-25.Bölüm-
Namjoon, tüm yorgunluğuyla odaya girdiğinde vakit kaybetmeden üzerine değiştirmek istemişti. Yorgundu, uykusuzdu ve huysuzdu. İstediği tek şey dinlenmekti. Tam o anda odanın kapısı açıldı. Bu şekilde habersiz giren bir tek Seokjin'di. Elindekilerle birlikte kapıya döndüğünde Namjoon yanılmamıştı. Gelen Seokjin'di.
Üzerindeki beyaz hanboku, alnına dökülen kahverengi saçlarıyla karşısında duruyordu. Bu görüntüsü nefesini kesilmesini sağlarken, göz göze gelişleriyle yüzünde beliren gülümse Namjoon'a nasıl nefes alındığını unutturmuştu.
"Bir yere mi gidiyorsun?"
"Beraber gidiyoruz, Namjoon." Namjoon, kaşlarını kaldırırken Seokjin devam etti. "Bu akşam hep birlikte köye inecektik, Namjoon. Unuttun mu yoksa?"
Namjoon, birkaç gün önce diğerleriyle olan konuşmalarını hatırladı. "Ben onu tamamen unuttum."
"Tahmin etmiştim." Seokjin, güldü. "Benim yanıma uğramayı unutan Namjoon elbet bunu da unutacaktı."
"Sen, bana kırgın mısın yoksa," dedi Namjoon şaşkınca. Seokjin, gözlerini devirirken Namjoon elindekileri bir kenara bırakıp aralarındaki mesafeyi kapattı. "Bu söylediklerim bir bahane olmamalı ama biliyorsun, bu aralar bana verilen görevler çok fazla, dinlemeye bile vaktim olmuyor. Ama söz veriyorum, seni ihmal ettiğim her anı telafi edeceğim."
"Hiç sanmıyorum."
"Sen bana inanmıyor musun?" Seokjin'in yüzünü elleri arasına aldı. "O zaman şu an telafi etmeye başlayabilirim."
Seokjin, gülerek Namjoon'un ellerini ittirdi, bir adım geriledi. "Gitmemiz gereken bir yer var, Namjoon."
Namjoon bir adım atıp mesafelerini yine kapattı. "Ne olmuş yani?"
"Namjoon," dedi Seokjin geriye doğru giderken.
"Evet, Seokjin," dedi Namjoon, ona doğru yaklaşırken.
Seokjin, geriye doğru adım attıkça Namjoon ona yaklaşmaya devam ediyordu. Bacağının yatağa değdiğini hissettiğinde durdu Seokjin. Namjoon da tam dibinde durmuştu. Seokjin, kaçmak için hamle yaptığında Namjoon, elini Seokjin'in beline sardı. Kendine doğru çektiğinde aralarındaki az olan mesafeyi de yok etmişti.
Seokjin, Namjoon'un tutuşundan kurtulmak için uğraşsa da Namjoon izin vermiyordu. Namjoon, şimdiye kadarki geçen zamanda ilk defa bu kadar baskın davranıyordu.
Onları bekleyen arkadaşları vardı ve Seokjin için bulundukları durum hiç iyi değildi. Seokjin'in kalp atışları değişmişti, dudaklarında Namjoon'un sıcak nefesi vardı. "Namjoon," dedi fısıltıyla.
Namjoon, Seokjin'in belindeki elini sıkılaştırıp diğer elini de Seokjin'in yüzüne koydu. "Efendim, sevgilim."
Birbirine değen dudakları, birbirine karışan nefesleri Seokjin'in içini titretiyordu. Uzun zaman sonra Namjoon'la yakındı ve kontrolünü kaybetmesi an meselesiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Healer | Namjin ✓
FanfictionOnlar iki yakın arkadaştı ta ki Namjoon saldırıya uğrayana kadar. 03.09.2020 // 12.09.2021