3.4

2.1K 141 119
                                    

"Biyolojinin nasıl bu kadar iyi olduğunu hiç anlamıyorum," diye mırıldandı İlker korkuyla önündeki ders notlarıma bakarken.

Söz verdiğim gibi ona tüm biyoloji konularını anlatmıştım. Bu fırına son gelişimizdi.

"İyi olmak zorunda," dedim. "Genetik mühendisliği istiyorum."

"Şaşırmadım." Derin bir nefes alıp notlarıma göz attı. Oturduğum yerde kaykıldım ve fırının tavanına baktım.

"Çok yetenekli bir insan olduğumu biliyor muydun?"

Gözlerimi devirdim. "Bunu nereye bağlayacağını çok merak ediyorum."

Kıkırdadı. "Mesela ben soru çözerken bir yandan da dedikodu yapabilen nadir insanlardanım."

"Şimdi değil," dedim net bir sesle.

"Şunu dinle," dedi keyifle gülerken. "Omurilik, beyin gibi... Geçen gün Cemre ile bir şeyler konuşmuştun. Üç katlı zar sistemi ile sarılıdır... Bana o konuyu daha sonra anlatacağını söylemiştin. Dışta ak madde, içte boz madde bulundurur... Ama hâlâ anlatmadın."

"Tamam, tamam," dedim onun gibi gülmeye başladığımda. Çocuksu bir heyecanla yerinde duramazken test kitabını önüne çekti.

İlker'e her şeyi anlatmayı harbiden istiyordum fakat önce o olmadığından emin olmalıydım. "O meseleyi sana hâlâ anlatamam," dememle yüzü asıldı fakat üstelemedi. Karşılaştığı soru onu zorlamış olmalı ki gerginlikle elindeki kalemi çevirdi.

"Cumartesi günü çıkışta Meriç'leydin. Bir şeyler konuştunuz mu?"

Dudaklarımı büzdüm. "Barışmaya çalıştı ama ben pek yanaşmadım."

Bir anlığına bakışlarını sorulardan çekip bana yöneltti. "Gezide beni bırakıp yan sınıftaki o çocuğun yanına gitmiştin."

Hızla doğruldum. "Buna kızdığını bilmiyordum."

Gülümseyerek, "Kızmadım," dediğinde rahatladım. "Yalnızca bu yaptığını Meriç de yapmıştı ve sen ona bu yüzden kızmıştın."

Böyle bir şey demesini beklemediğimden dudaklarım hayretle aralanırken kaşlarımı çattım. "Aynı şey değil. Meriç beni yalnız bırakıyordu ama ben seni bırakmadım," diyerek savunmaya geçtim.

İlker benim aksime epey sakindi. "Demek istediğim, bazen insanlar bu tarz şeyler yapabilirler. Meriç gerçekten de pişman gözüküyor. Belki de inatçılığı bırakıp onu affetmelisin."

Duraksadım. Arkama yaslanırken, "Emin değilim," diye mırıldandım fakat gözlerimi başka bir yöne çevirince Meriç ile olan anılarımızı düşünmeye başladım.

Her ne kadar kızgın olursam olayım en yakın arkadaşımdı ve onu özlememem imkansızdı.

AYLARDAN EKİM | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin