yine bir geceden selamlar!
Namjoon, elindeki kılıçla birlikte yere oturdu. Kendi için hazırlanan törenin son hazırlık günlerindeydi, birkaç hafta sonra tören yapılacak ve bu hazırlık eziyetinden kurtulacaktı. Saatlerdir prova yapıyorlardı ve artık vücudu isyan eder bir haldeydi. Uykusuzluk ve yorgunluk Namjoon'u mahvediyordu.
Elindeki kılıcı bırakıp kendini yere attı, yorgunlukla gözleri kapanmıştı. Tüm yorgunluğuna rağmen uykuya dalmak yerine Seokjinʼi düşünüyordu. Sabaha karşı onu o halde bırakmak yerine onu zorla atına alıp buraya yanında getirmeliydi. Namjoon bu fikrin saatler sonra aklına geldiğine üzülüyordu. O an aklına gelmiş olsa şimdi yerde yatmak yerine Seokjin'in yanına koşuyor olurdu.
Huzursuzca bir iç çekti. Seokjinʼi merak ettiği gibi özlüyordu da. Saatler önce görmüş olsa da ona olan özlemi hiç bitmiyor, her an büyüyordu.
Namjoon, kendi düşüncelerindeyken Jimin, Namjoon'un yanına gelip ayağıyla onu dürttü. "Daha ne kadar orada yatmayı düşünüyorsun?" Namjoon, ses vermediğinde Jimin bir kez daha ayağıyla dürttü.
"Jimin bilmem farkında mısın ama rütbe olarak senden yüksekteyim ve sen beni ayağınla rahatsız ediyorsun." Namjoon, gözlerini açıp Jiminʼe baktı. "Ölmek mi istiyorsun?"
Jimin, gülüp omuz silkti. "Daha resmi olarak bakan olmadın hala aynı konumdayız, o yüzden tehditlerini umursamıyorum."
Namjoon, gözlerini devirip yerinde doğruldu. "Benimle uğraşma Jimin. Git Taehyung'u bul, onunla uğraş."
"Seninle uğraşmak daha eğlenceli."
Namjoon, gülerken Jimin de ona katıldı. Namjoon'la aralarında büyük bir bağ vardı ve statü farkının bile değiştiremeyeceği kadar da özeldi.
Jimin Namjoon'un yanına oturdu, "Dün gizlice saraydan gittiğini duydum, hayatını riske atacak kadar mı seviyorsun?"
Namjoon, gülümsedi. "Tüm her şeyden vazgeçecek kadar çok seviyorum."
Jimin, şaşkınca gözlerini kırpıştırdı. Bu sözleri herkesten duymayı beklerdi ama Namjoon'dan duymak beklediği son şeydi. "Kim bu Namjoon? Seni böylesine değiştiren, seni her zamankinden daha mutlu yapan kim?"
Kim Seokjin, demek istedi Namjoon ama tören günü çocukların karşısına geçip açıklamak istiyordu, o yüzden sadece gülümsedi. "Yakında öğreneceksin Jimin."
Jimin, gözlerini devirdi. "Bekleyelim bakalım."
Namjoon, iç çektiğinde Jimin, Namjoon'un yüzünde oluşan huzursuz ifadeyi fark etti. "Bir şey mi oldu Namjoon?"
"Dün onun yanına gittiğimde bıraktığım gibi değildi Jimin" Namjoon, o anları hatırladığında sertçe yutkundu. "Ona ne olduğunu sorduğumda sadece bana sarılıp ağladı. O an hiçbir şey yapamamak çok çaresiz hissettirdi. Ben buraya dönerken ne kadar iyiymiş gibi davransa da hala kötü olduğunu biliyorum ve şu an yanında olamamak canımı acıtıyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Healer | Namjin ✓
FanfictionOnlar iki yakın arkadaştı ta ki Namjoon saldırıya uğrayana kadar. 03.09.2020 // 12.09.2021