Şeker mahallesi ( yeniden)

20.BÖLüm

Geciktiğim için geçiş bölümü gibi birşey oldu. Kusura bakmayın.

Bir önceki bölümde okuyuculardan biri şey yazmış 'Bitirdiğin yerlere köpekler işesin emi."
Allah iyiliğinizi versin. Çok güldüm bu yoruma. Ama ne yapayım ya çok seviyorum şak diye bölüm bitirmeye.😂
O yüzden sizi daha fazla sinir etmeden bölümümü aldım geldim. Bol bol satır arası yorum istiyorum canlarım. İyi okumalar.

"Giden gidermiş de güller elinde kalırmış. Ama dikenleri hep sana batarmış. Gülü dikeni ile seviyorum derken bana sadece dikenini layık gör diye dememiştim. Olsun batan dikenler den akan kan, gözyaşlarıma feda olsun."

20.BÖLüm

Ölüm. Tek kelime iki hece. Senden geriye kalan bir avuç topraktı. Sana layık görülen bir kaç karış toprak. Bir kaç metre beyaz kefen.

Bir de ardından dökülen üç beş gözyaşı.

Yaşam tek kelime iki hece. Yaşam ne demekti? Yaşamak ne anlama gelirdi? Gerçekten yaşayabilmiş, gönlünce ömür tüketmiş kaç insan vardı?

Ben gönlünce ağlayan, ah eden insanlardan değildim. Gönlünce gülen, mutlu insanlardan da değildim. Bir gün ağlamış, bir gün gülmüştüm.

Şimdi karşımda duran adam bana aslında ölüm meleğim olmaya geldiğini söylüyordu. Evden çıkmak için kapıya ilerledi.

Murat ve İz ise bizi izliyordu. Dudaklarımı buruk bir tebessüm kapladı. Dilimden kopan cümleler ile duraksadı.

"İyi de ben ölmek için çok küçüğüm."

Yüzünü bana çevirdi. Sertçe yutkundu. Gözlerini kapatıp başını eğdi. Ağlamaktan nefret ediyorum. Ama yine de ağlıyordum.

"Ben daha gönlümce gülmedim. Mesela hiç balık tutmadım. Daha önce deniz de görmedim. Okumak istediğim birçok kitap var.

İzlemek istediğim filmler, gezmek istediğim yerler var. Bol bol fotoğraf çekmem gerekiyor, hatıralarım çoğalsın diye."

Elini saçlarıma uzatmıştı ki geri çekildim. Başımı iki yana salladım.

"Kimseye aşık olmadım. Ben daha gönlümce sevilmedim ki. Kim niye yaşanmamış günlerimi almak istesin ki?"

"Sırma ben-"

"Ben daha konsere bile gitmedim! Hayallerim var benim. Benim bir mesleğim bile yok! Benim yapmak istediğim çok şey var.

Benden ne istiyorsunuz? Ne demek ben seni öldürmek için geldim!? Ben masumum kimseye bir halt yapmadım."

"Biliyorum! Allah kahretsin ki biliyorum! Ama katilim kızım ben. Verirler elime silahı sık derler sıkarım! Ben buyum lan bu!"

"Ben buyum demekle işin içinden çıkamazsın! Katilsin sen! Bu övünülecek birşey değil be adam değil!"

"Ben bundan başka birşey bilmiyorum. Kendimi bildim bileli bir elimde silah vardı bir elimde sigara. Ben bununla yaşamak zorundayım. Sırma-"

Kesin bir dille sözünü kestim.

"Gitmek istiyorum."

Yüzündeki ifade sarsıldı. Böyle birşey beklemediği çok açıktı.