SOLDAT

1.6

"Baban için gerçekten çok üzgünüz evlat. Almanya için çok önemli bir insandı"

Harry hafifçe başını salladı. Kan çanağı olmuş gözleri öylece boşluğa bakıyordu. General Harry'nin halini tereddütle izledi. Üsteğmenin bu halde ne kadar faydası olabilirdi ki? Harry'nin yürüyen bir ölüden farkı yoktu. General hafifçe öksürüp masadaki kağıdı eline aldı.

"SS Birliğine dahil olmak istiyormuşsun"

"Evet"

"Cephelerde de oldukça iyi bir askerdin Harry. Bundan emin misin?"

"Eminim general"

General derin bir nefes alıp Harry'nin el yazısıyla yazılmış kağıdı tekrar hızlıca okudu.

"Pekala. Birlikten bazı askerler bildiğin üzere Hitlerin özel korumalığını yapıyorlar ve onunla birlikteler"

Harry bakışlarını generale çevirip başını hafifçe salladı.

"Bazıları ayaklanma çıkan bölgelerdeler. Seni Fransa'daki küçük bir birliğe gönderelim. Üzgünüm Harry bu teklifini kabul ettim ancak seni cephelerden tamamen izole edemem. Güçlü, akıllı askere ihtiyacımız olduğunda tekrar çağrılma ihtimaline karşı Fransa'daki görev basit ve seni meşgul etmez"

Harry pek memnun olmasa da başıyla onaylayıp Fransa'ya gidebileceğini mırıldandı.

"Ne yapacağım Fransa'da?"

"Arada sırada çıkan ayaklanmaları durdurmakla beraber saklanan yahudileri de bulup temizleyeceksin. Albay Landa'nın birliğinde olacaksın o sana yardımcı olur."

Harry bir süre generale baktı. General kendisine hafifçe gülümsediğinde dudaklarını yukarı doğru zorla kıvırdı.

"Sağ olun general"

***
"Günler oldu Louis. Başına bir şey gelse muhakkak öğrenirdik. Çocuğun babası dünyanın en ünlü adamlarında biri-pardon biriydi. Sıçtığı bok haber oluyor"

Louis gözlerini devirip arkadaşının kendisine uzattığı çayı ve sigarayı aldı.

"Benden nefret ediyor. Hatta şuan benden intikam almayı falan da düşünüyor olabilir"

Bridget sigarasını yakarken başını 'hayır' anlamında geriye attı.

"Harry öyle bir çocuk değil eminim hala sana deliler gibi aşıktır"

"Çocuğun babasını öldürdüm Bridget"

Bridget arkadaşının dudaklarında yanmak için bekleyen sigaraya eğilirken gözlerini yorgun bakan mavilere çıkardı. Sigarayı yaktıktan sonra geri çekildi.

"Yani tabii böyle söyleyince baya bir kötü duruyor ama sonuçta o adam ölmeyi hak eden biriydi Louis. Sen İngiliz Albayı olman dışında bir insan olarak da üstüne düşen görevi yaptın. Harry de anlayacaktır"

Louis olumsuz anlamda başını salladı.

"Bence çok ters tepecek. Harry ona resmen aşıktı."

"O zaman al karşına Harry'i yani eğer bir daha görebilirsen al karşına ve de ki. Harry, bebeğim gönül ota da konar boka da senin ki çok fena bir boka batmış artık kendine gel ve babanın ne rezil bir insan olduğunu anla. O da anlayacak ve sana minnetar olacak sonra biraz öpüşme falan filan ve bam"

Louis gülmemek için kendini zor tutarken tek kaşını kaldırdı.

"Bam?"

"Seks yaptınız işte"