Bir hafta geçmişti. Artık ondan korkmuyordum. Bir şekilde ondan korkmaman gerektiğini kanıtlamıştı. Yüzünü şeklini o kadar çok merak etsemde bana dediği tek şey 'insan gibi'olmuştu.
Onu bu kadar merak etmeme rağmen bana asla kendini göstermemiş her seferinde zamanı gelince demişti. Gece uykumun arasında uyandığımda saçımda parmaklarının gezdiğini hissetmiştim. Ama rüya gördüğümü düşünüyordum çünkü istemsizce kendimi buna inandırmaya çalışıyordum.
Üniversitenin içerisinde sınıfıma ilerliyordum. Bir den kimsenin olmadığı koridorda boş sınıfa çekilmiştim.
Beni onun götürdüğünü bildiğim için telaşlanmamıştım.
'Jimin şimdi senden bir şey isteyeceğim.' Kaşlarım çatılmıştı. İlk defa benden bir şey istiyordu. Korkmalı mıydım bilmiyorum.
'Korkmamalısın. Sadece sana bir görev vereceğim. Artık yavaş yavaş başlamamız gerekiyor. Bu senin başlangıcın jimin.'
Tüm vücudumda hissettiğim gerilmeyle sınıfta gözlerimi gezdirmiştim.
Tamam dinliyorum seni. Ama bir şartla bana ismini söyle.
'V'
Pekala V seni dinliyorum. Ne yapmam gerekiyor.Önüme geldiğini hissettiğimde ellerini elime geçirmişti. Çok garip bir görüntüydü. Elim bir eli tutuyordu ama baktığım zaman sadece ellerimi bükmüş görünüyordum. Kalbim hızlanmıştı. Onun başka bir varlık olduğunu unutmuştum bir anlığına.
'Enerjini ortaya çıkarmak için önce sana kendi enerjimden biraz vereceğim. İçini gıdıklayacaktır. Sen kendi sınıfına gittiğinde herkesin enerjisini algılamaya çalışmanı ve bana renklerini söylemeni istiyorum.'
Heyecanlanmıştım.
Ellerimdeki ellerini biraz daha sıkarak bana yaklaşmıştı. Dediği gibi içimde bir gıdıklanma hissediyor ve bunun tüm vücuduma yayılışını hissediyordum. Tarif edemediğim şekilde iyi hissetmiştim.
İstemsiz kapattığım gözlerimi açtığımda ellerini ellerimden çekmişti.
Şaşkınlıkla ona bakıyordum. Evet onu göremiyordum ama onun şekilli vücut hatlarını gösterecek rengarenk ışıklar görüyordum. Kesinlikle şaşkınlıkla ve büyülenmişlikle bakıyordum.'Düşüncelerini duyabildiğimi unutmuyorsundur umarım.' Utanmamıştım. Aksine sırıttım.
Gerçekleri söylemekten çekinmiyorum V.
Sınıftan çıkarken hala yanımda benimle gelen ona bakıyordum. Diğerlerinin onu görmediğini bildiğim için ona bakmamaya çalışıyordum.
Sınıftakileri gördüğümde herkesin hala normal göründüğünü görünce suratım düşmüştü. Sıkıntıyla sırama oturmuş,bir değişiklik arıyordum.
'Hisset jimin. Onların duygularını hisset.'
Gözlerimi kapatıp derin nefesler alıp veriyordum. Bu sırada içeriye hoca girmişti. Normalde ön sıralara otururdum ama amfinin en arkasından herkesi görebilcek bir yere geçmiştim.
Hissetmeliydim.
Yanımda oturduğunu hissetmezdim ama şimdi renklerini görüyorken geriliyordum.
Biraz önde oturan,benle aynı dersi alan Hoseok'a baktım. Beni görmemişti bu yüzden selamlaşmamıştık. Onun duygularını hissetmek istiyordum. Bütün odağımı ona verdiğimde ne yapacağımı tam olarak bilmesemde,hissetmeye çalışmıştım. Uzun bir süre odaklanmama rağmen görememiştim.
'Çünkü beni düşünüyorsun onu değil. Onu düşün.' Doğruydu. Sürekli yanıma bakmak istiyordum. Ona dokunmak ve ne olduğunu keşfetmek istiyordum. Düşüncelerimi okuduğunu bildiğim için rahatsızdım.
'Bir gün beni keşfetmene izin vereceğim jimin. Şimdi Hoseok'a odaklan.' Dediğine göz devirsemde dediği gibi Hoseok'a odaklandım bu sever gerçekten.
Etrafında siyah ve gri renkler görünce ne olduğunu merak etmiştim.
'Üzgün.'
Neden?
'Çünkü arkadaşına aşık olmuş.'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Telepatia
Fantastik'Seni her an izliyorum jimin. Bana gay olmadığını kanıtlayamazsın. Çünkü geceleri kendini becerdiğini görüyorum.' Onun düşüncelerimi okuduğunu hayatımda ondan ayrı özel bir hayatım olmadığını artık daha iyi anlamıştım. Elini kasığımın biraz üstünde...