abimin mesajları. Ahh bana soğuk davranıp o kızla kol kola gülerek yürümesi!

Gerçekten beni en çok sinir eden durum hangisiydi? Neden kalbimin önüne aklımı geçirmeye çalıştıkta kalbime giren duygular daha ağır basıyordu?

Yüzümü sıvazlayıp eğik olan başımı kaldırıp geldiğim yere baktım.

"Hay anasını satayım!" Etrafımda dönerken daha önce gelmediğim, görmediğim yere baktım.

O,dolu kafa ile yürüye yürüye nerelere gelmiştim. Acaba geldiğim gibi geri yürüsem evlerin olduğunu alana geri varır mıydım?

"Ay salak kafam." Elimi anlıma vurup göğe boylu boyunca uzanan ağaçlara baktım.

Kollarımı birbirine sarıp bu sefer arkamı dönerek yürümeye başladım.

•••

ÇAĞLAR'DAN ;

"Ses seda yok daha değil mi?" Bartu'ya göz ucuyla bakıp kafamı olumsuz anlamda salladım.

"Maalesef yok." Diyede yanıtladım.

Tam üç saat olmuştu!

Gökyüzü, günbatımının turunculuğu yerini karanlığa bırakmak üzereydi. Ellerimi saçlarım arasına daldırıp sandalyeye oturdum.

"Bence görevlilere haber vermeliyiz?" Diye ortaya fikir atan Selin'e göz ucuyla baktım.

"Bencede, böyle olmayacak baksana hava çok yakında kararacak." Diye desteklediğinde Bartu, onu başımla onayladım.

"Tamam. Selin haber versin bizde aramaya devam edelim belki karşılaşırız." Dedim ve oturduğum yerden kalktım.

"Ben gidiyorum o zaman." Selin yanımızdan ayrıldığında bende arkamı dönerek yürümeye başladım.

"Haber alırsan ara beni." Bartu'ya cevap vermeden ilerlemeye devam ettim.

Uzun ağaçların içine karışırken gözlerim her bir yeri inceliyordu.

"Zeynep!" Diye bağırdığımda ne ses vardı ne de sedâ...

Neden birden ortadan kaybolmuştu ki? Ellerimi saçlarım arasından geçirip gür bir sesle yeniden bağırdım.

TATİL KÖYÜNDE AŞK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin