Sıcak olmaya başlamıştı. Yatağımda üzerimde bir şey olmamasına rağmen deli gibi terliyordum. Elimi her kaldırmak istediğimde kendimde kaldıracak güç bulamıyor daha da yatağa siniyordum.
V?
Ses gelmiyordu. Bilmem kaçıncı seslenişimdi bu ona. Yanımda değildi veya benimle konuşmuyordu bilmiyordum ama alnımdan soğuk soğuk terler akarken nerde olduğunu merak ediyordum.
Bedenimde hissettiğim sıcaklık aniden yerini üşümeye bırakmıştı. Şimdi ise deli gibi üşüyor üzerime tonlarca yorgan örtmek istiyordum. Ayağa kalkamadığım için cenin pozisyonunda kendimi ısıtmaya çalışıyordum.
V?
Tekrardan seslendim beni duysun ve şu deli gibi soğukta üstüme yorganlar örtsün diye ama yoktu. Beni koruyacağını söylemiş ve ortalıktan kaybolmuştu.
Piç herif.
Dişlerim birbirine çarpıyor dudaklarım soğun etkisiyle kuruyordu. Kimsede odama gelip beni fark etmiyordu. Kendimi öylesine yalnız hissediyordumki birazdan bu yaşadığım duygu yoğunluğundan dolayı ağlayacakmışım gibiydim.
Simgemin etrafında hissettiğim karıncalanma ve onu destekler biçimde,içimde bir arzuyla dolup taşıyordum. Deli gibi üşürken ve bu kadar halsizken kendime dokunmaya yeltenemiyordum bile. Göz kapaklarımda oluşan ağırlıkla zaten çok açamadığım gözlerimi kapatmış son kez ona sesleniyordum.
Yardım et.
Birkaç ufak ses işitsemde,onun gelme olasılığına inancım kalmamıştı. Önce yatağımda bir çökme olmuş daha sonrasında bana sarılan kollarını hissetmiştim.
Gelmişti.
Beni yattığım pozisyonda kucakladı.Ben kendine yaklaştırdıktan sonra belimdeki ve saçımdaki ellerini dahada kendine yaklaştırmak istercesine sıkmıştı.
"Geldim. Yanındayım." Saçlarımda parmaklarını gezdirirken vücudundan yayılan sıcaklık bedenimi ısıtıyor,onu kendimden uzaklaştıramama neden oluyordu. Yavaş yavaş çözülen çenem ve vücudum biraz daha gevşemiş ona daha fazla sokulmamı sağlamıştı. İlk defa vücuduna bu kadar yakın olmak ve boynunda olan burnumda hissettiğim o güzel erkeksi kokuyu almak çok farklı hissettiriyordu. Bir an aklımdan geçen deli arzularım bedenime yön vermişti. Üşümemin yerini alan arzularım ortaya çıktığında kendimi ona bastırmadan duramamıştım.
"Başlıyoruz desene." Yine alaylı bir ses tonuyla konuşurken hala parmaklarını saçlarımda geziniyordu. Kesinlikle o parmakları istediğim yer şu an saçlarım değildi. İçimde anlamlandıramadığım deli gibi bir arzu vardı ve haraketlerim benden izinsiz oluyordu.
Göğüsünde olan elim vücudunu tanımak için yola çıkarken,elime ne kadar kafamda dur desemde bana siktiri çeken elim,dolaşmaya devam ediyordu. Üstünde bir tişört vardı bunu kumaşından anlayabiliyordum. Elimi biraz daha alta indirip tişörtün içerisinden vücuduna dokunduğumda kasılmıştı. Kasılması beni daha çok arzularken hala düşündüğüm şey elleriydi.
"Ellerimi kullanmamı istiyor musun jimin." Dedi boğuk bir sesle.
Kafamla onu onaylarken o ise sadece belimdeki olan ellerini kalçama getirmiş kalçamı okşamıştı. Beni kıvrandıracağını biliyordum. Kesinlikle beni yalvartacaktı. Ama sakin kalmalıydım.
Kıvrandırmayı kes.
Diyerek inlediğimde bana içten bir gülüş sunmuştu.
Sakin kalamamıştım.
"Beni görmek ister misin jimin?" Dediğinde boynunda olan kafamı kaldırmıştım.
"Evet bana kendini göster." Dediğimde kulağımın biraz altında hissettiğim sıcaklıkla bütün vücudum elektriklenmişti.
"Yalvar." İçimde öyle bir heyecan vardı ki. Onun bana yalvar demesine siktir git bile diyememiştim. Sadece susmuştum. Elinin kalçamdan öne doğru ben burdayım diyen küçük jimine dokunduğunda az önceli elektriklerin götüme kaçtığını hissetmiştim.
Daha fazlasını istiyordum. Bu öyle bir şeydi ki hayatımda hiç böylesine bir arzuyla dolmadığımı biliyordum.
"Beni arzuluyorsun. Sencede beni görmek istemez misin?" Lanet olsun ki çok istiyordum. Daha fazla kendime engel olamıyor. Elinin üzerine kendimi bastırıyordum,mükemmel hissettiriyordu.
"Göster artık kendini yalvarmayacağım sana." Dediğim an üzerime doğru bir çökme olmuştu. Yine görmediğim için garip hissediyordum. Burnunun burnuma değdiğini hissettiğimde yüzümüzün arasında çok bir mesafe olmadığını anlamıştım.
Dudaklarımda hissettiğim sıcaklıkla gözlerim kapanırken vücudunu vücuduma bastırıyor beni daha da çileden çıkarıyordu. Görmediğim ne olduğunu bilmediğim bir varlıkla şu an öpüşüyordum. İşte bu düşünce yüzünden onu deli gibi merak ediyordum.
Yalvaracaktım. Bir kez olsun bunu yapacağıma emindim.
Dudaklarımı ayıramazken bana kendini daha çok bastırmasıyla ağzımdan bir inleme çıktı.
"Siktir. Tamam. Lütfen bana kendini göster V" dediğimde derin bir nefes verdiğini duydum.
"Biraz daha yalvar." Benle dalga geçiyordu biliyordum ama şu an ona cevap verebilcek iradeye sahip değildim.
"Lütfen. Lütfen kendini göster artık." Dediğimde son bir kez dudaklarımı narince öperken gözlerimi kapatmıştım. Usul usul beni öpmeye devam ediyordu. Dudaklarını benden çektiğinde gözlerimi açtım.
Bir çift kahverengi gözle karşı karşıyaydım. Şaşkınlıkla ona bakıyordum. Siyah saçları yüzüme eğildiği için önüne dökülmüş,dudakları daha yeni öpüşmemizin verdiği kırmızılık ve şişlikle yüzü o kadar güzel görünüyordu ki bakmadan edemiyordum.
"Çok güzelsin." Kelimeleri ağzımdan istemsiz çıkmıştı. Kafasını öne eğip hafif utanmış bir şekilde gülümsedi.
"Öyle miyim?" Onaylarcasına başımı salladım. Altından kurtulup bu sefer ben onun üzerine çıktığımda komple arsızca onu süzüyor insandan ne kadar farklı olmadığını anlıyordum.
Ben onu süzmeye devam ederken o sadece kalçamın iki kenarına ellerini koymuş beni üstüne doğru çekiyordu.
"Bugün yeterince bir sürü duygu yaşadın uyu jimin. Yarın yine beni göreceksin."
İnanmıyordum ama dediğini yaptım üstünde kendime yer sağladıktan sonra kokusuyla kendimi uykuya bıraktım.
————-
En fazla bu kadar oldu ağxkqğkd
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Telepatia
Fantasy'Seni her an izliyorum jimin. Bana gay olmadığını kanıtlayamazsın. Çünkü geceleri kendini becerdiğini görüyorum.' Onun düşüncelerimi okuduğunu hayatımda ondan ayrı özel bir hayatım olmadığını artık daha iyi anlamıştım. Elini kasığımın biraz üstünde...
