0.1

4.4K 31 0
                                        

cinsellik içerir.
-
yıllardır Ashton ve ben ev arkadaşıydık. ve ciddi anlamda sadece arkadaştık. ta ki geçen seneki doğum günüme kadar..
bir yıl önce
fena halde sarhoş olmuştuk ve beraber eve dönüp kendimizi halının üzerine attığımızı hatırlıyorum. saçma sapan her şeye gülüyorduk.
her zamanki gibi. yattığım yerden dikelip Ashton'a baktım. "hadi mesajlarını göster bana." kahkaha atarak bana döndü. Tanrım, ne güzel gülüyor. "saçmalama Lena, özel mesajlaşmalarım var."
telefonunu elinden alarak ayaklandım "göreceğim." ve evin içinde koşmaya başladım.

Ashton beni kovalıyordu. "Lena, yapma. çocuk muyuz biz? hadi, ver şu telefonu..!" ona döndüm ve "gel de al." sırıtarak üzerime doğru geldi. "Lena, güzel kızım, beni zorlamak istemezsin. " gözlerine bakarak ona doğru yaklaştım.
"zorlarsam nolur?" hızlıca beni çevirdi ve vücudumu duvarla kendisi arasına sıkıştırdı. boynumu öpmeye başladı, hafif hafif inlemeye başlamıştım. ve bu inlemelerin onu çıldırttığını adım kadar iyi biliyordum. hiçbir zaman kendini tutabilen bir insan olamamıştı zaten.

tişörtünü çıkarmaya çalışırken beni durdurup "emin misin Lena? " dedi ve gözlerimin içine baktı. onu istiyordum, tam şu an. kafamı sallayarak pantolonunu indirdim ve o da üzerimdeki tişörtü çıkardı. çamaşırlarımla kalmıştım.
bokserını hızlı bir hamleyle indirip büyük aletini gözler önüne serdim. şaka olmalı. Ashton'un aletini okşarken bir yandan öpüşüyorduk, Ashton ise aynı anda hem sütyenimden taşan göğüslerimi avuçluyor, hem de çamaşırımın üzerinden kızlığımı okşuyordu. büyük parmakları, zaten başlı başına mükemmel hissettiren bu olayı kusursuz hale getiriyordu. zevkten ıslandığımı hissediyordum. hissetmeme gerek yoktu aslında, Ashton'un parmak hareketleriyle kendi ıslaklığımı gayet net duyabiliyordum.

yavaşça beni yatağıma doğru çekiyordu. onun üzerinde kalmıştım, seri bir hareketle beni çevirdi ve üzerime çıktı. "tadına bakabilir miyim? " lanet olsun, seks esnasında bile kibar olmak zorunda mıydı? ah, çok tatlı. kafamı hızla salladım ve kendimi ona bıraktım. girişime dil darbeleri atarken asla canımı yakmıyor, sadece zevk veriyordu. daha önce yaptığı her halinden belli. dil darbelerini sürdürürken bir yandan da göğüslerimle oynuyordu. bir süre sonra orgazm oldum.

bacak aramdan kalkıp çıplak göbeğime terli kafasını koydu. "Lena, aylardır bu kadar iyi hissettiğimi hatırlamıyorum." ben hala orgazmının etkisinde sarhoş gibi tavana bakarken beni dürttüğünü hissettim. "sen beni dinliyor musun?" göbeğime doğru ona baktığımda ereksiyon olduğunu gördüm, bir deli cesaretiyle "sıranı savdın Ashton, şimdi benim sıram." diyerek yerimden kalktım.
ona doğru yaklaşınca "Tanrım, çok şükür. bir an yapmayacaksın sandım. " dediğini duyduğumda kendimi tutamadım ve gülmeye başladım. kendimi kısa sürede toparladım ve aletini elime aldım. iyiydi, cidden iyiydi. dil darbelerimle aletinin ucunu yaladım. kısa süre sonra Ashton'un inlemelerini duyabiliyordum, ve o inlemeler kulağa müzik gibi geliyordu. gaza gelerek aletini sonuna kadar ağzıma aldım ve ileri geri yapmaya başladım.

kafamı kaldırdığımda gördüğüm manzara inanılmazdı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

kafamı kaldırdığımda gördüğüm manzara inanılmazdı.
terlemişti ve nefes nefeseydi. Tanrım, gerçek bir şaheser.

"Tanrım, Lena. çok iyisin.. ah, geliyorum.. " aletini ağzımdan çıkarmaya fırsat bulamadan ağzıma boşalmıştı. hızla dikelerek "çok özür dilerim! " diye bağırdı. 

soğukkanlılıkla yüzüne bakarak beyaz sıvıyı yuttum ve ardından parmaklarımla ağzımın kenarını temizleyerek parmaklarımı yaladım. Ashton'un sesli yutkunuşunu duymuştum. göğsünden iterek onu yatağa geri yatırdım ve ben de kalkıp yanına yattım. 

üzerimize yorganımızı çektim ve ona sarıldım. kolunu bana uzattı ve kolunun üzerine yattım. "canını yaktım mı Lena? kafamı kaldırarak ona baktım. "sen asla benim canımı acıtmazsın ki." saçlarımı okşarken konuştu. "pişman mısın? ben pişmanım, çünkü yarın sabah kalktığımızda birbirimizin yüzüne bakamayacağız..ve seni kaybetmek istemiyorum. " ah, dünyanın en muhteşem şeyi olabilir. kolumu çıplak göğsünün üzerine koydum ve elimle çenesindeki sakalları okşadım. bana bakmıyordu. "Ash, bana bak. pişman değilim. senden asla pişman olmam. yarın kalktığımda da yüzüne bakabileceğim. tabi bana erken kalkıp kahvaltı hazırlarsan. yoksa bu ufak sakso makinası her an bozulabilir." 

Ashton minik bir kahkaha attı ve "sen hep böyle kirli mi konuşurdun? " diye sitem etti. sırıtarak "daha neler yapabileceğim hakkında hiçbir fikrin yok. ama şimdi uyuyacağım, çünkü acayip derecede sarhoşum, üstelik az önce hayatımın en iyi orgazmını yaşadım ve hayatımın en iyi saksosunu çektim. bunu kazandım bence. " gözlerimi kapattım ve göğsüne uzandım. "o kadar iyi miydi? " cevap verirsem egosunu tatmin edeceğimi iyi biliyordum. uyuma taklidi yaptım. "hey, Lena. cevap versene... ne? uyudun mu? bu kadar çabuk olamaz!neyse, doğum günün kutlu olsun Lena." biraz daha söylendikten sonra onun da uykuya teslim olduğunu anlamıştım.

best friends//a.i +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin