0.2

3.6K 28 0
                                    

uyandığımda yatakta tek olduğumu gördüm. Ashton'a seslendim ama ses yoktu. içimden bir ses kaçıp gittiğini söylüyordu. erkekler böyleydi çünkü.. her zaman kaçarlardı. üstüme bir tişört geçirip evin içinde dolaşmaya başladım. en son aşağıda indiğimde mutfaktan sesler geldiğini duydum. Tanrım! doğru ya, Ashton sıradan bir erkek değildi. 

mutfakta kahvaltı hazırlıyordu. biraz çekinerek içeri girdim ve "günaydın Ash." dedim. bana bakıp "günaydın Lena. güzel görünüyorsun."

hayır, sen güzel görünüyorsun

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

hayır, sen güzel görünüyorsun. mükemmel görünüyorsun.. gülümsedim ve "yardım lazım mı?" bana dönmeden salatalıkları doğrayarak konuştu. "hayır Lena. sen git otur, ben sana sesleneceğim." bir şey demeden salona geçtim ve kendimi koltuğa attım.

iç sesimle hesaplaşmaya başladık. 'şimdi neden utanıyorsun ki Lena? dün çocuğun aletiyle zevke gelirken böyle değildin ama.. ya da yatakta utanmamasını sağlamaya çalışırken... ya da 'zorlarsam nolur?' diye sorarken...' kendimle hesaplaşırken Ashton'un sesini duydum. hızla yerimden kalkarak yavaş adımlarla mutfağa gittim. çok güzel bir masa hazırlamıştı. "mm, çok güzel görünüyor. ellerine sağlık. " bana gülümsedi ve karşıma oturdu. kahvelerimizi doldurduktan sonra sessizce kahvaltımızı etmeye başladık. aradaki cinsel gerilimi bir bıçakla kesebilirdiniz. Ashton bana bakarak ağzını açtı "eee Lena, bugünkü planın nedir? " dün geceyle ilgili bir şey soracağını sanarak gerilmiştim ama rutin kahvaltı masası konuşmamızı yapıyorduk.

derin bir nefes vererek konuştum. "bilmiyorum. okula gitmeliyim. verilmesi gereken birkaç evrak var, ardından da kızlarla buluşuruz sanırım. sen? " peynirini keserken yüzüme bakmadan "bilmem, çocuklarla takılırız biz de. belki buluşuruz. " dedi. kafamı sallayarak yemeğimi yemeye devam ettim. dünki geceden kızlara bahsetmek istemiyordum, onlardan 'biz demiştik! ' duymayı da öyle tabi. "Ash, benim erken çıkmam lazım. sen masayı bırak, ben gelince bulaşıkları yıkarım. ellerine sağlık bu arada. " bir şey demesine fırsat vermeden odama çıktım ve hemen giyinip aşağıya indim. "Ashton, ben gidiyorum. " diye seslendikten sonra hızla evden çıkarak okula doğru arabamı sürmeye başladım.

okula vardığımda ise evrakları getirmeyi unuttuğumu fark etmiştim. aptalsın sen Lena. evden kaçar gibi çıkarsan tabi ki unutursun. eve dönüp evrakları alırsam çok geçe kalacaktı ve işim uzayacaktı. Ashton da bu tarafa gelecekti zaten, ondan isteyebilirdim. telefonumu açtım ve onu aradım "Ash, ne zaman evden çıkacaksın?" umarım yakın zamanda çıkar. "birkaç dakikaya Lena. sorun ne?" sorun kafamın yerinde olmaması Ashton. bunu ona söyleyemezdim tabi ki.. ona aşık olduğumu falan sanacaktı. "evrakları evde unutmuşum, dönersem çok zaman kaybederim. bana getirebilir misin? " söz verdiğini duyduktan sonra teşekkür ederek telefonu kapattım ve okulun önündeki bankta oturup onu bekledim.

15 dakika sonra gelmişti. son model havalı arabası ve kendine özgü tarzıyla bakanı bir daha baktırıyordu kendine. arabadan indi ve bana evrakları getirdi. "çok teşekkür ederim Ashton. akşam sana bunun için yemek yapacağım!" önüme düşen saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırarak "bunu telafi etmenin başka yollarını da biliyorum Lena." dedikten sonra göz kırparak arabasına bindi ve hızla okulun bahçesinden çıktı. bense kucağımda evraklarla donakalmıştım. Tanrım! o yataktaki, yarın uyandığımızda ne olacağını sorgulayan Ashton ve bu Ashton aynı kişi mi? ciddi anlamda sarhoş olmalı.. ah, ne saçmalıyorum ki ben? o yataktaki Lena ve bu Lena da aynı kişi sayılmaz. ciddi anlamda sarhoş olmalıydık...onun sarhoş olunca duygusallaşması ve benim sarhoş olunca açılmam ne kadar zıt insanlar olduğumuzu bir kez daha kanıtlıyordu. 

okulda işim bitince kızlarla bulunacağınız yere doğru arabayı sürdüm. çok geçmeden mekana varmıştım. kızlar daha gelmemişti, tuvalete girip makyajımı tazeledim. ardından bir fotoğraf çekip instagram'a yükledim. iyi görünüyordum.

llenaxx: 2nite 🌠 ardından güzel bir masaya oturup kızlarımı bekledim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

llenaxx: 2nite 🌠
ardından güzel bir masaya oturup kızlarımı bekledim. Aubrey ve Olivia aynı anda masaya oturduğunda koştura koştura bize doğru gelen Camila'yı fark ettik. Derin bir konuşmaya daldık. Birden lafı bölüp "Niye bu kadar geç kaldınız." Liv kollarını teslim olur gibi yaparak "Luke'laydım. Ashton selam söyledi bu arada." hassiktir, umarım sadece selam söylemiştir. yapay bir şekilde gülümsedim. yanaklarımın kızardığını hissedebiliyordum. Aubrey yüzüme bakarak "bir dakika bir dakika, sen neden kızardın?" elimle yelpaze şeklinde yapıp "hava sıcak." Cami ellerini havaya kaldırarak "bunlar sevişmediyse ben de bir şey bilmiyorum! ama ben demiştim." gözlerimi devirerek "saçmalamayın." hepsinin aynı anda "biz anladıııkkk." demesiyle kahkahalara boğulmam bir saniye sürmüştü. Liv dirseklerini masaya koyduktan sonra kafasını yanaklarına koyarak yüzüme baktı "anlatsana nolduğunu." ellerimle yüzümü kapattım. Cami ise ellerimi yüzümden çekmeye uğraştı. "ah tamam. dün eve gittiğimizde ikimiz de çok sarhoştuk. aptal bir teklif yaptım ve kabul etti. öyle." Aubrey bağırarak "hayır! geçiştirmek yok. anlat!" derin bir nefes aldım. "kızlar, seks yapmadık. detaya girmek istemiyorum." oflamalarını duyduktan sonra sırıtarak "ama zevk almadığımı söyleyemeyeceğim. Tanrım! çocuk cennet." hepsinin gülüşüne şahit olduktan sonra ben de gülmeye başladım. kısa süre sonra evlere dağıldık. eve gittiğimde Ashton daha eve gelmemişti, mesaj attım.

Lena:Neredesin Ash? 
Ash:Beni mi özledin? 
Lena:Merak ettim. Uyuyayım mı? 
Ash:Eğer aklında bir şey varsa uyuma.;) Ama merak etme, anahtarım yanımda. Çocuklarlayız. 
Lena:Tamam Ash, iyi geceler. 
Ash:İyi geceler güzel kızım.
Telefonumu komodinin üzerine bırakıp uykuya daldım.

best friends//a.i +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin