AYLARDAN EKİM | Texting

3.9

Ekim: Seninle mesajlaştığım süre boyunca kim olduğunu bilmiyordum.

Ekim: Şimdi ise biliyorum ve bu alışık olmadığım bir his. Tuhaf geliyor.

0547*******: Ben de aynı şekilde hissediyorum fakat bir yanım gerçekten rahatladı.

0547*******: Artık kim olduğumu saklamak zorunda değilim.

Numarasını telefonuma kaydetmemiştim, etmeyi de düşünmüyordum. Birinin numarasını ezbere bildiğinizde buna gerek kalmıyordu.

Ekim: Sana sormak istediğim bir şey var.

Ekim: Beni ilk ne zaman gördün?

0547*******: Biz seninle yalnızca aynı liseye gitmiyoruz.

0547*******: Biz seninle aynı ortaokulda da okuduk.

Ekim: Harbi mi diyorsun?

0547*******: Harbi diyorum.

Ekim: Seni daha önce hiç görmemiştim.

0547*******: Görmüş olsan bile hatırlayacağını sanmıyorum.

0547*******: Hiçbir zaman etrafındaki insanlarla ilgilenmedin.

0547*******: Arkadaş edinmeye çalışmadın çünkü zaten bir tane arkadaşın vardı ve o sana yetiyordu.

Alt dudağımı ısırmaya başladığımda kendimi gerçekten kötü hissediyordum. Başımı telefondan kaldırıp karşımdaki boy aynasına baktım. Kendimi hiçbir zaman sevmemiştim, kendime karşı daima acımasız olmuştum ancak düşününce belki de bu yaptığım yanlış değildi. Belki de ben kendimle barışık olmamayı hak ediyordum.

Böyle biri olmasaydım Umut'u daha öncesinde fark edebilirdim. Beni çok beklemişti, bunu yaparken de zaman zaman kırıldığına emindim. Acaba kaç kez farkında olmadan kalbini kırmıştım? Kaç kez heyecanla dikkatimi çekmeye çalışırken onu fark etmemiştim? Kaç gülümsemesine somurtarak karşılık vermiştim?

Ekim: Özür dilerim.

0547*******: Ah hayır, hayır. Aklından neler geçirdiğini biliyorum. Öyle düşünme.

Ekim: Özür dilerim, Umut.

0547*******: Özür dilemeni istemiyorum.

0547*******: Beni tanımasan bile hep benimleydin, Ekim. Sen benden çok uzaktayken bile bana herkesten daha yakındın.

0547*******: Öyle hissetmem için hiçbir sebep yoktu ama ben hissettim.

Ekim: Neden diğer herkes gibi benden nefret etmedin?

Ekim: Benden nefret etmek gayet kolayken neden kendine bunu yaptın?

0547*******: Ne dediğinin farkında değilsin.

0547*******: Seni sevmek kendime yaptığım en büyük iyilikti.

0547*******: Hayatım boyunca yalnızdım fakat seni sevdikten sonra kendimi hiçbir zaman eskisi gibi hissetmedim.

Gözlerimin ne ara dolduğundan bihaber bir şekilde yanaklarımdaki ıslaklığı elimin tersiyle sildim.

Ekim: Hâlâ soruma cevap vermedin.

Ekim: Beni ilk ne zaman gördün? Hatırlıyor musun?

0547*******: O zamanlar çok sık karşıma çıkıyordun. Merdivenlerde, koridorda, kantinde... Bu yüzden seni ilk ne zaman gördüğümden emin değilim ancak ne zaman dikkatimi çektiğini çok iyi hatırlıyorum.

0547*******: İkinci kattaki koridorun cam kenarında tek başıma dururdum hep. Etrafımı incelemeyi severdim, teneffüslerde yapacak başka bir şeyim olmazdı zaten. Seni ne zaman görsem suratın hep asık olurdu. Bir süre sonra seni bu şekilde görmeye alıştım, bir gün gülümsediğini görecek olsam şoka girecekmiş gibi hissediyordum.

0547*******: Sonra ekim ayının bir gününde seni gülerken gördüm. Hava soğuktu ancak senin gülüşün sıcaktı. Okulun yan tarafındaki çimenlikteydin. Yanında Meriç de vardı. Yerdeki sararmış yaprakların üzerine yatmış keyifle gülüyordun.

0547*******: Seni öyle içten bir şekilde gülerken gördüğümde ben de gülümsedim. Ardından şu şekilde düşündüm: "Gülüşü bu kadar güzel olan biri neden suratını asar ki?"

0547*******: Daha sonradan bunun nedenini seni gördüğüm zamanlarda yanında Meriç'in olmamasına bağladım. Sen yalnızca onunlayken gülüyordun, Ekim. Sen yalnızca onunlayken mutluydun.

Attığı mesajları hızlıca okurken dudaklarımda buruk bir gülümseme belirdi. Haklıydı. O zamanlar yalnızca onunlayken mutlu oluyordum ama artık durum değişmişti. Beni en az Meriç kadar mutlu eden başka biriyle tanışmıştım.

0547*******: En başta onun sevgilin olduğunu düşündüm bu yüzden seni düşünmemeye çalıştım ama gülüşünü aklımdan çıkaramıyordum.

0547*******: Neyse ki yanıldığımı anlamam çok uzun sürmedi, siz tamamen arkadaş gibiydiniz.

0547*******: Ardından bir süre seni o şekilde sevdim. Bir türlü seninle konuşabilecek cesareti kendimde bulamadım. Herkese karşı çok soğuktun, insanların seninle doğru düzgün konuşmasına bile izin vermiyordun.

0547*******: Buna rağmen 8. sınıfta okulda düzenlenen münazaraya katıldığını duyduğumda ben de katıldım.

0547*******: Gruplarımızın karşılaşacağını öğrendiğimde ne kadar heyecanlandığımı tahmin edebilirsin.

Ekim: O sene bizim grup birinci olmuştu. Devamında güzel bir şey demeyeceğine eminim.

0547*******: Bizi laflarınla resmen tokatladın!

0547*******: Konunu savunmakta o kadar iyiydin ki grubumdaki herkesin ağzı bir karış açık kalmıştı.

Ekim: Eh işte, biraz hırslıyımdır.

Ekim: Devamında ne oldu?

0547*******: Aynı liseyi kazanmamız bu hayatta başıma gelebilecek en güzel tesadüf oldu.

0547*******: Liseye geçtikten sonra ortaokuldaki korkaklığımı bir kenara bırakıp senin dikkatini çekmeye çalıştım. Yine aynı şekilde katıldığın etkinliklere katıldım, seninle konuşmaya çabaladım fakat pek bir ilerleme kaydedemedim tahmin edebileceğin üzere.

0547*******: En sonunda çaresiz kaldım. Meriç ile konuştum ve ona her şeyi anlattım. Senin dikkatini çekebilmek için ne yapabileceğimi sordum.

0547*******: Bana gerçekten şüpheyle yaklaştı. Seni üzebileceğimden korktu. Bu yüzden en başta net bir şekilde yardımcı olmayacağını söyledi fakat sonra onu ikna etmeyi başardım.

0547*******: Böylece senden bahsetmeye başladı. "Ekim gizemleri sevmez," demişti bir seferinde. "Onların çözülmesi gerektiğine inanır ve onları çözmeden duramaz."

0547*******: Bu fikir aklıma bu şekilde geldi. Sana mesaj atmak için kendime farklı bir hat aldım. İşe yarayacağına dair inancım azdı. Beni direkt engelleyeceğini düşünmüştüm.

Ekim: Meriç doğru söylemiş. Merakımı bir kere cezbetmiştin, seni engellersem kim olduğunu öğrenemezdim.

0547*******: Devamını biliyorsun zaten. Konuşmaya başladık ve her şey beklediğimden çok daha iyi gitti. Meriç bana senden bahsetmeyi hiç bırakmadı. Hatta bu fikir sonradan onun bile hoşuna gitti sanırım. Senin benim gibi birini sevebileceğini söylemişti.

Ekim: Meriç yine doğruyu söylemiş.

Ekim: Ben yalnızca senin gibi birini sevebilirim.