Louis'nin en başından beri Naziler için çizdiği bir saldırı planı vardı. Ancak ilk çatışmada hava kuvvetlerinin savunmada kalmaları uygun görülmüştü. Louis'nin planı oldukça riskli bulunmuştu. Uçakları ve pilotları azdı.
Seri üretime geçilmesiyle beraber ittifak ülkelerden gelen pilot desteğiyle plan yeniden gündeme gelmiş ve onaylanmıştı.
İlk olarak Lutwaffeleri radarlara yakınlaştıracak bir harekat yapılacaktı. Kovaladıklarını düşünen bu uçaklar aslında kovalanan olacaklar ve radarların yardımlarıyla arkadan vurulacaklardı. Naziler hem oyalanmış hem de ekipman ve asker kaybetmiş olacaklardı.
Louis'nin düşüncesi hava saldırısını Almanya'ya taşımaktı. Köln'e saldıracaktı. Uçakların çoğu bu doğrultuda görev alacak ve destek için bazı uçaklar Londra'da kalıp bekleyeceklerdi.
Tüm planı mahvolmak üzereydi. Fabrikaya girer girmez önüne kim çıktıysa boğazına yapıştı.
"Çabuk tüm pilotlara geri dönmelerini söyleyin! HEMEN!"
Kuledekiler tüm uçaklarla iletişime geçmeye çalıştı ancak yaklaşık on bin uçağın hepsine ulaşamıyorlardı. Louis yerinde gidip geliyor sürekli küfür ediyordu.
"Kimin aptallığı bu ?"
Kendisine göz ucuyla bakan bir askeri boğazından yakalayıp hafifçe sıktı.
"Neden öyle bakıyorsun çöplük faresi?"
Çocuğun yüz ifadesinden deli gibi korktuğu belli oluyordu ama Louis'ye kaşlarını çatıp güçlü durmaya çalıştı.
"Sırrını biliyorum albay."
Bu sefer korkusunu belli etmemeye çalışan Louis oldu. Şaşkın ifadesiyle çocuğa bir süre baktıktan sonra boğazını daha güçlü sıkarak dışarıya sürükledi. Çöp atarmış gibi elinin altında kıvranan çocuğu savuşturup düşmesine neden oldu.
"Neden bahsediyorsun?"
Çocuk tüm gücüyle öksürüyor ciğerlerine nefes doldurmak için çırpınıyordu. Aciz görüntüsü Louis'ye yeterli gelmemişti. Bedenini iyice yere serip postalıyla tek eline bastı. Çığlıkları tüm askerler tarafından duyulsa da kimse gitmeye tenezzül etmedi.
"Seni geberteceğimi biliyorsun değil mi?"
Çocuk başını salladı. Çok iyi biliyordu.
"İçerde ne saçmaladığından bahset."
"Gördüm. Otellerde kimle buluştuğunu biliyorum."
Louis kalbi korkuyla atarken çocuğun eline basmayı bıraktı.
"O sikik gözlerin kimle buluştuğumu gördü?"
Çocuk kalkmaya yeltendiğinde silahını çıkarıp doğrulttu. Parmağa tetiğe koyup daha da yaklaştı.
"O Nazi oğlanıyla."
Louis 'hmm'layıp çocuğun saçına sertçe yapıştı.
"Sen bir hainsin."
Asker acıdan tıslayarak konuştuğunda Louis oldukça gürültülü bir kahkaha attı.
"Hayır, ben o Nazi oğlanıyla sikişiyorum."
Louis silahını pantolonuna sıkıştırıp tekrar kuleye döndü. Askerlerden birine dışardaki pisliği temizlemesini emretti. Bu yaptığının artık çok olduğu düşünülebilirdi ancak savaştaki durumları tekrar kritikleşmeseydi. Herkes tüm sinirini zavallı oğlandan çıkardığını düşündü. Bazıları kendilerinin başına gelmediği için şükretti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOLDAT
RomanceHarry Nazi ordusunda Teğmen Louis İngiliz ordusunda Albay II. Dünya Savaşı bu iki düşman askeri bir araya getiriyor