Elimdeki çarşafla üzerimi sıkı sıkıya örterken boş özlerle odanın duvarını izliyordum. Erdi yanımda uzanmış keyifle sigarasını içerken tepkisiz kalmak için tüm irademi kullanıyordum.
Dün müşteriden döndüğümde rahat edeceğimi düşünürken Erdi de benimle kalmış, işini hallettikten sonra gitmektense yanımda kalmaya karar vermişti.
Bu uysal hallerim ona bedenim üzerinde daha rahat hakimiyet kurması için fırsat veriyordu. İçimden deliler gibi karşı koymak, elinden kaçmak gelse de mecburen susuyordum.
Uyuyan yılanı uyandırmamak için biraz daha dişimi sıkmak zorundaydım.
"Buraya geldiğinden beri ilk kez seni becerirken bu kadar zevk aldım." Erdi'nin iğrenç sesi ve sözleri kulaklarıma dolarken bir şey dememek için dilimi var gücümle ısırdım.
Eli çarşafın altında çıplak bedenimi okşarken gözlerimi kapatıp sakin kalmaya çalıştım. Ağzıma dolan metalik tat ile dilimi kanattığı fark edip ısırmayı kestim.
"Bırak artık Erdi." Dediğimde keskin bakışları bana döndü.
Koyu gözlerine baktığımda gördüğüm tek şey saf öfkeydi. Ona karşı geldiğim anda hemen öfkeleniyordu.
"Ne o uysallığın bu kadar mıydı?" Derken tek kaşını kaldırıp dikkatle gözlerime bakmaya başladı.
Yutkunup sesimi olabildiğince normal tutmaya çalıştım.
"Alakası yok. Sadece çok yorgunum ve duş alıp uyumak istiyorum." Cevabım onu tatmin etmiş olacak ki gülümsedi.
"Demek hala küçük uysal bir kedisin. Seni bu kadar uysallaştıran ne Peri?" Gözlerinde kıpraşan şüphe tohumları ile yutkundum.
Bu aralar bu tarz soruları daha sık sorar olmuştu. Benden şüphelenmesinden deli gibi korkuyordum. Eğer en ufak bir şey sezerse tüm plan tehlikeye girerdi.
Paniğe kapıldığımı ona çaktırmadan omzumu umursamaz bir şekilde silkip konuşmaya başladım.
"Her şeyden çok sıkıldığım bir evreye geldim. Tahammül seviyem yok artık. Kimseye gereğinden fazla katlanamıyorum, kimsenin peşinden koşacak gücüm yok. Belki de bırakmayı öğrendim. Olacak her şey kabulüm, olmayana da üzülecek zamanları çoktan geçtim." Gözlerine bakarak söylediğim sözlerden sonra bir süre ikimizde konuşmadık.
Erdi'nin bakışları beni tartmak ister gibi yüzümde dolandı bir süre ve sonunda pes etti.
"Aferin sana böyle ol işte. Eğer hayattan bir beklenti içine girmezsen, zevk almaya başlarsın." Derken sırıtarak üzerime çıktı.
Onu itme isteğimi zorla bastırırken;
"Erdi cidden çok yorgunum." Dedim.
Bu sefer öfkelenmedi. Onun yerine yüzündeki sırıtışı sinsi bir gülümsemeye çevirip;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kirli Oyun
Fiction généraleBenliğini kaybetmiş, adını bile unutmuş, gencecik yaşında boyundan büyük acılara boğulmuş, kendini kirli sanan bir kadın. İstediği her başarıyı elde etmiş, mükemmel bir hayata sahip olan, her istediğini gerçekleştirmiş bir adam. Kader bu iki hayatı...