Hasta 2 :Karanlığın İçinde

Asansör

Odadan çıktığımda buz gibi okyanusa düşmüş ve hala onun şokundaymışım gibi hissediyordum. Bizim hakkımızda çok fazla şey biliyorlardı.

Cinsel tercihlerimizi -yani benim biseksüel olduğumu- dinlediğimiz müzikleri, hobilerimizi, hastalıklarımızı. Her şeyi.

Marsall la ilgili ise... Onun için burdaydık. Maya saf ve temiz taraftı masumiyetiyle onu etkilemesini bekliyolardı ona iyi geleceğini düşünmüşlerdi. Ben ise onun gibi olduğum için burdaydım. Sinir hastası bir sadist. Bir insanı öldürme potansiyeline sahip bir insan daha. Ben henüz kendime bile zar zor gelmişken onun gibi biri beni de kötüleştirirdi. Bu gün çok yorulmuştum. Jetlag yemiştim ve ayrıca bu kadar şey biraz fazla gelmişti. Piskolojik açıdan karman çormandım ve uykuya ihtiyacım varıdı. Odaya girdim ve kendimi yatağın üzerine bıraktım. Güzel bir uykuya ihtşyacım vardı...

26 Ocak 2015

***************************************************

Sabahın ilk ışıkları odaya dolarken uyandım. Güneş gölün üzerinden göz kırpıyordu. Gökyüzü ve göl tamamen pambeye boyanmıştı. Esneyerek yataktan kalktım. Uzun bir süredir bu kadar rahat bir uyku çekmemiştim. Bir süre oturup muğazzam göl manzarasını izledikten sonra gözüm başucumda duran sözleşmeye kaydı. Burası cennet gibi bir yerdi. Türkiye' ye geri dönmek istemiyordum. O pislik çukuruna geri dönmek istemiyordum. Belkiuyku sersemiydim ama mantıklı düşünebiliyordum. Sözleşmeyi imzaladım...

Ben sözleşmeyi imzaladığım anda kapım çalındı.

-Girin.

Gelen Mia' ydı.

-Bayan.Adams sizi çalışma odasına bekliyor.

dedi ve odadan çıktı. Yataktan kalktım ve yüzümü yıkayıp dün giyidiklerimi giyidim. Dün bana verilen kalem ve imzaladığım sözleşmeyi alıp çalışma odasına gittim.

Odadan çıktığımda yine aynı etkideydim. Sanırım o odada birşeyler vardı. Şaşkındım... Bayan.Adams beni çok sıcak karşılamıştı. İmzayı attığımı gördüğünde ise bana sarılmıştı. Oldıkça garipti. Maya' da imzasını atmıştı. Yarın akşam bizim adımıza bir balo vericeklermiş. Ayrıca bana yeni bir hizmetli temin edicekmiş ve şu yeni oda falan filan.

Odadan çıktığımda bu sefer beni başka bir sarışın kadın belkiyordu. Herkesin sarışın olması gerçekten sinir bozucuydu. Adının Nina olduğunu öğrendiğim bu kız Mia' ya göre daha sevecendi. Birlikte bu katın da merdivenleri çıktık. Bu katın dekoraysonu siyahtı simsiyah ve karanlık.

Nina' ile en sondaki bordo kapıya gittik. Nina cebinden bir anahtar çıkardı ve kapıyı açıp girmem için geri çekildi.

Kendi cennetime düşmüştüm. Burası neredeyse bizim eski dev evimizin salonu kadardı. Bir oda tasarlasaydım ancak bu kadar olabilirdi. Bordo ve siyah renkleri odaya hakimdi. Odanın içinde ayreten üç kapı vardı. Odanın içinde bir gardrop olmadığı için birisi giyinme odasına açılıyor olmalıydı. Birisinin banyo olduğunu tahmin ediyordum. Peki ya diğeri ?

Her neyse. Oda bunu düşünemiyeceğim kadar muhteşemdi. Üç kişilik olduğunu dev bir yatak, üzerinde siyah ve bordo galxy desenli bir yatak örtüsü, iki başucu birinde muhteşem antika bir pikap vardı. Diğerinde ise victoya seceret dan alınmış kremler ve birkaç şişe parfüm... Odanın göle bakan dev pencerelerinin arasındaki duvarda ise dev ekran bir plazma asılıydı onun altında ise duvara monte edilmiş apratlarda Guitar Hero gitarları asılmıştı. Kısacası oda mükemmeldi ve benim bütün hobilerimi gerçekleştirebileceğim şekilde düzenlenenmişti. Bütün odayı gezip heryer e baktiktan sonra sıra kıyafet odasındaydı.

Bütün kıyafetler tam olarak benim giyim tarzıma göreydi. Binlerce marka peşi sıra önümde serili duruyordu. Ayrıca bir insanın isteyip isteyemeyeceği her türlü takı, çanta, ayakkabı ve çeşitli binlerce aksesuar.Bir de bir bölüm de elektronik cihazlara ayrılmıştı. Telefon, I phot touch, gearlar, profosöryonel fotoğraf makinaları ve bu bütün cihazların binlerce aksesurı.

Burası da bittikten sonra sıra o son kapıya gelmişti. Nina o kapıyı da açtı ve geri çekildi. Önümüzde sadece bir asansör vardı. Nina öylece orda duruyordu ve hiç bir şey demiyordu. Asansörün kapısını açtım ve bindim.