16 - BİR CİNAYET ve KIRMIZI GÜLLER

441 83 352
                                    

On binlerce  Euroluk beyaz tekne, zifir gecede parlıyordu. Ay ışığı, kıpraşan sulara batıp, çıkıyor, yakamozlar ışıldıyordu. Aniden art arda top patlar gibi gümbürtü koptu: Kıyıya yakın bir yerde düğün sebebiyle havai fişek atılıyordu. Gökyüzü mor, sarı, kırmızı yıldızlarla aydınlandı. Güvertede elinde şampanya kadehiyle duran kadın, 60'lı yılların ünlü şarkıcısı ve film oyuncusu, Gönül Çınar,'dı.  İyice sarhoş olmuştu. Eşi de elinde kadehle ona eşlik ediyordu. Gönül, küpeştenin kenarında kollarını iki yana açtı, rüzgâr saçlarını savuruyordu.

"Bak hayatım,  Titanik sahnesi.Nasıl? Ha,ha,ha,ha."

Kocası, kadehi bıraktı,  arkadan karısına yaklaştı, kaptan, bir eli dümende, ikisine bakıyordu, eşini kucaklayacağını ve öpüşeceklerini düşünürken, adam bir anda kadını suya itti. Yaşlı kadının

"Aaaaaaaaaayyyy!"

diyen çığlığı havai fişek gürültüsüne karıştı. 

******

Ertesi sabah, Mehmet gazeteye gidecekken, kapısı çaldı. Açınca 3 yıl önceki kız arkadaşıyla karşılaştı.

"Yasemin!"

"Mehmet! Yardım et bana n'oooluur! Sokakta kaldım."

"Manyak mısın kızım? Otel mi burası? Çek git kapımdan. Sevdiğim kadın bitişiğimde oturuyor görmesin seni yanlış anlar."

Tam o anda Serap da, evin ihtiyaçları için bir şeyler almaya çıktı. Mehmet'i ve genç kadını gördü. Tek kaşı kalktı.

"Ooo...Mehmet Bey, günaydın."

"Ayrılır ayrılmaz hiç vakit kaybetmemiş birini bulmuşsunuz" diye ekleyecekti ama gururuna yediremedi. İçinden

"Hemen bir kız bulmuş! Pis çapkın!"

diyordu ki, Mehmet atıldı.

"Günaydın, şey, bu Yasemin hanım. Ee, hizmetçi. Yani camları, kapıları silecek, annem yaşlı artık yapamıyor..."

Serap, bir anda üstünden kaya kalkmış gibi rahatladı ama belli etmek yerine daha da kızdı:

"Bravo! Yani maçoluğun yanı sıra hödüklük de var! Yardımcı diyoruz biz ona! Hizmetçi demiyoruz! Bakmayın siz, kendisi ilk insandır da, bana da neler neler demişti."

"Yahu! Ne zaman affedeceksin! Tamam çok pişmanım! E! Yasemin hanım siz içeri girin, annem gösterir temizlik malzemelerini."

Serap

"Hıh!"

diyerek uzaklaştı. Arabasına bindi. Yasemin hemen mağdur ayağına yattı.

"Aşkolsun, Mehmetciğim, insan eski sevgilisine hizmetçi der mi?"

"İki dakikan var: Anlat ya da git."

"Ev sahibim! Birikmiş kira borcum var diye sen tut eşyalarımı kapının önüne koy. Ev bulana kadar valizim sende kalsın. İçinde önemli eşyalarım var."

"Bana bak! 24 saatin var! Ev buldun, buldun. Yoksa kapının önüne koyarım. Ben gidiyorum. Annemlere durumu sen izah edersin artık. "

Mehmet, gider gitmez, Yasemin, telefonunu aldı, bir mesaj yazdı:

"Tamamdır Nil hanım. Evdeyim. Parayı hesabıma gönderebilirsiniz. Yalnız 24 saat süre verdi. Yoksa kovarım dedi. Haberiniz olsun."

 iki saat sonra Serap eli, kolu poşetlerle dolu olarak geri döndü. Bahçede Eylül'le karşılaştı. Kız, koşa koşa Serap'ın yanına geldi.

DÜŞMAN AŞIKLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin