Bölüm 2

3.3K 310 108
                                    

Selamlar güzel okurlar,

Siz seçtiniz, ben de N.O.A.H. ile döndüm. Bol macera, heyecan, entrikalar, oyunlar, melek yüzlü şeytanlar ve pek tabii AŞK için hazırsınızdır umarım. Ben çOOOk heyecanlıyım. Umuyorum ki siz de öylesiniz. Karakterlere ısınmanız için bu bölüm pek bir resimli :)) Yorumlarınızı bekliyorum!!

Hadi keyifli okumalar.

E.Ç.

***

It's bugging me
Grating me
And twisting me around
Yeah, I'm endlessly caving in
And turning inside out

***

BÖLÜM 2

Tyron

Bulanık... Düşünebildiğim tek şey buydu. Karman çorman... Allak bullak... Darmaduman... Sesler birbirine karışıyor, renkler karanlığın içinde bir belirip bir kayboluyordu. Uzuvlarımı sadece birkaç saniye önce hissetmeye başlamıştım. Yine de avucumu soğuk zemine bastırıp bedenimi kaldırmayı denedim. Korkunç bir hataydı bu. Anında ağzıma gelmişti midemde ne varsa. Kusmamak için derin bir nefes aldığımda burun deliklerime hücum etti kimyasal koku. Daha da hızlandı genzimde yükselen asidik sıvı.

Başımdaki korkunç ağrı bu berbat durumu daha da katlanılmaz kılıyordu. Tonlarca kemirgen dolanıyordu sanki kafamın içinde. Koşturuyor, sağa sola çarpıyor, beynimden parçalar koparıyorlardı. Belki de bu yüzden zar zor geri geliyordu hafızam. Gözümün önünde korkunç bir yavaşlıkla geri akan zamanın içi bölük pörçük görüntülerle doluydu. Tüneller belirmişti ilk zihnimde. Bir koku, bir kovalamaca, bir kız... Lee...

Kardeşimin suratı diğer tüm anıların önüne geçince nefesim kesildi. Bu, o ana kadar ayılmak için denediğim tüm yollardan daha kuvvetli bir tokattı. Anında açılmıştı gözlerim. Buz gibi terleyerek, nefes nefese, midemdeki korkunç bulantıya rağmen yeniden doğrulmayı denedim. Bu kez bacaklarım beni yarı yolda bırakmamış, arkamdaki duvardan destek alarak ayağa kalkmayı başarmıştım. İki büklümdüm hala. Her an yeniden bayılacak gibi titriyordu bedenim. Yine de gözlerimi odaklanmaya zorladım.

Kutu gibi bir odadaydım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kutu gibi bir odadaydım. Hayır, bir hapishane diye düzeltti iç sesim. Çünkü bir kapı değil, koca bir cam vardı beni dış dünyadan ayıran. Ve onu kolayca itip dışarı çıkamayacağıma neredeyse emindim. Bilincimi kaybetmeden önceki son saniye aldığım koku ve boynumda hissettiğim acı nasıl kendimi bu delikte bulduğumu anlatıyordu. O kız, Kat, yalnız değildi elbette. Bilerek kendi inine sürüklemişti beni peşinden. Ve ben tüm dikkatimi Lee'ye vermişken kızın arkadaşları da bana saldırmış olmalıydı. Aferin Ty! Aldığın onca eğitimin hakkını fazlasıyla verdin!

N.O.A.H. - IHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin