Burdayım,geldim yanına.

1.5K 143 12
                                    

"Uyan artık." Taehyung'u uyanması için dürtüyordum ama eliyle benim gitmemi işaret ediyordu. Kahvaltı hazırlamaya karar verdim o sıra,biraz daha uyumasına izin verecektim.

Tişörtümün kollarını dirseklerime kadar sıvazladıktan sonra mutfağa doğru adımladım. Birilerinin daha uyandığı belliydi çünkü salondan sesler geliyordu. Mutfaktan önce salona uğramaya karar vermiş içeriye kapı kenarından göz atmıştım.

Kalkar kalkmaz ellerine geçen ilk şey cips ve kola olan ikili,kanepede uzanmış film izliyorlardı.

"Günaydın gerizekalılar." Beni bakıp mırıldanarak günaydın dediklerinde bir kez daha evde ne kadar takıldığımı anladım.

"Kahvaltı hazırlayacağım istediğiniz bir şey var mı?" Dediğimde dikkatlerini çekmiş olacağım ki bana dönmüş resmen ağızlarının suyu akarak neler yapmam gerektiğini söylediler.

"Son olarak yanında pilav yaparsın mis gibi kahvaltı olur." Dediğinde jungkook ona orta parmağımı kaldırarak,

"Bokumu ye." Demiştim.
Suratını asıp kafasını çevirmiş sinirle cips paketinden beş on tane cips almıştı.

"Sen kahpesin." Jin tıslayarak söylediği şeyden sonra Jungkook'un elinden cips paketini alarak tepesine dikti. Acıktığım için guruldayan karnıma biraz daha beklemesini söyledikten sonra bu sefer adımlarımı mutfağa doğru yönlendirmiştim.

Hoseok hala uyuyor olacaktı ki ortalıkta yoktu.
Ya da büyük bir ihtimalle bir kızın evinde sabahlıyordu.

Elime aldığım bıçak ve kesme tahtasını tezgahın üzerine koyduktan sonra çeşmede ellerimi yıkanış daha sonra buzdolabından çıkardığım sebzeleri yıkamıştım.

Onları daha sonra doğramak için kenara koymuş kenardan pirinç paketini çıkarmıştım. Pirinç makinesinin içerisine bir miktar döktükten sonra su koyup kapağını kapattım. Şimdi ise yumurta ile omlet yapacaktım. Tavayı çıkartırken zorlanmıştım. Çünkü aptal Jungkook kendi boyuna göre olan yere koyduğu için almak için sandalyeye çıkmıştım.

Yumurtaları bir kasenin içerisine kırarken salonda konuşma sesleri duymuş kulak vermiştim konuşmalara.

"Günaydın millet." Taehyung'un yeni uyanmış sesi normal sesinden biraz daha boğuktu. Bu yüzden çocuklarla konuşurken bir kez öksürmüştü.
Salondan çıktığını gelen adım seslerinden anlamıştım. Kapıda kollarını birleştirerek bana bakmaya başlamıştı.

"Günaydın." Tezgahta çırptığım yumurta kasesini elime alarak ona dönmüş çırparken gülümseyerek cevap verdim.

"Günaydın." Giydiği gri ceketin kollarını sıvazlayarak tezgahta yanıma gelmiş ellerini yıkamıştı. Daha sonra kenara koyduğum sebzeleri kesme tahtasının üzerine koydu. Saçlarını dirseği ile kenara atmaya çalıştığında atamamıştı yinede bozuntuya vermeyerek doğramaya başladı.

"İnce mi doğrayayım,kalın mı?" Diye sorduğunda tavaya döktüğüm omleti yakmadan çevirdim. Çevirdikten sonra kenarlarını düzeltip ona doğru döndüm.

"İnce doğrayabilirsen ince olsun. Doğrayamazsan siktir et." Dediğimde bana hafif gülümsemiş bıcakla hızlı bir şekilde ilk biberi ince ince doğramıştı.

Neydi bu şimdi gövde gösterisi.

Koluyla tekrar önüne düşen kaküllerini geriye attığını gördüğümde bundan rahatsız olduğunu fark etmiştim.

Bir yerlere toka koyduğumu hatırlıyordum. En son bir tane montumun cebine koymuş onu orda unuttuğumu hatırlamıştım. Koşarak kapının girişine astığım montumun cebinden tokayı alırken elime bir kağıt gelmiş,kağıtla birlikte tokayıda almıştım.

TelepatiaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin