İstanbul'un eski ve ünlü kitapçılarından biri olan Gençlik Kitabevi, Serap'ın ilk kitabının imza günü için hazırdı. Girişte kocaman bir
"SERAP ARDA - İMZA GÜNÜ"
panosu vardı. Kapının önü çiçek bahçesi gibiydi ve uzun bir okur ve hayran kuyruğu vardı. Sırada bekleşenler ağırlıklı olarak kadın okurlardı. 13 yaşında genç kızlar da vardı, 70 yaşında teyzeler de. Birbirlerini hiç tanımasalar da aralarında sohbet ediyorlardı.
"İnanır mısınız? Üşenmedim, ta karşıdan geldim. Vapur, otobüs. Bu kadının köşe yazılarına bayılıyorum."
"Ben de Pendik'ten geldim. Hastasıyım. Parti kur oy verelim diye yazıyorum Twitter sayfasına."
"Ha,ha,ha. Valla öyle. Acaba gerçekten Mehmet Foçalı'nın yazdığı gibi biri mi?"
" Bilemiyorum. Gerçi sayfasında sık sık 'Erkekler için kıllarımızı almak zorunda değiliz' diyenleri destekliyordu."
"Hmm...haklısınız. Öyle yazdığına göre kendi de almıyordur. Almasın ya! İsterse dünyanın en çirkin kadını olsun. Köşe yazıları yeter. Geçen Süfrajet diye bir yazı yazmış. Hiç bilmediğim bir şey. İlk kez duydum. Allah! Allah! Nedir bu "Süfrajet? Yenilir mi? İçilir mi?" dedim. Müthişti. Meğer dünyada feminist hareketin tarihçesi ne ilginçmiş. Bir solukta okudum. "
"Ben de hatırlıyorum o yazısını. Ufkumu açan bir makaleydi."
"Eee? Saat 14.00. Hani imza bu saatte başlayacaktı?"
"Valla bilmem ki....ayaklarıma kara sular indi beklemekten. "
Tam o sırada, beline kadar inen, boya değmemiş sarı saçları, güzel yüzü ve 106 santimlik biçimli bacaklarını meydana çıkartan, mini elbisesiyle, uzun boylu bir kız, içeri girdi. Girmesiyle, tüm başlar ona döndü.
"Kim bu ayol? İsveçli filan mı?"
"Kesin İsveçlidir."
"Bence Rus."
gibi fısıltılar duyuldu. Tahminlere sebep olan güzel kız, BİZ KADINLAR, SİZ ERKEKLER isimli kitapların üst üste konduğu masaya geçince, kalabalığın üzerine önce bir sessizlik çöktü. Sonra
"Aaaaaaaaaaaaa!"
diye bir uğultu geldi. Serap, bıyık altından güldü. İlk sıradaki kadının ağzı açık kalmıştı. Kitabı ona uzatırken Serap kendisi kadar tatlı sesiyle
"İsminiz?"
diye sorarken, sıradakiler, "çıt - çıt - çıt" resim çekiyordu. Anında fotoğraflar sosyal medyaya düştü ve "#SERAP ARDA etiketiyle Twitter'da olay oldu. Gelen yorumlardan bazıları şöyleydi:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÜŞMAN AŞIKLAR
ComédieGüzel bir feminist ile adı maçoya çıkmış yakışıklı bir savaş muhabiri birbirine aşık olursa ne olur? Hele ki, sosyal medyada birbirlerine zehir zemberek yazılar yazan iki düşman olduklarını bilmiyorlarsa! Kapak tasarımı: @writerladyy