Balo

216 17 1
                                    

Dün gece yatağımda dönüp durmuştum. Yine de bu rahat yataklarda uykusuzluk çekmek biraz zordu.

Sabah uyandığımda ise muhteşem göl manzarası ve güneş olduğu yerde duruyordu. Yataktan hızlıca kalktım ve banyoya girdim. Çoğu insanın aksine her kalktığımda halsiz ve sürüngen kıvamında olmam. Sadece öylece kalkar ve banyo yaparım.

Banyoya girdiğim anda resmi olarak nevrim döndü çünkü binlerce şampuan saç kremi vicut jelinin içinde resmi olarak kaybolmuştum. Yine de ne kullanacağım barizdi benim kokum asla değişmezdi. Saçlarım çikolata vicudum ise her zaman kahve kokardı. Banyomu yaptıktan sonra hızlıca yumuşacık siyah bornoza sarıldım ve kıyafet odasına girdim. Öylesine elime aldığım bir şort ve buluzu üstüme geçirip odama döndüm. Her sanah olduğu gibi kahvaltım çalışma masasının üzerinde duruyordu. Neden aile ile birlikte kahvaltı etmiyorduk hala anlamış değildim. Belki bu gece yapılıcak olan balo kabul töreni falan gibi birşey olucaktı ve herşey değişicekti. En azından kendimi buna hazırlıyordum. Aslına bakarsanız bütün gün yanlız kalmaktan hiç şikayetçi değildim. Maya' yı görmüyordum o soğuk aptal aile yoktu sadece bu muhteşem oda ve ben vardık. Ben tam kahvaltımı bitirmiştim ki kapım belli aralıklarla 4 kez tıklatıldı.

"Girin"

diye seslendim. Bu evde kapıyı bu kadar neşeli çalabilecek hiç bir insanla daha tanışmamıştım.

İçeriye yaklaşık 10 kişi birden daldığında resmi olarak dumura uğramış sayılırdım. Hepsinin göxleri heyecanla parlıyordu. Uzun bir süre hepsin beni inceledikten sonra içlerinden biri öne çıkıp elini bana uzattı.

"Merhaba Bayan.Lara. Ben Arthur ama siz bana Arty diyin. Biz sizin bu geceki hazırlanma ekibiniziz."

dedi. O sırada önce saate sonra adamın yüzüne geri baktım.

"İyi de sabah henüz 09:30."
"Evet Bayan.Lara umarım zamanımız yeterli olur"

dedi ve aniden hepsi üzerime çullandı. Ve saatlerce ama saatlerce benimle uğraştılar. Belime kadar uzanan saçlarımı kestiler. Cilt bakımı için nerdeyse 10.000 tane maske uygulayıp çıkardılar, ağda yapıldı, tırnaklarımla ilgilenildi, vicut bakımım yapıldı ve daha bir sürü geriye kalan şey. Sadece sanırım bilmeniz gereken şey saatlerce ama saatlerce sürmüş olmasıydı.

En sonunda saat 18.00 da tamemen hazırdım. Üzerimde siyah beyaz muhteşem bir elbise vardı ve saçlarımıda özenle topuz yapılmıştı, yüzümde bin ton makyaj olsa da aslında çok doğal ve mükemmel görünüyordu. Nerdeyse 8 saat boyunca benimle oyuncak bebekmişim gibi oynamışlardı ve ben aynaya baktığımda kendimi tanıyamamıştım. Tanımamın imkanı yoktu zaten o kadar farklı görünüyordum ki. Zarif, asil ve mükemmel.

Eminim annem ve babam beni bu şekilde görmeyi isterdi. Annem benim her zaman zarif davranmamı ve cici bir kız olmamı isterdi. Ben de tam zıttıydım ne laflarımda sözlerimde ne yüryüşümde ne de duruşumda hiç bir zarafet kırıntısdı olmazdı. Şimdi ise aynaya baktığımdaki kişi zarif davranmak zorundaydı.

Annemi her hatırladığımda içimdeki parçalayıcı burukluk her zamanki yerini buldu. Şu anda ağlayamazdım. Ağlarsam yüzümdeki tonlarca makyaj akıp giderdi bu bir kızın ağlamamak için tek dayanağı olabilecek en büyük bahaneydi. Ben de bu bahaneye sım sıkı tutundum. Odadaki kuru sesizlik sinirimi bozmaya başlarken kapı çalındı.

"Girin"

Gelen Nina' ydı. Beni görür görmez dona kalmıştı.

"Bayan. Lara harika görünüyorsunuz."

demeyi başarabildikten sonra konuşmaya başladı.

"Şey. Davetliler nerdeyse tamamlandı efendim. Bay ve Bayan Adams sizi beklliyor"

dedi. Başımla onayladım tam odamın kapısından çıktığımda Maya ile burun buruna geldim. O... Mükemmel görünüyordu. Pudra pembesi muhteşem bir elbisenin içindeydi benim elbisem gibi onun elbisesi de yerlere kadar uzanıyordu. Sarı saçları maşalanmış ve örülmüştü. Onun da makyajı benimki gibi abartısız görünüyordu. Yine de kıyafetlerimize bakıldığında bile açıkça anlaşılıyordu ki o saf ve temiz olanken ben karanlık olan taraftım.

Bence tam tersi olmalıydı tabi. Maya şırfıntının tekiydi sonuçta ve o yetimhaneye düşmüş olmasa şimdiye birkaç bin kişinin altına girmişti bile. O küçük şırfıntıdan bütün intikamımı alıcaktım. Ailemle ve benimle ilgili ettiği onca sözün acısını çok daha fazlasıyla çıkartıcaktım. Yüzüne bile bakmaya çok fazla tahamül edemediğim şırfıntın yanından öylece geçip merdivenleri indim. 2. kata indiğimde Bay. Adams güler yüzle beni karşıladı ve bir koluna girmem için kolunu bana uzattı. Zarifce koluna girdikten sonra buruk bir şekilde gülümsedim. Her türlü şevkat nedensizce bana ailemi hatırlatıyordu. Bay. Adams' la bir süre orda durduktan sonra Maya geldi ve Bay. Adams ona da bana yaptığı küçük jestin aynısını yaptı. Ardından arkamızda küçük bir hareketlenme hissettim. Bayan Adams ve o çocuk vardı. Onlar da kol kola girdiler ve önde biz arkada onlar yavaşça aşağıya indik. Tam o anda bir alkış yağmuruna tutulduk ve müzik çalmaya başladı. Her şey oldukça olağan üstüydü.

Merdivenlerden indik ve özel olarak hazırlanmış küçük platformun üstüne çıkarken onu gördüm. Sap sarı saçları masmavi gözleri olan bembeyaz bir kızdı. Sanki kız kardeşimin benimle yaşıt hali gibiydi. Aşırı sıksa olduğu için elbisesi üzerinden dökülüyordu yine de çok güzeldi. Ben ona bakarken transa geçmiştim ve beni bundan kurtaran şey Bay. Adams' ın sesi oldu.

"Merhaba. Hepiniz hoş geldiniz. Burda olma sebebimiz malum. Bunu nasıl söyleyebilirim bilmiyorum ama bu kutlamamızın sebebi iki yeni kızımız Maya ve Lara' nın burda olması ve siz değerli konuklarımızla tanışması amacıyla burda toplandık. Umarım hepiniz keyif alırsınız"

dedi ve beni nazikçe elimden tutarak o çocuğa doğru çevirdi. O gördüğüm günden beri hiç bir yüz hattı yada o ölümcül bakışlarından hiçbir şey değişmemişti. Bana baktı ve elini uzattı.

"Merhaba Lara. Ben Marshall. Evimize hoş geldin."

dedi. Herşey önceden prova edilmiş gibiydi. Aynı şeyleri kelimesi kellimesine Maya' ya da söyledikten sonra yanımızdan ayrıldı. Ardından Bay. Adams bizi masa masa gezdirerek herkesle tanıştırdı. Üvey büyük annelerimiz dedelerimzle de. Ardından sıra o kıza geldi.

Jonathan Adams :Lara, Maya , Lina' yla tanışın. Lina, Sasha' nın kız kardeşinin kızı. Lina, Maya ve Lara' yla tanış.
Ben: Merhaba ben Lara.
Lina: Ben de Lina.

dedi. Dış görünüşüne göre daha sıcak davranıyordu. Maya' ya elini uzattığında Maya burun kıvırarak onu geri çevirdi ve o Bay. Adams' la dolaşmaya devam ederken ben de Lina' yla kaldım. Sohbet etmesi çok eğlenceli çok eğlenceliydi ve o gerçekten çok tatlıydı. İkimiz de aynı okulda olucakmışız bu benim için gerçekten çok mutluluk vericiydi. Onunla zaman geçirmeyi çok istesem de içimde anında kocaman bir korku doğmuştu. Tekrar bir kıza mı aşık oluyordum. Karşılık bulamıyacak bir aşka tekrar mı bağlanıyordum...

Hasta 2 :Karanlığın İçindeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin