5.Bölüm

14.8K 812 92
                                    

Selaam, bölüme geçmeden önce oy vermeyi unutmayın.

Satır aralarına yorumlarınızı bekliyorum.

İyi okumalar-

•••

Güne gözlerimi ilk ben açmıştım.

Ya da öyle sanıyordum...

Bilincim açıkken gözlerim hâlâ kapalıydı. Üstümde de bir ağırlık vardı sanki.

"Günaydın prenses." Üstümdeki beden hareket edince gözlerimi zorlayarak açtım.

Çağlar.

Üstümdeydi ve bana sırıtarak bakıyordu?

"Günaydın da üstümde ne arıyorsun?" Dedim,çatallaşmış sesim ile.

"Sen üstte olmayı mı tercih edersin?" Sözlerine şaşırırken omuzlarından ittim onu. Eşsiz bir kahkaha attığında gözlerimi kısarak ona baktım ve yerimde doğruldum.

"Komik mi Çağlar? En son omuz omuza uyuyorduk nasıl bu hâle geldik merak ediyorum doğrusu."

"Bilmiyorum ama rahatım yerindeydi." Gözlerim şaşkınlıkla aralanırken cevap vermek için dudaklarımı araladım fakat o sırada Çağlar yerinden kalkarak oturma odasından çıktı.

Sözleri hem kalbimi hızlandırıp hemde içimde büyük bir şaşkınlık yaratırken yüzüme gelen saçlarımı arkaya atarak ayağa kalktım.

Kaldığım odaya girip banyoya girdim.

Rutin işlerimi hallederek gardıroptan siyah kot bir şort ve beyaz askılı crop alarak üstüme geçirdim. Boynuma bir kaç kolye takıp saçlarımı taradım.

Kendimden emin olduktan sonra aşağıya inerek mutfağa girdim.

Çağlar hâlâ ortalıklarda gözükmüyordu. Az önceki halimiz aklıma doluşurken kafamı sağa sola sallayarak kendime gelmeye çalıştım.

Bu yanlıştı...

Çaydanlığı çıkarıp çay suyunu koydum.

Dolaptan da hazır olan kahvaltılıkları çıkarıp masaya güzelce dizdim. Su kaynarken krep yapmaya karar vererek hamurunu güzelce hazırlamaya başladım.

Hazır olan hamuru ısınmış tavaya kepçe ile dökerken çayı da demleyerek aradan çıkardım.

Bir süre sonra her şey hazır olduğunda Çağlar'ın hâlâ gelmemiş olması ile yukarıya çıkarak onu kontrol etmeye karar verdim.

Merdivenleri serice çıkarken odasının kapısını çaldım. Ses gelmeyince bir kere daha çaldım kapıyı.

Yine ses, gelmedi...

Of'layarak kapıyı açtım ve içeriye göz gezdirdim.Yatakta yüz üstü uzanmış, kafasını bana çevirmiş gülerek bakıyordu.

"Seni çağırıyorum, duymuyor musun?" Diye hayıflandım. Bu çocuk bugün neden böyleydi?

"Duyuyorum." Yatakta doğruluğunda gözlerimi devirip odadan çıktım.

Aşağıya inerek bardağıma çay koyup yerime oturdum. Kimseyi zorla masaya oturtacak değildim.
Gelmek isterse gelirdi.

TATİL KÖYÜNDE AŞK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin