-7.Bölüm-
Seokjin, geçen bir hafta boyunca hiçbir anda yorulduğunu hissetmemişti. Ne başında beklemek ne de uykularını feda etmek yormuştu onu ama şimdi tüm vücudu isyan eder bir haldeydi. Namjoon'un yanı başında dururken üzerine çöken yorgunluğu göz ardı edemiyordu. Ama biliyordu ki vücudu değildi yorgun olan. Kalbi yorulmuştu. Birkaç gün önce Namjoon'un varlığından haberi bile olmadığı bir kızın adını anması, o sanıp öpmesi mahvetmişti Seokjin'i. Umursamamaya çalıştıkça daha da kötü oluyordu. Hisleri mahvediyordu.
"Seokjin," dedi, gizli bahçeye ev sahipliği yapan ajusshi. "Artık dinlenmelisin."
"İyiyim, ben."
"Seokjin, gözlerinin halinden haberin var mı? En son ne zaman aynaya baktın?"
Seokjin, yutkundu. "Çok mu kötü görünüyorum?"
"Evet," dedi ajusshi acımasızca. "Eğer onu düşünüyorsan, kendine geldiğinde seni böyle görmesine izin vermezsin."
"Ajusshi, uyandığında yanında olmak istiyorum."
"Vicdan azabı hissetsin diye mi?"
Seokjin, kendisine sinirle çıkan yaşlı adama gülümsedi. "Büyükbabam gibi konuştun."
"Büyükbaban olsaydı şimdi seni kulağından tutup odadan dışarı çıkarmıştı."
Seokjin, güldü. "Evet, yapardı."
"Ben yanında kalırım sen git dinlen."
"Ajusshi-..."
"O artık iyi Seokjin." Seokjin'in kolundan tutup ayağa kaldırdı. "Git dinlen."
"Tamam, gidiyorum ama bir şey olursa bana haber ver."
"Seokjin, git artık."
"Tamam, kızma gidiyorum," deyip odadan çıktı Seokjin.
Seokjin, evin içinde yürürken günler sonra ilk defa göğsünde sürekli yerini koruyan acıyı hissediyordu. Namjoon'la ilgilenirken bu evin onun için olan önemini hiç düşünmemişti. Çocukluğu, gençliği bu evde geçmişti. Bitkilerin gücünü, büyükbabasından bu evde öğrenmişti. Şimdi onsuz bu evde olmak canını acıtıyordu.
Odanın kapısını açıp girdiğinde Seokjin, istemsizce ağlamaya başlamıştı. Ruh hali iyi değildi, şimdi odadaki anıları gözlerinin önüne gelirken daha beter oluyordu. Etrafa göz atmak istemiyordu. Yüreğindeki acı zaten mahvediyordu, anılara dalmak acısını katlamaktan başka bir şey yapmazdı.
Yer yatağını serip, üzerine yorganı çekti. Kafasını yastığa koyduğunda boynuna doğru sıcak gözyaşları akmıştı. Gözlerini sıkıca yumdu, Seokjin. İçindeki hangi acıya ağladığını bile bilmiyordu. Namjoon'a mı yoksa büyükbabasının yokluğuna mı? Hangisineydi akan bu gözyaşları? Cevabı bilemek istemiyordu. Sadece isyan eden vücuduna kulak verip uyumak istiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Healer | Namjin ✓
FanfictionOnlar iki yakın arkadaştı ta ki Namjoon saldırıya uğrayana kadar. 03.09.2020 // 12.09.2021