Benliğini kaybetmiş, adını bile unutmuş, gencecik yaşında boyundan büyük acılara boğulmuş, kendini kirli sanan bir kadın.
İstediği her başarıyı elde etmiş, mükemmel bir hayata sahip olan, her istediğini gerçekleştirmiş bir adam.
Kader bu iki hayatı...
Arabanın içinde nereye gittiğimizi bilmeden ilerlerken öylece akıp giden yolu izliyordum. İçimde büyük bir karmaşa vardı ama ben çok sakindim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bir yanım bağırmak, ağlamak, kendimi parçalamak isterken diğer yanım tüm sakinliği ile duruyordu. Dinlediklerimi tekrar tekrar zihnimde oynatırken ne yapmam gerektiği konusunda emin olamıyordum.
Kendimi karanlık bir yolda kaybolmuş gibi hissediyordum ve bana yolumu gösterecek hiçbir şey ya da hiç kimse yoktu.
Bir anda aklıma gelen fikirle bakışlarımı araba kullanan Karan'a çevirdim.
"Karan beni Mehtap Hanıma götürür müsün?" Dediğimde kısa bir an bana bakıp yeniden yola odaklandı.
Döndüğü yoldan ilerlemeye devam ederken telefonunu çıkarıp bir yeri aradı. Mehtap Hanımın kliniğini aradığını anlayınca başımı koltuğa yaslayıp gözlerimi kapattım.
Mehtap Hanıma olanları anlatmaya ve onun fikrini almaya ihtiyacım vardı. Kafam bu denli karışıkken ban ayol gösterecek, olaylara objektif bir şekilde yaklaşacak tek kişi doktor hanımdı.
"Mehtap Hanım seninle görüşmeyi kabul etti." Karan'ın konuşması ile düşüncelerimi bir kenara bıraktım.
"Teşekkür ederim." Dediğimde ufacık bir an göz göze geldik.
O an Karan'ın gözlerinde hüznü net bir şekilde gördüm.
"Olanlar için özür dilerim Narin. Annemler bana bu konudan bahsetmediği için engel olamadım ve seni koruyamadım. Çok özür dilerim." Karan'ın pişmanlığı sesine yansırken bedenimi ona çevirip yan profilden yüzünü seyretmeye başladım.
Devamlı yolda olan gözleri, dişlerini sıktığı için kasılan çenesi ve düz bir çizgi halini almış dudakları ile öfkesi ve üzgün hali net bir şekilde anlaşılıyordu.
"Senin bir suçun yok Karan. Beni hayatın her kötülüğünden koruyamazsın. Ben bile kendimi koruyamazken bunu kimse yapamaz." Derken iç çektim.
Sözde o lanet yerden kurtulduğumda her şey bitecekti ama hiç de öyle olmamıştı. Önce kendi kendime işkence etmiş, tam bundan vazgeçmişken de tüm hayatımın koca bir yalan üzerine kurulu olduğunu öğrenmiştim.
"Sana bir söz verdim Narin ve ne pahasına olursa olsun bu sözümü tutacağım. Karşımıza ne çıkarsa çıksın seni koruyacağım. Sana yardım etmek için o otel odasına girdiğim andan beri tek isteğim senin iyi olman." Karan'ın sözleri beni kendime getirirken yüzümde ufak bir tebessüm oluştu.