42.BÖLüm

2.1K 230 77
                                    

Öncelikle rica ediyorum duyuru panosuna attığım şeyleri okuyun. Kendimi görünmez gibi hissediyorum yahu.

Bildiğiniz üzere hastaneye gidecem dedim ve ortadan kayboldum yine. Sadece kan tahlili diye gittim ama kalple ilgili ufak birkaç sıkıntı çıktı.

O yüzden günlerdir doktorlarda sürünüyorum. Kitabın bölümleri ondan dolayı geç geldi. Bol bol satır arası yorum yaparsanız sevinirim.
Keyifli okumalar 💜💙🖤❤️.

"Yaşadığını sanıyorsun,
Sonra bir şarkı çalıyor,
Yaşayamadıkların geliyor aklına,
Sonra mı?
Sonrası hep ziyan..."

42.BÖLüm

Beş ay sonra

"Hayat sormuyor hesabımızı
Sürüklüyor acıta acıta
Müebbet yazıyor cezamızı
Çek diyor acıta acıta."

Ey hayat bu da benim cezam mı? Bu bana biçtiğin bedeller ne için? Çekiyorum evet. Hemde her parçam acıya acıya.

Elimdeki çiçekleri mezarlıkların üzerine bıraktım. biliyordum en başından beri farkındaydım. Biz o depodan tam kadro çıkmayacaktık.

Biz oradan çıktıktan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı.

Ama isterdim ki ölen, canı yanan ben olayım. İsterdim ki bir tek ben eksileyim. Bir tek ben toprak olayım. Oysa olmamıştı.

"Kızgın mısın bana?." Derin bir nefes aldım. Mezarın ucuna oturdum. Ellerimi toprağında gezdirdim.

"Kızgınsın tabi. Gelmedim ya yanına, kızdın bana. Çok gelmek istedim, gelemedim. Ayaklarım hep geri geri gitti." Akan yaşlarımı hızla kuruladım. Ağladığımı görse kızardı.

"Kızlar söyledi hiç kızmamışsın bana. Hiç suçlamamışsın beni. Oysa kızman gerekirdi. Bağırman çağırman gerekirdi." Hıçkırıklarımı tutamadım.

"Niye affettin ki beni? Oysa ben hiç affedilmek istemiyorum ki. Ben affedilmeyi hak etmiyorum ki." Elimin altındaki toprağı sıktım.

Buradaydı artık. Elimin altında, aramızda sadece bu toprak taneleri vardı.

"Dün gece bana gelen sendin değil mi? Rüyama geldin, özledim dedin. Bende çok özledim. Yemin ederim beş ay boyunca her saniye çok özledim.

Ama o kadar çok utandım ki gelemedim. O kadar çok canım yandı ki gelip sana ağlayamadım. Cezamdı bu benim. Kendi cezamı bu şekilde kesebilirim sandım. Özür dilerim."

<><><><><><><>

Beş ay önce depoda

Diren'den

Sırma'nın cümlesiyle pislik herifin sesi tekrar depoda duyuldu. Ah bilseydim bu herifin öyle biri çıkacağını okulda gebertirdim onu.

"Sırmacık görev geliyor. Şimdi herkesi orada bırakıyorsun ve kapıdan girecek olan kişi ile birlikte görevine gidiyorsun. Görevi görünce koşulsuz şartsız kabul edersen de Efe oradan çıkar ve bir hastaneye götürülür."

Korkuyla Sırma'nın kolunu tuttum. Adam sağlam ayak değildi zaten bir de kardeşimi tek mi gönderecektim?

"Sırma gitme."

"Sırma vazgeçtim, özür dilerim tamam mı? Gitme."

"Afra, Efe?"

"Eğer sana birşey olursa ne kendini ne de beni asla affetmez. B-ben sana bunu yapamam."

Şeker mahallesi ( yeniden)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin