class b ✓

-5-

-Kim Taehyung-

Yüzüme vuran güneş ışığıyla gözlerimi aralarken baş ağrımdan dolayı somurttum. Güne daha iğrenç başlayamazdım sanırım.

Ağzımda iğrenç içki tadı duruyordu. Çok susamış hissediyordum ve vücudumdaki tüm kaslar ağrıyordu.

Yatakta yuvarlanarak kenara gitmeye çalışırken odadaki banyodan çıkan Jungkook'u gördüm. Üstü çıplak olmasaydı belki yataktan düşmeden önce toparlanırdım.

"Taehyung," Cümlesini devam ettiremeyip kahkaha atmaya başladığında homurdanarak yerden kalktım. "İyi misin sen?"

"Sus, konuşma. Gülüyor bir de şerefsiz."

"Ama çok komiktin."

Bana yaklaşmaya çalıştığında ondan kaçıp banyoya ulaşmaya çalıştım. Kapıyı kapatamadan benimle beraber içeri girdiğinde kaçacak yerim kalmamıştı.

Neden aptal gibi banyoya girmiştim ki? Odadan çıksam daha fazla saklanma yerim olabilirdi.

"Ne kadar aptal olduğunu düşünüyorsun, değil mi?"

"Hayır, senin özel hayata saygın olmadığını düşünüyorum."

Musluğu açıp elime doldurduğum suyu üzerine attım. Soğuk su çıplak göğsüyle buluşunca irkilerek geriledi.

"Sıcak su at bari."

"Nedenmiş?"

"Sen bana kıyamazsın?"

İki avucuma birden doldurduğum suyu görünce banyodan çıktı. Arkasından kahkaha atarken ellerimdeki suyu kendi yüzüme çarptım.

Jungkook ile güne başlamak fazla yorucu olabiliyordu. Özellikle de önünde rezil olduysanız.

"İşin bittiğinde mutfağa gel ve lütfen su getirme."

Kıkırdayarak "Tamam." derken banyo dolabından kendi diş fırçamı aldım. İçki içtiğim geceler dişlerimi fırçalamadan uyumamalıydım. Çok iğrenç bir tattı gerçekten.

İşlerimi bitirip hoplaya zıplaya mutfağa gittiğimde Jungkook'un babası işe gitmeden önce içtiği kahvelerinden birini içiyordu.

"Günaydın, Bay Jeon."

"Günaydın, Taehyung. İyi uyudun mu?"

"Evet, çok iyi dinlendim."

Elindeki çileği ağzıma sokuşturan Jungkook ilgiyle saçlarımı okşamaya başladığında kaşlarımı çattım. Konuşmama fırsat vermemişti resmen.

"Ben çıkıyorum çocuklar. Akşam eve gelmeyebilirim."

"O yanındaki kadınlardan birine gidersen annemin kiminle çıktığını sana söylemem."

Gülerek ikisinin kavgasını izlerken sessiz kalmaya çalıştım. Annesi ve babası iki yıl önce boşanmış olmalarına rağmen aralarında hâlâ sevgi kırıntıları vardı. Jungkook bunu kullanarak istediklerini yaptırıyordu.

Bay Jeon evden çıkarken buzdolabından kahvaltı için bir şeyler çıkaran Jungkook şarkı mırıldanmaya başladı. "Bizimkileri kahvaltıya çağırdım."

"İşleri yok muymuş?"

"Yoongi'yi zor ikna ettim."

Ortadaki tezgahta duran Jungkook'un telefonunu alıp krep tarifi araştırırken kapı çaldı. "Hızlılar."

O kapıyı açmaya giderken telefonu bırakıp yumurtaları önümdeki kaba kırdım. Kapı açılma sesinin ardından çocukların sesleri gelmişti. Yoongi ve Jimin'in kavga ettiğini duyunca kaşlarım çatıldı.