AYIP DEĞİL Mİ LAN YORUM YAPIN DA AZICIK YORUMLARINI OKUYAM WŞMXLE
Benim için kışı andırıyordu.
Soğuktu. Ama herhangi bir evin içerisine girsem sıcacık olacaktım ve yine aldanıp dışarıya çıktığımda o soğukla karşı karşıya kalacaktım.Üşüyecektim. Kalın giyinecektim ama ilk bulduğum sıcaklıkta tüm benliğimle soyunacaktım sanki hiç dışarı çıkmayacak gibi.
Bana bunları hissettiren bir adam için önce buraya gelmiştim. Onun için ölmüş öldürmüştüm. Kalbimde binlerce tohum ekmiş o tohumları teker teker savurmuştum.
Şimdi ise sadece elindeki anahtarla evine girer gibi rahatlıkla kalbime girmiş orada bir yıkım oluşturmuştu. Evin her köşesini dağıtması değilde başkaları için kendini feda ettiğinde yakmıştı kalbimi.
O öldüğünde bitti dedim. Artık benimde umut tohumlarım savruldu dedim. Ama çoğu gece rüyalarımdan uyandıran beni bu zamana kadar çığlıklarıyla uyandıran korktuğum sesin sahibi bana elinde dağıttığım tohumları toplayarak gelmişti.
'Bak burdalar hala bir umut var.'Demiş gibiydi.
O bana geri vermişti sevdiğim adamı. Ama kendini verememişti. Başka bir karında doğup senelerce o kadını canından çok sevdikten sonra bir başkasına anne diyemezdi kimse.O benim gerçek annemdi belki ama benim değildi.
Onu benden zamanında çalan kişi yerin kaç kat altındayken ölmesine tamamen izin vermeyecektim. Beni bu hale kendisi getirmişti.
Önce annemi aldı. Sonra acı içinde bir çocuk büyüttü. En sonunda ise benim olanı aldı.
Neler yaşamıştı bir heykelin içinde zihin hapisinde.
Neler yaşamıştı jin içinde iki kişiyle mücadele ederken.
Neler yaşamıştı Jungkook gördüğü rüyanın bir gün gerçek olacağı gerçeğiyle.
Neler yaşamıştı Namjoon ve Yoongi bunca yıl kanları alındığı için kendilerini suçlu hissederek.
Neler yaşamıştı Hoseok koruyacağım dediği insanları koruyamadığında.
Ve biz neler yaşamıştık Taehyungla...
"Geçmişte seninle,gelecekte bedeninle. Şimdi seni kurtarmaya geldim. Biliyorum beni seviyorsun,beni kurtarmak istiyorsun ama asıl kurtarılması gereken sensin. Taehyung ölme sevgilim."
Demiştim onun ruhsuz bir şekilde yattığı gece saçlarını okşayarak.
Biz öldük.
Öldüğümüz yerde birlikte gömüldük. Ama bu beş adam ve iki kadın bizi tırnaklarıyla kazıyarak geri çıkartmıştı. Elleri yara bere içinde olsada kendileri de ayrı yerden yara alsalarda bizim için savaşmışlardı.
Şimdi sıra bizdeydi. Bizim onlar için savaşma vaktimizdi. Ve ben elimi uzattığımda tutmasını beklediğim biri için savaşımı verecektim.
Ben annemin savaşını verecektim. Çünkü o benim savaşımı çoktan kurmuştu kafasında.
Ve ben en büyük savaşımı karşımdaki adama yenilerek veriyordum. Ama bu seferki savaşımda ona karşı değil başkasına karşı zaferi tadacaktım.
"Hangi tilkiler düşüncelerinde dolaşıyor."
Herkes kendine bir süre zaman vermek istediği için odalarına çekilmişti. Maria işi olduğunu söyleyerek evden gitmişti. Ve biz masada kalmıştık."Öyle dalmışım. Ne yapacağız bugün?seni çok yoran bir şey yapmak istemiyorum."
Masanın üstünde birleştirdiğim ellerime baktım. Gözlerine bakmak istemiyordum. Çünkü onun yorgunluğunu gözlerinde görmekten korkuyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Telepatia
Fantasía'Seni her an izliyorum jimin. Bana gay olmadığını kanıtlayamazsın. Çünkü geceleri kendini becerdiğini görüyorum.' Onun düşüncelerimi okuduğunu hayatımda ondan ayrı özel bir hayatım olmadığını artık daha iyi anlamıştım. Elini kasığımın biraz üstünde...