Güzel pa-zar-lar!
Tyron'lı Ark'tan sonra sizi Kat'li yer altına götürüyorum bu bölüm. Araya geçmişe ait sırlar, yeni ortaya çıkan sansasyonel bilgiler serpiştirmeyi de ihmal etmedim elbette :)
Laboratuvar en sevilen mekan olmuş geçen bölüm. O yüzden keyifle okuyacağınızı umuyorum.
Öppücükk
E.Ç.
***
A storm is loosed upon the sea
Whose eye is stained with tears
***
BÖLÜM 7:
Kat
Küçük... çok ama çok küçük... hissettiğim buydu. Karşımda sınır tanımadan, duvarlarla bölünmeden sonsuza uzanan suyu izlerken aksine inanmak nasıl mümkün olurdu bilmiyordum zaten. Gökyüzü gibi simsiyahtı şimdi okyanus. Zaman zaman o karanlığın içinde yaşayan canavarlar suyun yüzeyinde belli belirsiz bir kıpırtı yaratıyor, yosun avcılarının motorlarının homurtusu sessizliği deliyordu. Ne de olsa dronların sokağa çıkma yasağını delmesine müsaade ettikleri bir onlar vardı. Ancak karanlık çöktüğünde yosunları hasat etmek mümkündü çünkü. Gece belli belirsiz mavi bir ışık yayardı yosun. Bu doğru anı beklemeden yaprakları kesmeye kalkarsan içindeki zehir suya karışır ve birkaç metre etrafında ne varsa yakarak yok ederdi.
Tam da bu yüzden avcılar herkes teneke evlerine çekildiğinde ortaya çıkıyor, Ark da seve seve buna göz yumuyordu. Ne yazık ki bu aynı zamanda aç deniz hayvanlarının da en çok avlandığı zamandı. Kim bilir, belki bugün de o avcılardan biri suyun içindeki kıyametten nasibini alır, kimsenin umurunda olmayan hayatı fark edilmeden sona ererdi. Ölümün kıyısında yaşayan teneke halk için çok da şaşırtıcı bir son sayılmazdı bu. Küçüktük çünkü. Bu suların karşısında, evrimleşmiş hayvanların karşısında, Ark'ın, kurallarının, silahlarının, güçlerinin karşısında... küçücüktük.
O yüzden de neden yosunun bu kadar önemli olduğunu, neden avcıların bu tehlikeye rağmen her gece aynı kadere yürüdüklerini anlıyordum. Yosun umut demekti Ark'ın duvarlarının ötesinde. En büyük para kaynağı ve en büyük takas aracıydı teneke halk için. Kötü insanların elinde lanet bir uyuşturucuya dönüşüyor olsa da aslında eşsiz bir malzemeydi ilaçlarımız için. Doğru oranlarda kullanıldığında müthiş bir iyileştiriciye dönebilir, hiçbir merhemin başaramadığı hızla açık yaraları kapatabilirdi. Ama bunun şu an suyun ortasında canı pahasına yosun toplayan adamların pek de umurunda olduğunu sanmıyordum. Tek bir gerçek vardı onlar için, o da ertesi günü görecek kadar karınlarının doyacağına emin olmak.
Sevimsiz düşünceler içimi buz gibi bırakınca omuzlarımdaki battaniyeye biraz daha sıkı sarıldım. Güya rahatlamak için çıkmıştım bu tepeye, ama kabuslarım yıldızlara da tırmansam peşimden gelecek kadar inatçıydı korkarım. Beşinci bölge istasyonunun çatısındaydım. Teneke şehirle tünelleri bağlayan, laboratuvara en yakın asansördü bu. O nedenle de tamamen Moxie'nin denetimi altındaydı. Ama her şeyden önemlisi dışarı çıkma yasağı başladığında dronlara yakalanmadan hava almak için gidebileceğimiz en uç noktaydı bu çatı. Üzerindeki metal tente Ark'ın uçan şeytanlarına karşı bizi görünmez kılmakla kalmıyor, es kaza bu saatte balık avına çıkmış yırtıcı bir kuşun pençesine takılmaktan da koruyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
N.O.A.H. - I
Science Fiction***Watty 2021 Bilim Kurgu kazananı*** ***Watty 2021 En Etkileyici Dünya ödülü*** ***ScifiTR Bilim Kurgu tatil yarışması 1.si*** --- Bir kurdun keskin dişleri, bir kaplanın pençeleri, bir maymunun çevikliği veya bir kartalın kanadı... Sel felaketiyle...