"Şu haline bak! Bu ne acizlik! Ordunun en önemli generalinin oğlu!"
Harry ellerini kucağında birleştirmiş kafasını eğmişti. Babası, Harry işkenceye uğradı diye fırça çekmek için eve gelmişti.
"Özür dilerim"
"Rezillik"
Harry başını hızla kaldırıp babasına baktı. Onu hep gururlandırmak istemişti. Babasının istediği gibi bir çocuk olmak için çabalayıp durmuştu. Ama bu yaşanan durum şu yaşına kadar yapmış olduğu her şeyi silip süpürmüştü.
"Baba, top arabalarına atış emrini ben verdim. Benim sayemde ordumuzda aşırı kayıplar yaşanmadı. Herkes ölebilirdi."
Babası tek elini havada salladı. Harry alt dudağına dişlerini geçirip tekrar başını aşağı eğdi. Babasının önünde ilk defa utançtan başını eğecek konuma gelmişti ve bu yüzden Louis'den hep nefret edeceğine dair yemin etti.
"İyi ki askerlerimiz o alçakları orada öldürmüşler. Yoksa tek tek peşlerinden ben giderdim."
Harry ciddi yaralarından ve kötü beslenmesinden dolayı Münih'e geri döndüğünde ilk 5 gün hastanede yatırılmıştı. Bugün eve gelişinin ikinci günüydü. Adam akıllı yaşananları düşünmeye zamanı bile olmamıştı. Şimdi babasının demesiyle fark ediyordu. Alman askerleri elleriyle koymuş gibi o depoyu nasıl bulmuşlardı?
"Baba askerlerin nereden haberi olmuş depodan?"
"Şu yere tüküren İngiliz albay. Haber göndermiş. Zaten belliydi o hırçın tavırlarından böyle bir işe kalkışacağı. Seni yalnız bırakınca bunu fırsat bulan piç sürüleri..."
Daha fazlasını babası söyleyemedi. Harry de zaten Louis'nin haber gönderdiğini öğrendikten sonra devamını dinlemedi.
"Çok yorgunum. Biraz uyumak istiyorum."
Babası başını salladı.
"Batı Avrupa'ya iyice yönelen yeni bir planımız var Harry. Lüksemburg, Hollanda, Belçika ve sonra Fransa."
Harry kaşlarını çattı.
"Fransa mı?"
"Asıl amaç zaten orası. İyice dinlendikten sonra tekrar ordudaki görevine geri döneceksin."
Harry babasını kafasıyla onaylandıktan sonra odasına gitmek için arkasını döndü.
"Bu arada Harry, yatağının yanına bir ilaç bıraktım bundan sonra cephelerde birkaç kez ondan kullanacaksın."
Harry tekrar babasına döndü.
"Ne ilacı bu?"
*Pervitin: II. Dünya Savaşı'nda Nazi ordusunun kendilerini daha dinç hissetmelerini sağlayan, acı hissetmelerini neredeyse yok eden ilaç. Askerler bu ilaçla 36 saate yakın hiç uyumadan enerjik bir şekilde savaşmışlardır.
"Önemli bir şey değil. Daha enerjik hissetmen için."
Harry babasının gidişini izledikten sonra odasına gitti. Dediği gibi başucunda bir ilaç bulunuyordu. Eline alıp "pervitin" yazılı kutuyu inceleyip geri yerine bıraktı. Bu ilacı bir tane kedinin üzerinde denemeyi aklına not ettikten sonra yatağına girdi. Bıraksalar 3 ay boyunca uyuyabilirdi. Hatta savaş bitince uyandırsalar da fena olmazdı.
Maalesef uykusu 3 saat sürdü.
"Harry sana mektup geldi."
Harry yorganını iyice başına çekip arkasını döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOLDAT
RomanceHarry Nazi ordusunda Teğmen Louis İngiliz ordusunda Albay II. Dünya Savaşı bu iki düşman askeri bir araya getiriyor