Bölüm 14

2K 214 107
                                    

Hello güzel insanlar,

Bugüne bölümü yetiştiremeyeceğime neredeyse emindim. Ama azmettim ve işte buradayım. Üstelik kocuman da bir bölüm oldu. 

Tyron'ı zorlu bir görevin eşiğinde bırakmıştık. Şimdi sonucunu okuma zamanı. Susuyorum ve sizi bölümle baş başa bırakıyorum :)

Keyifli okumalar,

E.Ç.

***

All my wolves begin to howl

Wake me up, the time is nowOh oh oh, can you hear the drumming?Oh oh oh, there's a revolution coming

***

BÖLÜM 14

Tyron

Yaslandığım duvarda kollarımı göğsümde birleştirmiş, yüzüncü kez önümden geçen Lee'yi izliyordum. Stresten odanın her köşesini arşınlamış, oturmuş, kalkmış, yeniden oturmuş, beş dakika önceyse sabit duramayacağına karar verip volta atmaya geri dönmüştü.

"Kırış kırış ettin üzerindeki takımı," diye takıldım ona. Amacım sadece kafasını dağıtmaktı, ama sözlerimle daha da attı yüzünün rengi.

"Sanırım üstüme kusacağım," dedi köşedeki bistrodaki bardağa uzanıp.

O suyu titreyen dudaklarına götürdüğünde ben duvardan ayrılıp yanına gitmiş ve tezgahtaki diğer şişeye uzanmıştım. Boş kadehlerden birine viski koyup ona uzattım. "Sahneye çıkmadan önce ne içeceğini bilirsen kusmazsın." Lee dehşet içinde baktı elimdeki içkiye. "Al," dedim o hareket etmeyince. "Su seni kurtarmaz, ama bu... inan bana hayata farklı bakmanı sağlayabilir."

Derin bir nefes aldı ve pes edip kadehi kaptığı gibi dudaklarına götürdü. Anında yüzü buruşmuş, öksürmeye başlamıştı. Onun haline gülüp kadehi elinden aldım ve kalan içkiyi ben kafaya diktim. Babamın şahsi koleksiyonundan, sadece en özel anlarda içilmek için ayrılmış nadide bir parçaydı bu şişe. Viski geçtiği yeri yakarak boğazımdan aşağı kayarken bundan daha özel nasıl bir an olacağını düşünemedim.

Bir milattı bugün. Az sonra Lee ve ben babamın yanında tüm Ark'ın ve duvarın ötesindeki halkın karşısına çıkacak ve imkansız projelerimizi anlatacaktık. Hem de canlı yayında! Daha önce babamın uygun gördüğü anlarda defalarca kez kamera karşısına geçmiştim; ama ilk kez kardeşim de yanımda olacaktı bugün. Ve birlikte açıklayacağımız reformlar düşünülünce...

"Sence nasıl gidecek?" dedi Lee sırtını bistroya yaslayıp gözlerini duvarda bir noktaya dikerek.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
N.O.A.H. - IHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin