Kapı tıklatıldığında general gir diye seslendi.
"Efendim her yerde aradık. Maalesef üsteğmeni bulamıyoruz"
Karısının ağlamasının şiddetlenmesiyle general sinirle ayağa kalktı. İçeri giren askerin yakalarına sertçe yapıştı.
"Demek ki her yerde aramamışsınız yüzbaşı"
Adamı duvara doğru fırlatıp yerinde gidip gelmeye başladı.
"Diğer bölgelerde bulunan askerlere haber salın. Oralara da bakılsın"
Yüzbaşı düştüğü yerden hızla kalkıp üstünü toparladı.
"Peki efendim"
General kendisine korkuyla bakan adamın omuzlarını sıktı.
"Ölü ya da diri yüzbaşı. Her şekilde oğlumu istiyorum"
Yüzbaşı başını sallayıp general omuzlarını bırakır bırakmaz odadan ayrıldı.
"Benim yüzümden"
Arkasında hıçkıra hıçkıra ağlayan karısına döndü.
"Ben ç-çok kötü şeyler söyledim. Kaçtı gitti. Benim yüzümden"
Masasına tekrar oturup merakla karısını süzdü.
"Ne söyledin?"
Kadın yaşlı gözlerini kocasına dikti. Söyleyip söylememek konusunda çok kararsızdı. Kızı uyarıcı bir tonda kendisine seslendiğinde oturduğu yere iyice sindi.
"Savaşla ilgili zırvaladım işte"
Kocasının suratına bakamıyordu. Aklında sürekli oğlunun 'o' adamın yanında olabileceği geliyordu. İngiltere'de olabilirdi ama kocası neden orası diye sorduğunda nasıl açıklayacaktı? Yine de hiçbir şey oğlunun hayatından değerli değildi. Bu düşüncesini muhakkak dile getirmeliydi. Harry İngiltere'deyse ve sağlığı yerindeyse gerisi zaten halledilirdi.
"A-aslında..."
Önce temkinle kızına baktı. Genç kadın olumsuz anlamda kafasını sallasa da kararını vermişti.
"İngiltere"
Hıçkırıklarının arasında bir anda söyledi. Kocası anlamayarak karısını süzdü.
"İngiltere mi?"
Karısı tek bir baş hareketiyle onayladı.
"Y-yani hep orayı görmek isterdi. Oraya gitmiştir belki"
"Bu zamanda?"
Adam yerinden hızla kalkıp odadan çıktı. Telefon odasına ilerleyip acil olarak Hitler ile görüşme ayarlanmasını istedi.
"Konuşabilirsiniz general"
Siyah büyük telefonu alıp bağlı olduğu kutuya diğer elini koydu.
"Efendim sizden minik bir ricada bulunacaktım. Sivil olarak İngiltere'ye girmem gerekiyor"
General bir süre başkanın bu gereksiz durumun nereden çıktığına dair bağrınmasını dinledi.
"Oğlum esir alınmış olabilir"
Ee tabi biraz abartacaktı.
"Uçaksız ve askersiz gitmeyi düşünüyorum elbette. Dikkat çekmek istemiyorum. Oğlumu alıp geleceğim"
"Oğlunuz, general fazla asi bir çocuk. Kaçıncı oldu bu?"
"Kusura bakmayın"
"Onu buraya getirdiğinizde SS Birliğine dahil edilsin. Böylece takip edilmesi daha kolay olur"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOLDAT
RomanceHarry Nazi ordusunda Teğmen Louis İngiliz ordusunda Albay II. Dünya Savaşı bu iki düşman askeri bir araya getiriyor