#4: « Koku »

2K 224 195
                                    

Gözümden kaçan, Tdk'ye meydan okuyan yazım hataları için şimdiden özür dilerim. Keyifli okumalar. ❤️

-4.BÖLÜM-

Namjoon, birbirine yapışmış göz kapaklarını zorlukla araladı, nerede olduğunu anlamaya çalışıyordu ama karanlık odayı aydınlatan loş ışık yardımcı olmuyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Namjoon, birbirine yapışmış göz kapaklarını zorlukla araladı, nerede olduğunu anlamaya çalışıyordu ama karanlık odayı aydınlatan loş ışık yardımcı olmuyordu. Yerinden kalkmaya çalıştığında karın bölgesinde bir acı hissetti. Acı, tüm vücudunu ele geçirmiş nefesini kesiyordu. Namjoon, dudaklarını birbirine bastırıp gözlerini tekrar kapattı. Acıyla birlikte tüm her şeyi net bir şekilde hatırlamıştı. Birkaç adam tarafından etkisiz hale getirilmiş, sonra yaralanmıştı. Namjoon, defalarca yaralanmışken ilk defa canı böylesine acıyordu. Şimdi tek isteği tekrar uykuya dönmek acıyı hissetmemekti.

Kendi içinde acıyla savaşırken Seokjin'in "Namjoon," dediğini duydu. Endişeli ses tonundan Seokjin'in yüz ifadesini tahmin edebiliyordu. Dağınık kısa saçları, titreyen gözbebekleri, sıkıntıyla dişlediği dudakları. Namjoon, biliyordu; birazdan gözlerini açtığında Seokjin'i bu şekilde bulacaktı.

Göz kapaklarını tekrar araladı, Namjoon. Seokjin'in her bir ayrıntısı tahminindeki gibiydi. Dudaklarında bir gülümseme oluştu. Seokjin'in her hareketini bilecek kadar iyi tanıyordu.

"Beni duyuyor musun?"

Namjoon, kafasını salladı. "Duyuyorum." Sesi, hissettiği acıya rağmen iyi çıkmıştı, sanki hiç acı hissetmiyormuş gibiydi.

Seokjin, rahat bir nefes alıp tekrar yerine oturduğunda, "Buradasın," diye fısıldadı Namjoon.

"Yanından ayrılmayacağıma, uyandığında burada olacağıma söz vermiştim Namjoon. Unuttun mu?"

"Hayır hatırlıyorum ama yine de," Devamını getiremedi Namjoon. Dudaklarına dizilen kelimeleri söylemeye cesareti yoktu.

Seokjin, Namjoon'un elini tutup, sıktı."Beni korkuttun. Bir an uyanmayacaksın sandım."

Namjoon, güldü. Göğsünün hareket etmesiyle acı daha fazlalaşmıştı ama Seokjin'e belli etmedi. "Kolay kolay pes etmediğimi unuttun sanırım."

Seokjin, yorgun yüzüne inat en içten gülüşü sundu Namjoon'a. Saatlerdir başında beklediği çocuğun şimdi kendisine gülümsediğini görmek tuhaf hissettiriyordu.

"Senin hakkında olan bir şeyi nasıl unutabilirim Namjoon." Seokjin, sessizce mırıldannasına rağmen Namjoon duymuştu. Duyduklarını idrak etmekte zorlansa da o an kendini kaybetmedi, göz ardı etti bunu.

"Uyumadın değil mi?"

Seokjin, Namjoon'un sorusuyla kendine geldi. Hayır, uyumak yerine sana olan hislerimle boğuştum, demek istedi ama onun yerine omuz silkip "Uyandığında yanı başında olacağıma söz vermiştim," dedi.

Healer | Namjin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin