15 - ÇÖPÇATANLAR İŞBAŞINDA

448 88 258
                                    

Akşam olmuştu. Asuman'ın annesi iki elini beline koyup, masaya baktı. Toplam on kişi yiyip, içtiğinden bulaşık dağ gibiydi.  Hâlâ market fişini arayan kocasını pintilikleri yüzünden fırçalayan kadıncağız, kızına seslendi:

"Kızım, mutfak çalıp oynuyor, ben yıkayayım, sen de durula."

"Of! Herkesin bulaşık makinesi var."

"Cimri baban varken unut kızım."

Böylece o gün sona erdi. Ertesi sabah, Mehmet, gazeteye gitmeden önce, duşunu yaptı, traş losyonunu sürdü, huysuz güzeli göreceği için ağzı kulaklarındaydı.  Serap da, sıcak banyodan sonra özenle makyaj yapıp kulak arkasına ve bileklerine çok az Narciso Rodriguez sıktı.  Aklına bir önceki akşam, biberli kahveyi Mehmet'e nasıl içirdiği gelince kendi kendine gülümsedi.  Çıldırgan'ı ve annesini öpüp çıktı.

Yakışıklı gazetecinin annesi ise bahçedeydi, güllere bakıyor, romatizmaları için yürüyüş yapıyordu ki, karşı evde oturan emlakçının genç eşine rastladı. Kadın, köpeğini gezdiriyordu.

"Merhaba teyzeciğim. Nasılsın?"

"İyiyim kızım. Sağol, sen nasılsın?"

"Sağolun, ben de iyiyim. Tarçın'ı gezdirmeye çıkmıştım."

"İşler nasıl? Geçen sizin bey, bizim beye şikayet ediyordu piyasa çok durgun diye."

"Ah, evet ama çok şükür şansımız döndü. Geçen bir telefon! Şu ünlü köşe yazarı var ya, feminist olan hani. Serap Arda. Onun annesiymiş. Harıl harıl ona ev arıyor. Kadın çok müşkülpesentmiş, gösterdiklerini hiç beğenmemiş. "

"Aaa! Çok sevindim. Beğenir inşallah. Kolay gelsin."

"Teşekkür ederim. Ay! Tarçın, durmuyor. Hadi görüşürüz."

"Selâmetle kızım."

Kadıncağız eve girdi,  oğlunun laptopunun kapağının açık olduğunu gördü. Toz olmasın diye kapatacakken, ekran aydınlandı. Gözü, Google çubuğundaki yazıya ilişti. Parmak uçlarıyla gözlüğünü düzeltti ve okudu:

"Bir feministin kalbi nasıl kazanılır?"

O an kararını verdi. Bu ikisini bir araya getirmek için biraz yardım etmenin vakti gelmişti. Madem bu kızın anası ev bakıyor, Madam Angela'nın kimselere vermeye kıyamadığı boş evi ne güne duruyordu? Romatizmalı dizleriyle mümkün olduğu kadar hızlı hızlı karşıya geçti. madamın evine gitti.

"Madam Angelaaaa! Hu, huuu."

" Hayirdir, komsucum, sabah sabah beni rüyada görmüsündür?"

"Hayır, hayır."

O gün Madam Angela, olanları öğrenince, 

" Sevapdir asiklari birbirine kavusturalim."

dedi. Emlakçıya sıkı sıkı tembih ettiler.

"Aman sakın Mehmet Foçalı'nın da hemen bitişikte oturduğunu ağzından kaçırma. Yoksa Nil hanım beğense de evi almaz."

*****

Böylece emlakçı hemen telefonu alıp, Nil Arda'yı aradı. Müşkülpesent müşterisine şahane bir ev bulduğunu müjdeledi. O arada Çiğdem ile Jale, ellerindeki gazetenin üzerine göz delikleri açmış, çaktırmadan Seher'i takip ediyorlardı. Sempatik kız, kendisi gibi kilolu bir erkekle buluştu. Yanak yanağa öpüştüklerini gören Jale,  Çiğdem'e fısıldadı.

DÜŞMAN AŞIKLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin