1.8

795 62 145
                                    

Harry Louis'nin önüne çay fincanını bıraktıktan sonra boynunu öpüp derin bir nefes aldı.

"Ne okuyorsun?"

Çenesini Louis'nin omzuna dayamış masada duran kağıtları okumaya çalışırken Louis onu bileğinden tutup kucağına oturttu. Az önceki çatık kaşları görüş alanına yeşil gözler gelince yerini gülümsemeye bırakmıştı. Harry'nin dudaklarını öpüp seslice 'hmm' ladı.
Harry ellerini ensesinde birleştirmiş Louis'nin saçlarıyla oynuyordu.

"Yeni üretimine başlanan uçakların raporlarını okuyordum"

Harry kaşlarını kaldırıp masadaki kağıtlara döndüğünde Louis Harry'nin çenesiyle boynu arasındaki kısmı öptü. Burnunu boynuna sürtüp kokusunu iyice içine çekti. Gözlerini kapamış derin derin nefes alırken hala kağıtları anlamaya çalışan sevgilisi için konuştu.

"İncelediklerim kadarıyla öncekilerden farkları yok bebeğim. Sadece adet artırıyorlar"

Burnunun olduğu yeri son kez öpüp çekildi.

Harry ona dönüp dudaklarını büzdü.

"Silah istemelisiniz. Aksi takdirde çok kayıp vereceksiniz Louis"

Harry kollarını Louis'nin sıkıca boynuna sarıp yüzünü boyun girintisine gömdü. Louis teninde hissettiği ıslaklıkla ellerini Harry'nin saçına götürüp okşadı.

"Harry, ne oldu şimdi?"

Harry kollarının altında omuz silkip yüzünü daha da bastırdı. Louis kendini tutamayıp tatlılığına gülmeye başladı. Belini hafifçe sıkıp kendinden uzaklaştırmaya çalıştı.

"Bana bakar mısın ?"

Harry'nin saçlarını öpüp kendisine bakmasını bekledi. Kısa süre sonra gözleri burnunu çekip ıslak kirpikleriyle kendisine bakan yeşillerle buluşunca Louis sanki eridiğini hissetti. Karşısında çok masum ve güzeldi. Yanaklarını baş parmaklarıyla kurulayıp öptü.

"Ne oldu?"

Harry birkaç kere iç çekip sakinleşmeye çalıştı.

"Louis, eğer sana bir şey olursa-"

Louis başını eğip dudakları titreyen oğlana anlayışla baktı.

"Bana en büyük kötülüğü yapmış olursun! Listen fazla kabarık zaten biliyorsun. Bu en kötüsü olur. En büyük kötü. Çok kötü"

"Bana bir şey olmaz"

Harry'nin dudaklarının kenarını öpüp çekildi.

"Hem ben, seni iki saniye daha fazla göreyim diye nefes alıp yaşamaya devam ediyorum. Böylece daha güçlü oluyorum"

Louis sanki kucağında 5 yaşında bir çocuk varmış gibi Harry'yi neşelendirmeye çalışarak konuştu.
Harry kocaman gülümseyip 'yaa' ladığında Louis de ona aynı şekilde cevap verip belindeki tutuşunu sıkılaştırdı.

"Zaten olursa öyle bir şey ben de gelirim hemen yanına"

Louis kaşlarını çattığında Harry omuzlarını kaldırıp indirdi.

"İntihar ederim"

Louis oyuncu bir sinirle dudaklarına hafifçe vurduğunda Harry'de kaşlarını çatıp ona baktı.

"Saçma saçma konuşuyorsun yine"

"Saçma saçma konuşmuyorum. İhtimaller dahilinde olacaklardan bahsediyorum"

"Yok ihtimal falan. Düşünme onları"

Ellerini birleştirip gülümsemesiyle belirginleşen gamzeleri öptü.

SOLDATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin