12.Bölüm

13.3K 734 122
                                    

Selaaam. Geçiş bölümü tarzında bir bölüm oldu.

Sapanca'da ki son bölüm. Asıl olaylar başlıyor.

Yorum yapmayı unutmayın..

İyi okumalar~

•••

BİR AY SONRA ;

Öyle birine aşık olmalıydık ki başımıza ne gelirse gelsin seni her zaman sığınağımız olsun bilsin, seni her zaman ilk gün ki heycanla bizi sarsın, korktuğumuzda sarılıp her şey geçecek derken bunu hissettirsindi...

Kalbine rehberlik etsin kavgadan sonra bile seni sevmeye devam etmeliydi...

"Bak yapma diyorum şunu. Her tarafım un oldu!" Çağlar'ın elini iterek sandalyeden kalktım.

"Sende her şeye kızıyorsun güzelim. Mızmız çocuklar gibisin." İrileştirdiğim gözlerimle yüzüne bir süre şaşkın şaşkın baktım.

"Sen! Sen bana çocuk mu diyorsun? Aşk olsun yani." Ellerindeki unu çırparak bileğimi tuttuğunda trip atar modunda kafamı başka yöne çevirdim.

"Ne yani sırf yüzüne un sürdüğüm için ve sana çocuk dediğim için bana trip mi atıyorsun? Aşk olsun." Başımı olumlu anlamda yukarı aşağı salladım.

"Yoksa sen özel gününde falan mısın? Hayır yani ben böyle küçük şakaların hoşuna gideceğini düşünmüştüm." Sesi bayık çıkarken fazla uzatmayarak yüzüne baktım ve sonra yanağına sulu bir öpücük kondurdum.

"İki trip atmaya hemen yelkenleri indireceksen asıl sana aşk olsun." Kalktığım yere geri oturup kek hamurunu çırpmaya devam ettim.

Geçen bir ayda pekte bir şey değişmemişti.

Daha yakın olmamız dışında...

Henüz aramızda olan şeyin adını koymasakta ikimizin hisleri de hoşlantıdan öteydi. Onun ilgili hâlleri sevgiye aç olan kalbimi peri masallarındaymış gibi hissettiriyordu.

Onunla sonsuza kadar burada yaşabilirdim.

"Sen hamuru tepsiye döküp fırına ver ve üstünü değiştir. Ben sosunu hazırlarım." İyice karışmış, bol kakaolu kek hamurunu tepsiye dökerek fırına yerleştirdim. Kek hamuru bulaşmış parmağımı arkama alarak Çağlar'ın önüne geçtim.

"Pişt yakışıklı,az baksana." Dediğim, Çağlar'ın hoşuna gitmiş olacak ki gülerek başını kaldırdığında bende güldüm ve hamurlu elimi yanağına sürdüm.

"Böyle daha güzel oldun." Şaşkın şaşkın yüzüme bakarken temiz yanağını sıktım.

"Bu kirli oyunun rövanşını alırım." Dediğinde başımı salladım.

"Ona hiç şüphem yok."

Çağlar'ı ardımda bırakıp koşar adımlarla mutfaktan çıktım ve odama girdim. Lavaboda elimi yüzümü güzelce yıkayıp dağılan saçlarımı taradım.

Temiz birkaç parça kıyafet alarak üstüme geçirdim. Canım deli gibi kek çekiyordu. Çağlar yüzünden kilo almıştım. Göbeğim yavaştan yavaştan merhaba diyordu. Eli öyle lezzetliydi ki...

"Zeynep! Gel hadi." Aşağıdan bağıran Çağlar ile odadan çıkarak aşağıya indim.

"Pişti mi?" Çağlar onaylayarak tezgahın üstünde olan fırın tepsisini kullandı. "Ama daha sıcak. Biraz soğusun." Omzumu silkerek çekmeceden çatal aldın. Keki sıcakken yemek daha güzeldi sosu daha bir güzel geliyordu.

TATİL KÖYÜNDE AŞK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin