Sevgilim.

2.3K 185 54
                                    

"Cidden mi ya daha iyi bir plan bulamadın mı?" Koridorda bir oraya bir buraya yürürken sinirden tırnaklarımı yiyordum.

"Daha iyi bir planın var mıydı yoktu,sus o zaman jimin." Dedi. Tekrar koridorun sonuna yürüyecekken yakamdan tutup beni geri çekti. Ona çarpmıyayım diye eliylede durdurmuştu.

"Dolanma artık. Yürü salona geçelim." Önüne geçip salondaki tekli koltuğa kendimi attığımda o da karşımdaki üçlü koltuğa uzandı.

"Ne zaman gelirler?" Dedi. Kolumdaki saate bakıp birazdan geleceklerini anladım.
"Birazdan." stresle bacağımı sallamaya başlamıştım. Tekrardan tırnaklarımla uğraşmaya başlamıştım.

"Neden düzgünce ilişkimiz olduğunu söylemek yerine bu yolu terci ediyoruz anlatsana biraz." Diye sorduğumda üçlü koltukta ayaklarını duvara doğru kaldırıp kafasını koltuktan sarkıttı şimdi bana tersten bakıyordu.

"Sence direkt söyleyince sana inanırlar mı? En azından bizi böyle basarlarsa bir şüpheleri olmayacak."dedi. Gözlerini kapatıp bir süre öyle durmaya devam etti. Gerçekten garip birisiydi,bazen çok ciddiydi bazen de böyle çocuksu haraketleri vardı. Şu an ise bu dengesiz kişinin planına ayak uyduruyordum.

Birazdan gelecek olan arkadaşlarımın bizi basmasını sağlayacaktık böylece ilişkimiz olduğunu zannedeceklerdi. Taehyung'un mükemmel planına göre haraket ediyorduk.
Hoseok'un tepkisinin ne olacağını kestiremiyordum. Jungkook'un önce şaşıracağına daha sonra sırıtacağına emindim. Jin'in ise susup olacak kaosu izleyeceğine emindim.

Üzerimdeki gerginliği atamıyordum yeterince olay yaşamıyormuşum gibi bir de sahte sevgilim olacaktı. Son zamanlarda artık o kadar çok kendimi zihnen yorgun hissediyordum ki artık her şeyi direkt kabullenebilecek bir haldeydim. Taehyung hayatıma girdiğinden beri yolunda giden bir şey yoktu.

"Benim hakkında ne güzel düşüncelerin var öyle." Tekrardan koltukta düz oturduğunda yanına oturmak için oturduğum koltuktan kalktım. Etrafın fazla düzgün olduğunu düşündüğüm için bir kaç yastığı yere doğru atmıştım. Üzerimdeki tişörtüde çıkarıp görebilcekleri bir yere attığımda sıra ondaydı.

Üzerindeki tişörtü o da benim gibi bir yere doğru fırlattığında o karşımda sadece boxerla ben ise altımdaki gri eşofmanlaydım.
Gelmek üzereydiler bunu aşağıdan gelen araba sesiyle anlamıştım.

"Bebeğim istersen sen üst olabilirsin. Her türlü okeyim." Kocaman sırıtarak bana baktığında gözlerimi devirmiştim.

"Yavşaklığı bırak Taehyung." Diyerek kafasından itip koltuğa uzanmasını sağladığımda o da bozuntuya vermeyerek beni kendine doğru çekti. Bacaklarının arasında yer aldığımda bana sırıtarak bakıyordu. Elimle itici gülüşünü kapattığımda elimin içini öpmüştü.

Dudağına vurduğumda ise anlık sinirle elimi ısırmıştı köpek. Elimin acısının hesabını soracakken anahtar sesiyle telaşla Taehyung'un boynuna kafamı kapattığımda elini saçlarımın arasından geçirerek kendine doğru bastırdı.

Bu durumdan hiç memnun değildim.

"Boynumdan fetişim olduğunu söylemişmiydim Jimin? Şu an her şeyi bir kenara bırakıp seninle şurada sevişebilirim."

Zihin yoluyla konuştuğunda söylediği arsız cümle yüzünden onu zor duruma sokmak istemiştim. Onu kıvrandırmaktan zevk alacaktım. Gece onun bana yaptıkları gibi.

Kulağının arkasından boynuna doğru dilimi sürttüğümde bacaklarıyla beni daha çok kendine bastırmıştı.

"Siktir."
Dediğinde onu kıvrandırmanın verdiği hazla sırıttım hala onun boynuyla temas halindeyken. Bu sırada içeriye giren ilk kişi jungkook olmuştu.

"Jimin'e seslen-" cümlesini bitiremeden salonda 'sevişen'bizi görünce önce,bir süre sesini duyamamıştım daha sonra gülmeyle karışık,

"Jimin kızlar bitti erkekler mi başladı amına koyayım." dediğinde Taehyung'un üstünden kalkmış telaşla saçlarımı karıştırıp yerdeki tişörtümü almaya gitmiştim. Yere eğilip kendiminkini aldıktan sonra Taehyung'un az önce kenara fırlattığı tişörtünü alıp ona geri fırlattım. Şu ana kadar yeterince basılmışlık telaşı verdiğimi düşünerek koltuğa geri oturdum. Taehyung üzerine tişörtü giyerken Jungkook'un onu incelediğini fark ettim. Bir ona bir bana bakıp kaşlarını kaldırdı.

Jungkook'un cümlesinden sonra içeriye dalan Hoseok ve Jin,önce bana daha sonra yanımdaki hala yarı çıplak olan Taehyung'a bakıyorlardı. Jungkook az önce oturduğum tekli koltuğa oturup sırıtırken Jin sessizce köşeye geçmiş ellerini bağdaştırmıştı. Hoseok ise kaşlarını çatmış bir bana bir Taehyung'a bakmaya devam ediyordu.

Bir şeyler söyle artık Taehyung.

Dediğimde Taehyung ayağa kalktı. Üzerine giydiği tişörtü düzeltip utançla kafasını eğdi.
"Kusura bakmayın. Eşofman giyip gelsem daha iyi olacak." Diyerek odadan hızla çıktığında içimden ona küfür ediyordum. Aklı sıra benden intikam alıyordu beni onlarla yalnız bırakarak. Yoksa onların yanında çıplak kalsa bile umursamayacak biriydi bence.

"Aferin akıllı çocuk."

Ayağa kalkıp hala hiçbir şey söylemeyen Hoseok'a bakarak ellerimi iki yana kaldırdım.
"Her şeyi anlatacağım önce şuraya oturur musun?" Yanımdan geçerken kafasını jungkook'a çevirmiş sırıtmayı kesmesini söylemişti.

"Anlat dinliyoruz." Dediğinde içeriye benim eşofmanlarımdan birini giymiş Taehyung girdi.

"Bu Taehyung,sevgilim." Dediğimde  Jungkook'tan gelen ince sesli bir nee sesinden sonra Jin onun kafasına burarak susmasını söylemişti. Taehyung araya girip kendini tanıttığında hala Hoseok bana bakıyor benden bir açıklama bekliyordu. Ağzını açıp bir şey söyleyecek oluyor daha sonra vazgeçip geri kapatıyordu.

"Uzun zamandır bir ilişkimiz vardı ama gay olduğumu söyleyecek cesaretim yoktu. Söylemeye hazır olduğumda söyleyecektim böyle görmenizi istemezdim." Dedim bir nefeste.

Taehyung elini sırtıma koyarak bana destek verdiğinde bakışlarımı üçünde gezdirdim.
Jungkook'un bu durumu asla takmadığını Jin'in hafif gülümsediğini,Hoseok'unda kaşlarını artık çatmadığını fark ettim.

"Seni yargılayacak insanlar olmadığımızı biliyorsun Jimin." Dedi Jin. Jungkook'un oturduğu koltuğun hemen yanındaki koltuğa oturarak bir ayağını diğer ayağının üzerine attı.

"Biliyorum." Demiştim ama sesimin bir yerlerime kaçtığı kesindi.

"Hoseok dediğin kişi beni sikecekmiş gibi bakıyor."

Gülme isteğimi bastırmaya çalıştım. Böyle ciddi bir ortamda gülersem kesimlikle delirdiğimi düşüneceklerdi artık.

Bana çene yapacağına onlarla konuş

Dediğimde sırtımdaki elini kimseye fark ettirmeden aşağıya doğru sürtüp elini çekti. Hoseok'un oturduğu üçlü koltuğun diğer köşesine oturup bir bacağını koltuğun üstüne koydu.

"Ee beyler tanışalım mı?"

_________

Aklımda iki kurgu daha var yazıp yazmamak konusunda emin değilim.

Yazım şeklimin iyi olmadığını biliyorum hatta tam olarak hayalimdeki hallerini de yansıtamadığımın farkındayım ama deniyorum.

Okuyan herkese iyi günler diliyorumm

TelepatiaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin