Hasta 2 :Karanlığın İçinde

-Mazoşist-

Sakinleşmenin yakınına geldiğimde malikaneye geri döndüm. Ortalıkta ve evde kimse yoktu. Görevliler bile. Bayan.Adams in çalışma odasına dalarken bir hesaplaşma bekliyordum. Karşımda oturan soğuk bakışları bekliyordum. Bunun yerine boş bir oda buldum. İğrenç bakışları etrafta yokken bile soğukluğunu taşıyan bir oda. İçinde ölüm tehtidleri savrulmuş bir oda. İşte sandalyeyi pencereden dışarıya fırlatırken düşündüğüm tam olarak buydu. Bütün odayı talan ettim. Kitapların hepsini gelişi güzel fırlatım. Dosyalardaki bütün kağıtları etrafa saçtım. Bütün evi bu odadan başlayarak ateşe verebilirdim ama onlar hala yaşıyor olurdu. Hala bu evden ve malikaneden bir tane daha alabilecek güce sahip olurlardı. Bu yüzden vurmaya devam ettim. Vurdukça vurdum. Ta ki masanın alt tarafındaki kilitli çekmecenin altı kırılana kadar. Çatırdıyarak ikiye ayrılan çekmecenin içinden sarı kalın bir zarf çıktı. Zarf o kadar yıpranmıştı ki benim açmamı beklemeden fotoğraflar yere saçıldı. Yanında kırmızı deri ciltli bir defter de duruyordu.  Bayan. Adams'in kanlar içindeki morarmış yüzü ve vücudu fotoğraf karelerini süslüyordu. Elime aldığım her kare daha da iğrençleşiyordu. Vücudunun her yeri ibnelere kaplı Bayan. Adams. Vücudu kesikler içindeki Bayan. Adams. Gözü morarmış Bayan.Adams. Boynunda el izi olan Bayan.Adams. Tüm sırtı kıpkırmızı olmuş Bayan.Adams. Böyle ve buna  benzeyen neredeyse 300 tane  fotoğraf vardı. Tüm fotoğrafların içinden bir flash bellek çıktı. Flashi odada kırılmamış olan tek bilgisayara taktım.  İçinde bir dosya vardı. Klasörde ise iki video.

Birinci video yüklendi ve Bayan.Adams 'in morarmış ve kanlı yüzü yine ekrana geldi. Biraz sessiz kaldıktan sonra birden çığlık atmaya başladı. Sanırım arkasında birşeyler oluyordu. Arkasında bir karartı görünüyordu.

"Senden sıkılmaya başlıyorum."

Dedi arkadan bir erkek sesi. 

"Üzgünüm."

Diye fısıldadı Bayan. Adams.

"Ağzını aç. "

Dedi ses. O sırada elinde bir jiletle Marshall kadraja girdi. Annesinin kafasını yan çevirerek gülümsedi ve jileti ağzına sokup çekti. 

Hayatımda hiç bu kadar hastalıklı bir şey görmemiştim. Neden annen ? Bir insan insan bunu annesine nasıl yapabilirdi. Bu sadizmin hangi evresiydi ? İkinci videoyu izlemeye korkuyordum. Yine de açtım.

Kamerada Marshall' a çok benzeyen bir adam duruyordu. Sadece onun altında deri pantolonu vardı ve Bayan. Adams ile öpüşüyordu. Adam onu öpmeyi bıraktığı an ona iki tane tokat atıyordu.  Bayan. Adams burada çırılçıplaktı. Tüm fotoğrafların ve önceki videonun aksine. Daha fazla izleyemedim ve kapadım.  Aklımdaki bütün soruların cevabını kırmızı deri ciltli defter verecekti... Açtım ve öylesine bir sayfadan okumaya başladım.

18.07.2015

Bu gün Chris yine benden sıkıldığını söyledi. Tanrı bana onu  yıllar sonra geri göndermişken nasıl böyle bir şey yapabilir. Özellikle kim olduğunu henüz hatırlamazken. Benim Chirs'im
eminim en yakın zamanda beni hatırlayacak ve böyle saçma sapan konuşmayı bırakacak.  Yıllar sonra bu zevkleri tekrar yaşayabilmek çok güzel.  Yıllar geçtikçe Chirs'in daha acımasız olması dışında tabi ki. Ne diyebilirim ki o Christopher Adams onunlayken herşey mükemmel. 

Yazıyordu. Bütün defteri baştan sona okudum. Kadın resmen aklını yitirmişti. Anladığım kadarıyla eskiden Bay.Adams in erkek kardeşi ile birlikteymiş. Defter Marshall'in doğumundan başlıyor. Bütün konu gün geçtikçe Marshall in zaman içinde  Christopher' a ne kadar benzediği. Annesinin küçükken onu nasıl aç bıraktığı ve kendine yaptığı işkenceleri izletip aldığı zevkten ibaretti. Korkunç bir hayattı. Hem de bu evdeki herkes için. Yine de bu içimdeki acıyı bastırmadı. Videolari telefonuma yükledikten sonra birkaç fotoğrafına telefonuma fotoğrafını çektim.  Defterden birkaç sayfa da öyle. Ardından telefonu cebime koyduktan sonra bu sandalyeden kalkmak istemediğimi fark ettim. Hepsiyle yüzleşmek istiyordum. Hepsiyle.Beni de sona götürecek olsa bile...