Bölüm 13

2.3K 239 146
                                    

Güzel pazarlar canlarım,

Sizi kapandığınız evinizden çıkarıp teneke şehre götürmeye geldim :) Laboratuvar ve yeraltı en favori mekan biliyorum. Bu bölüm kedi kızın evindeyiz o yüzden. Susup sizi bölümle baş başa bırakıyorum, çünkü her zamanki gibi sürprizler serpiştirdim içine.

Yorumlarınızı bekliyorum, biliyorsunuz :D

Keyifli okumalar,

E.Ç

***

A new day dawning
Comes without warningSo don't look twice

***

BÖLÜM 13

Kat

"Bir dakika bir dakika," dedi Fitz. "Şu kısmı bir daha duymak istiyorum. Tyron Noah'yı, bildiğimiz Tyron Noah'yı, sen kurtardın ölümden öyle mi? Hani başkanın oğlu olan Tyron Noah... pençeli kanatlı, türünün tek örneği, aynı zamanda bir asker, orduda general falan..."

Öldürecek gibi baktım Fitz'e. Şu işkence biter bitmez onu bir köşede kıstırıp bir güzel pataklayacaktım. Tüm arkadaşlarımın önünde annem tarafından sorgulanmak yeterince can sıkıcı değilmiş gibi bir de alay ediyordu Fitz benimle. On beş dakika olmuştu çilem başlayalı ve yakın zamanda da biteceğe benzemiyordu.

Vizitelerde zamanın ucunu kaçırıp yasağa yakalandığımız daha önce de olmuştu. Güvenli bir yere sığınıp sabah olmasını bekler, tehlike geçince de eve geri dönerdik. Elbette bunu çift olarak yaptığımızdan ve elbette laboratuvara durumu haber verdiğimizden genelde sorun olmuyordu. Bugünse Ace'ten ayrılarak en temel ve sözde önemsiz kuralı ihlal etmiş, üstüne bir de telsizimin çantamda olmadığını kontrol etmemiştim. Azar yiyeceğime emindim. Yine de tünellere dalıp laboratuvarın yolunu tuttuğumda yokluğumu pembe bir yalanla geçiştirebileceğimi umuyordum. Yaşadığım kabusu, özellikle de Tyron'la ilgili kısımları anlatmak kesinlikle planlarımda yoktu. Maalesef ki evdeki hesap çarşıya uymamıştı.

Beklediğimin aksine herkes alarmda, panik halinde ve korku içindeydi laboratuvarda. Teneke şehirden dönmemiş olmamın arkadaşlarımı korkuttuğunu düşünmüştüm hemen, ama durum bundan biraz daha karışıktı. İçeri adım attığımda resmen savaşa gitmeye hazırlanıyordu ekibim. Haritadan yerimi tespit edip dördüncü bölgede kaldığımı öğrenmişlerdi. Başta onlar da saati kaçırıp kendime güvenli bir yer bulduğuma inanmışlardı aslında. Ta ki Fitz Ark'ın güvenlik sisteminde gezinirken dördüncü bölgeye yapılacak baskını öğrenene kadar... Ve ondan sonrası benim için başlatılmış bir kurtarma operasyonuydu.

Ağlayarak üzerime koşmuştu Flame beni gördüğünde. Ace sevinçten çıldırmakla sinirden beni öldürmek arasında kalmış, Fitz derin bir nefes alıp yere çökmüş, Ruby sağlam bir küfretmişti. Annem ve Moxie omuz omuza, çocuklarını cezalandırmayı bekleyen ebeveynler gibiydiler. Önce bu laboratuvardan bir daha burnumu bile dışarı çıkartamayacağımı söylemiş, sonra da "Anlat!" demişti annem gözlerinden alevler saçarak. Ve ben de el mahkum dökülmüştüm tüm olanları. Elbette Fitz'in de altını çizdiği gibi herkes için en inanılmaz olan Tyron Noah'yı o akrepten kurtarmış olmamdı. Kime, nasıl kızabilirdim ki şaşırdığı için. Hele de kendim hala yaşadıklarımın şokundayken.

"Bakın," dedim derin bir nefes alıp. "Sadece o çocuğa yardım etmek istedim. Düştüğünü görüp onu suyun içinde ölüme terk edemezdim."

N.O.A.H. - IHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin