35.BÖLüm

2.7K 234 89
                                    

Buraya bir adet bölüm paylaştığını sanan ama paylaşmayan, aklı bir karış hava da bir deli bırakıyorum. Kusura bakmayın lütfen ben paylaştım diye biliyordum.

Ben bir bölüm attıktan sonra girmedim wattpade meğersem zaten onu da atmamışım. Özür diliyorum.
İyi okumalar canlarım ❤️💙💜🖤.

"Üçe kadar sayıyorum derken bile araya iki buçuğu koyan vicdanlı çocuklardık biz. Ne ara bu hâle geldik? Bizi bu raddeye, bu hâle ne getirdi?"

35.BÖLüm

Bir insanın size değer verdiğini nasıl anlarsınız ki? Size bakarken parlayan gözlerinden ya da her hareketinizi dikkatle izleyip aklına kazıma çabasından.

Bazen de sadece sözlerinden. Ayvaz bunların hepsini yapıyordu. Ama korkuyordum. Sanki asla mümkün olmayacak bir rüyanın içindeydim.

Gözlerimi açsam herşey bitecek gibiydi. Elimde değildi her an bu mutluluk bozulacak, ben yine hüsrana uğrayan olacak gibiydim.

Bilmiyorum, o sabah gelen mesajın etkisi de olabilirdi. Ya da iki gece önce gördüğüm kâbusun etkisi de olabilirdi.

O günün üzerinden dört gün geçmişti. Ayvaz bir kaç mesaj dışında sessizdi. Kimseye anlatmamış, susmuştum. Ayvaz'ı arasam da söylememiştim.

Uzun zamandır gelmediğim yerdeydim. Yine eski evin bahçesinde oturmuş, resim çiziyordum.

Gözlerim yanımda duran telefonuma takıldı. Bir kez daha mesajlara girdim. Kaçıncı okuyuşumdu bu? Hatırlamıyorum.

Bilinmeyen numara
"Hikayeler hep mutlu sonla bitmez papatya. Papatya diyor değil mi sana? Hoş yakışıyor da isminin yanına. Mutlu son hayallerinin çöküşünü birlikte izlemeye ne dersin?"

Mesajı görünce onu aramıştım, sesini duymak için. İyiydi, sesi de çok iyi geliyordu. Yine bir çıkmaz, yine bir gizem bulmuştu beni.

Bu aralar bir de canımı sıkan bir isim vardı. Ece. Bir gece evine dönerken öldürülen, bana okul hayatımı zehir eden o kız. Niyedir bilinmez. Kâbus gibi çökmüştü üzerime.

İki gece önce ellerini boğazımda hissetmiştim. Onun katili olduğumu söyleyip ölmem gerektiğini söylemişti. Hâlâ etkisi üzerimde idi. Haklıydı. O gece hedef biz idik. Ama olan ona olmuştu.

Üstelik katili de bulunmamıştı. Bir hiç uğruna ölmüş, zarar gören tek kişi olmuştu. Ece veya bir başkası hiç kimse böyle bir ölümü hakketmezdi.

Bilinmezlik yorucuydu. Bilinmezlik delirtirdi. Bilinmezlik berbat bir his idi. Bilinmezlik koca bir boşluk demekti. Ve Ece'nin ölümü bilinmezlikler ile doluydu.

Elimdeki resmi tamamladım. Resme bakınca irkildim. Farkında olmadan Ece'yi çizmiştim. Deliriyor muydun? Psikolojim mi bozuldu acaba?

Eşyalarımı toplayıp yerine yerleştirdim. Usul adımlarla sokaklarda yürüdüm. Biraz yürüyüş iyi gelebilirdi. Gelmeli idi.

Nereye gittiğimi bilmeden, düşüncelerimden kaçmak istercesine yürüdüm. Telefonum titreyince duraksadım. Bir mesaj ve konum gelmişti.

Bilinmeyen numara
"Diren kardeşini özlemiş. Niye onu bulmaya gelmiyorsun papatya?"

Kelimeler birer çivi gibi saplandı bedenime. Anlamak için birkaç kez okudum. Hayır, hayır anlıyordum. Sadece kabul etmek istemiyordum.

Diren'i aradım. Telefon çaldı çaldı, açan olmadı. Defalarca aradım. Her seferinde telesekreteri duydum. Korkuyla yutkundum.

Şeker mahallesi ( yeniden)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin