Yine gece, yine yeni bölümle gelen ben. Arayı açtığımı biliyor, özür dileyerek sizi bölümle baş başa bırakıyorum.
-6.BÖLÜM-
Namjoon, günün belirli saatlerinde belli aralıklarla Seokjin'in verdiği çaydan içiyordu. Çayı içmesiyle birlikte ilk başta sadece kusma nöbetleri geçirmişti, daha sonra bu nöbetlere ağrı nöbetleri de eklenmişti. Namjoon, vücudunun her bir kemiğinin kırıldığını hisseder hale gelmişti.
Kaçıncı günde, kaçıncı kez içtiğini bilemediği bir zamanda Seokjin'e yalvarmıştı. "Dayanamıyorum, Seokjin. Ne olur, daha fazla içirme!"
Seokjin, bunun gerekli olduğunu, dayanmasını söylemişti. Namjoon, yapamıyordu. İlk defa birbirinin yanında hıçkırarak ağlıyordu. "Ne olur, devam edemiyorum."
Seokjin'in acıyla yutkunuşuna, dolan gözlerine şahit olmuştu Namjoon. Bunun altında yatan anlamlar vardı ama bunları anlayacak kadar iyi durumda değildi Namjoon.
"Sadece birkaç gün daha, yemin ederim sonra her şey iyi olacak."
Namjoon, o anda Seokjin'i vazgeçiremeyeceğini bilip pes etmişti, vücudundaki acıyla mücadele etmeye devam etti.
Şimdi yine uğursuz çivi sesini duyduğunda utanmadan tekrar ağlamaya başlamıştı. Ülkenin bakanı seçilecek kadar yetenekli, soğukkanlı olan Kim Namjoon, orada küçük bir çocuk gibi ağlıyordu.
"Namjoon," deyip yatakta doğrulmasına yardım etti, Seokjin. Gözlerinin odağındaki adam bitmiş bir haldeydi. Namjoon, Seokjin izin verse pes etmeye hazırdı.
Seokjin'in içirdiği çaydan içerken ağlamaya devam ediyordu. Yaralandığı anlardaki acının kat kat üstündeydi şimdiki acısı. İlk defa o an, komutan olmaktan pişman duymuştu. Eğer normal bir hayatı olsa şimdi bu acıları çekmek zorunda olmazdı.
Seokjin, elindeki fincanı masanın üstüne koyup gittikçe dağılan Namjoon'a döndü. "Sana sarılmamı ister misin?"
Namjoon, sadece gülümsedi. Konuşmak bile istemiyordu. Seokjin'in kollarını etrafını sarmasını beklemeden kendisi sarıldı, onun da kolları bedenini sardığında iç çekti. Şu yaşadığı birkaç günde huzur bulduğu tek anlar bunlardı. Seokjin'in kollarının arası, huzuru haline gelmişti.
"Acı çektiğini biliyorum ama neredeyse sona geldin, Namjoon. Üzgünüm ama bu şekilde pes etmene izin veremem."
Saçlarında gezinen elleri hissederken Namjoon, güldü. Seokjin'i iyi tanıyordu ne şimdi ne de en başında pes etmesine izin verirdi. "Biliyorum, Seokjin, biliyorum izin vermezsin ama ölmek... ölmek hiç bu kadar güzel görünmemişti."
Seokjin, kollarını Namjoon'dan ayırıp geriye doğru çekildi. Kalbinde bir acı hissetse de içinde yükselen bir öfke vardı. "Neden ölmek istiyorsun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Healer | Namjin ✓
FanficOnlar iki yakın arkadaştı ta ki Namjoon saldırıya uğrayana kadar. 03.09.2020 // 12.09.2021