kafamı kaldırıp yanımda uyuyan meleği izlemeye başladım. ona bakmaya doyamıyordum. akşamdan beri kalbim göğüs kafesime sığmıyordu. bu işlerin böyle olduğunu bilmiyordum. bazı ilişkilerim olmuştu ama hiç böyle olmamıştım. bu bambaşka bir şeydi. Ashton yavaşça gözlerini açtığında göz göze geldik. bana baygın bir halde gülümseyip konuştu. "günaydın, güzel kızım." yanaklarını okşayarak cevapladım. "günaydın, sevgilim." hızlı bir hareketle üstüne çıkıp dudaklarına doğru eğildim ve onu öptüm. gerçekten ne kadar öpersem öpeyim yetmiyordu. öpüşmeye devam ederken yattığı yerden dikelerek daha rahat etmemizi sağladı. tek eli kalçamı sertçe sıkıp bıraktığında ağzına karşı inledim. nefesimiz kesilince dudaklarımızı ayırdık. boynuna sarıldığımda konuştu. "Lena, evimize gidelim mi? üzerimizi değişiriz, sonra seni sinemaya götürürüm." kıkırdadım. "niye gülüyorsun? sevgilimi sinemaya götüremez miyim?" parmaklarım tişörtünün üzerinde dolaşırken konuştum. "istediğin her şeyi yapabiliriz Ashton." parmakları saçlarımı okşamaya devam etti. "bunu sana hatırlatacağım Lena." sarhoş gibi hissediyordum. bütün günü yatakta, ona sarılarak geçirmek istiyordum. kısık sesle fısıldadım. "bütün günü sana sarılarak geçirmek istiyorum." kafamı kaldırıp ona baktığımda gülümsediğini gördüm. "gidelim mi?" dediğinde yavaşça kucağından kalktım ve kendimi yanına attım. küçük dolaptan kıyafetlerini bir çantaya doldurmaya başladı. neredeyse her şeyini getirmişti. konuştum. "neredeyse beni sonsuza kadar terk ediyormuşsun Ash." elindeki çantayla bana doğru yaklaşıp anlımı öptü. "seni asla terk edemem Lena. seni bunu yapamayacak kadar çok seviyorum." oturduğum yerden ona baktım ve ellerimi hizamda duran bacaklarında gezdirdim. onu özlemiştim. "sinemayı boşver Ash. evimize gidelim, akşam film izleriz." bana yukarıdan bakıp sırıttı. tek eliyle çenemi tutup baş parmağını ağzıma soktuğunda parmağını yaladım. eli kibarca boğazıma sarılırken bana doğru eğilip dudağımdan öptü. "bunu asla geri çevirmem, biliyorsun." dudaklarımı yalayıp gülümsedim. çantasının fermuarını kapatınca bana doğru elini uzattı ve konuştu. elini tutup yataktan kalktım. kapıdayken Calum'a seslendi. "Cal! biz gidiyoruz." Calum bağırarak karşılık verdi. "umarım odayı temiz bırakmışsınızdır!" kıkırdayarak göz devirdim. kafamı ona çevirip yalvaran gözlerle baktım. "ben süreyim mi?" sırıttı. "sonra telafi edeceksin ama, anlaştık mı?" bu kadar kirli düşünüyor olması çok seksiydi. gözlerimi kapatıp açarak onayladım. "nasıl istersen sevgilim."
arabayı sürerken gözlerini üzerimde hissettim. "bana niye öyle bakıyorsun Ash?" tek elini bacağıma koydu. "çünkü çok güzelsin ve sana bakmaya doyamıyorum." gözlerimi yoldan ayırmadan gülümsedim. evin önüne geldiğimizde arabayı park ettim. evin önünde el ele tutuşarak içeri girdik. çok farklı hissediyordum artık; sanki burası artık sadece bir ev değildi, burası artık yuvaydı. içerisi sıcacıktı. evin havasının Ashton'un varlığıyla değiştiğini fark ettim. ona karşı döndüğümde vücutlarımız arasındaki mesafeyi kapattım. "sen yokken bu ev o kadar soğuktu ki Ash." beni göğsüne doğru çektiğinde kafam kalbine denk geldi. çok hızlı atıyordu, benim için. tek eli saçlarımı okşadı. "Tanrım, bir daha hiç üşümeyeceksin sevgilim." gerçekten eriyordum. söylediği şeyler, dokunuşları, her şeyiyle beni eritiyordu. vücutlarımızı ayırıp çantasını gösterdi. "ben bunları yerleştireyim." kafamı salladım. Ashton yanımdan ayrıldıktan sonra koltuğa oturup evin içinde gözlerimi gezdirdim. bu koltukta, bu mutfakta, bu sandalyelerde, evin her yerinde anılarımız vardı. şimdi belki hiçbir şey değişmemişti ama hissettiğim şeyler çok farklıydı. ona olan hislerimi nasıl fark etmediğimi hala anlayamamıştım. anılarımız gözümde canlanınca kendi kendime gülmeden edemedim. kendime geldiğimde yavaşça Ashton'un odasına girdim. içeriye girdiğimde odayı mumlar içerisinde buldum. çekinerek bana baktı ve kısık sesle sordu. "çok mu saçma olmuş?" kıkırdadım. "bunun romantik mi olması gerekiyor?" yavaş adımlarla ona doğru yaklaştım. karşılıklı odanın ortasında dikilmeye başladık. "çok hoş olmuş." terlemeye başladım, ama mumlardan mı yoksa aramızdaki cinsel gerilimden mi terlediğimi ayırt edemiyordum. bildiğim tek şey, mumların ışığıyla Ashton'un her zamankinden daha iyi göründüğüydü.
![](https://img.wattpad.com/cover/223741493-288-k608454.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
best friends//a.i +18
RomansaAsh ve ben çok yakın arkadaştık..doğum günüme kadar. +18 İÇERİR.CİNSELLİK İÇERİYOR. TAMAMLANDI.