class b ✓

-24-

- Kim Taehyung -

- bir hafta sonra-

Kollarımı kaldırıp sabahtan beri sırada oturmaktan ağrıyan kaslarımı esnetmeye çalıştım. Deliler gibi çalışıp okula gelmediğim sırada yapılmış olan sınavların telafilerine girmiştim. Bugün son üç sınavı da olmuş, diğer dersten kaçıp basketbol takımını izlemeye gelmiştim.

Yanımda duran su şişesinden birkaç yudum içerken üzerine formalarını giymiş olan takım sahaya çıktı ve kendi aralarında sohbet ederek esneme hareketlerine başladı. Gözlerimi Jungkook'tan ayırmadım. Henüz beni fark etmemişti.

Elime telefonumu alıp okulun itiraf sayfasında gezindikten sonra yeniden kafamı sahaya çevirdim. Hâlâ beni görmemiş olan Jungkook'a doğru elimi sallamaya başladığımda yanındaki çocuk beni fark etti ve onun omzuna dokunduktan sonra beni gösterdi.

Gülümseyerek bana bakan sevgilime öpücük attım. Sabahtan beri canım çıkmıştı ve onun işi de bitince yemek yemeye gidebilirdik bence. Zaten son günlerde sınav telaşım yüzünden zor görüşür olmuştuk.

Yanıma oturan kişiyle irkildim. "Min Yoongi şerefsizi geldi mi?" Kucağımda duran şişeyi alıp kapağını açan Jimin oldukça sinirli görünüyordu ki sebebi de belliydi sanırım. Elindeki topu sektiren Yoongi'nin de ondan farkı yoktu çünkü.

"Kavga mı ettiniz?"

"Pek sayılmaz. O fazla sinirli ve ben de fazla şımarık davranıyorum."

Cebinden çıkarttığı şeker paketini uzattığında içinden bir tane alırken omuz silktim. "Sorunu biliyorsanız konuşup anlaşın."

Kendi ağzına da bir şeker atarken bakışlarını yere indirdi. Uzanıp tombul yanağını sıktım neşeyle. "Benim tanıdığım Park Jimin onun ağzını kırar ama kendini üzmez."

"Ama Yoongi diğerleri gibi değil."

Gözlerimi kocaman açarak "Aşık mı oldun?" dediğimde beni itti ve homurdandı. Bu arada basketbol takımı kendi aralarında iki grup oluşturup maça başlamışlardı. Onları izlemek yerine Jimin'le sohbet ettim. Onu iyi hissettirmek istiyordum.

Ne zaman Kook'la kavga etsek o bana hep yardımcı oluyordu, bir saniye bile beni yalnız bırakmıyordu. Onun yaptıklarının yanında kendimi kötü bir arkadaş gibi hissediyordum.

"Öncesinde seviştiğimiz için harika bir ten çekimimiz vardı ama birbirimizi fazla tanımadan çıkmaya başladık."

Kaşlarımı kaldırarak ona bakarken açıklama beklercesine "Hmm..." diye mırıldandım. "Çok kıskanç." dedi yumruğunu sıkıp gevşetirken. Bakışlarını yüzümde tutmuyordu.

"Yani, biliyorsun okulda beni tanımayan yok. Hakkımda çok iyi konuşulduğu da söylenemez. Tamam ben de rahatsız oluyorum ama o hemen tepki verebiliyor. Buna gerek yok."

"Seni korumak istediği için. İnsanların konuşmalarının seni üzdüğünü düşünür, kimse sevdiğinin üzülmesini istemez."

Sessiz kalarak nefesini üflemekle yetindi. Onu ilk defa bu kadar uzun süren, sorunsuz bir ilişkide görmek beni mutlu etmişti doğrusu. Yoongi bazı ani çıkışları dışında sakin biri gibi gelmişti bana. Demek göstermediği yanları da vardı.

Jimin sıkıya gelemeyen bir insandı. Böyle tavırlara bunalırdı çünkü yanındaki insanın çevresiyle değil, onunla ilgilenmesini isterdi. Haklıydı da.

"Bu akşam içmeye gidelim." dedim aklıma gelen fikirle. "Hem dağıtırız, rahatlarız."

"Diğerleri gelecek mi?"