-43- FİNAL

13.2K 928 483
                                    

"Güzelim, neden ağlıyorsun?"

Yüzüme siper ettiğim ellerime dokunarak bana bakmaya çalışan Jungkook'u geçiştirmek için kafamı iki yana salladım. Son zamanlarda çok yaramaz olmuştu bu adam. Niyeyse hep onun yüzünden duygu yoğunluğu yaşıyordum.

Bileklerimi tutup alnıma öpücük bırakırken yüzümü gizlememi engelledi. Ardından kafasını yana eğerek gözlerime baktığında burnumu çektim. "Niye ağlıyorsun, söyle bana."

"Çünkü hep sürprizler yapıyorsun aptal."

"Ağlamak için sebep mi bu? Çok seviyorum, ne yapayım."

"Ben de çok seviyorum işte."

Ona sarılarak kendimi gizlememe güldü. Sırtımda ve omuzlarımda gezinen ellerinin keyfini çıkardım bir süre.

Ben hâlâ düğünümüz için tarih bile ayarlamadığımızı düşünürken Jungkook müziklerden davetiyelere kadar ayarlamıştı. Hem de hiçbirini bana belli etmemişti. Nasıl başardığını çok merak ediyordum doğrusu. Aynı evdeydik, sürekli dip dibeydik ama bende gizli işler çeviriyordu o.

Bir haftalığına Maldivler'e gelirken asla böyle bir şey düşünmüyordum. Yalnızca beraber vakit geçireceğimizi ve özlem gidermek için uzaklaştığımızı düşünüyordum. Meğer benim yakışıklı sevgilim ailesinin ve arkadaşlarımızın buraya nasıl geleceğine kadar planlamıştı. Tüm bunları yeni öğrenmişken nasıl ağlamadan duracaktım ki?

"Bize sarılma yok mu?" diyen Jimin ile Jungkook'tan uzaklaşıp bana kollarını açan arkadaşıma ilerledim. Onunla görüşmeyeli aylar olmuştu. Ne kadar özlediğimi şimdi fark edebilmiştim.

Birbirimize sımsıkı sarılıp uzun bir süre özlem giderdik. Hemen sonra Yoongi'ye sarıldım. Ardından Hoseok, Namjoon ve Seokjin'le selamlaştım. Hepsine uzun uzun sarıldığım için düşündüğümden çok vakit harcamıştım. Ellerimin tersiyle gözyaşlarımı silerken Jungkook'un anne ve babasına yöneldim.

İkisi aynı anda açtılar bana kollarını. Defalarca kez bana hissettirmiş olmalarına rağmen tam şu an gerçekten de onların oğulları gibi hissetmiştim. Bayan Jeon'un yaşlı gözlerle bana bakması ve Bay Jeon'un gurur dolu bakışları...

"Sizi çok özledim!" dediğim sırada saçlarımı öpen kadın, "Biz de seni özledik bir tanem." diye cevap verdi bana.

"Bu kadar duygusallık yetmez mi?"

Arkamızda kalmış olan Jungkook isyan eder gibi konuşunca sarılma faslına bir son verip kıkırdayarak beni izleyen sevdiklerime baktım.

Bizim için buraya kadar gelmelerinin beni ne kadar mutlu ettiğini tahmin bile edemezlerdi. Jungkook ve beni gerçek bir aile yapmak için buradalardı bugün. En heyecan verici kısmı da buydu.

Jungkook benim kocam olacaktı. Ben de onun kocası olacaktım. Yıllardır her acıya göğüs germemizin, küçük yaşımıza rağmen durumları idare etmeye çalışmamızın hak ettiğimiz bir sonu olacaktı. Bir daha ayrılmamak üzere birbirimize yemin edecektik.

Sevgilim beni kolunun altına aldığı an onun göğsüne sokularak "Çok seviyorum." diye fısıldadım. Saçlarımın tepesini öptü.

Kulaklarıma Jimin'in "Biz sizi yalnız bırakalım." diye mırıldanırkenki imalı sesi duyunca gülümsemem genişledi. Jungkook'umun göğsünden bir saniye olsun ayrılmadım.

Kaldığımız odaya döndüğümüzde aramızda tuhaf bir sessizlik oluştu. Hâlâ birbirimize sarılıyorduk. Sevgilim kalbi tam kulağımın altındaydı ve öyle hızlı atıyordu ki...

İç çektiğini duydum. "Sonunda..." diye fısıldadı. "Yıllardır sabredip çabaladığımz özgürlüğümüze ulaştık bebeğim."

"Senin sayende sevgilim." Kafamı kaldırıp çenemi göğsüne yasladığımda hayatımda ilk defa bu ifadeye şahit oluyordum. Sanki ağlayacak gibi bir hâli vardı ve bambiye benzeyen büyük gözlerindeki parlaklığa şahit oldukça ben de gözyaşlarına boğulacak gibi oluyordum.

class b ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin