Bölüm 4

2.2K 276 52
                                    

MER-HA-BA!

En hızlısından, süper uzun bir yeni bölümle buradayım! Gerçekten yazarken çok ÇOK çok zorlandım, bir sürü video izledim, makale okudum ve tüm doktorlara tekrar tekrar şükrettim. Bence okurken siz de aynısını düşüneceksiniz. Aramızda sağlık çalışanı varsa, hepiniz ÇOK AMA ÇOK seviliyorsunuz! Bu bölüm size!

Keyifli okumalar,

E.Ç.

***

You're a drop in the rain

Just a number not a name

***

BÖLÜM 4

Kat

Olly konuşuyor, Olly bağırıyor, Olly karşımda çırpınıyordu. İlk birkaç cümlesini duymuş, sonrasını ise bir yankı gibi dinlemiştim. Sözleri eko yapıyordu kafamın içinde. Saldırı... bu kez daha büyük... yangın... çok insan Kat... çok ama çok insan... ölüyorlar... hepsi ölüyor... Yer ayaklarımın altında sallanıyordu. Bir an bayılacağımı düşünüp duvara uzandım. Ama hayır, şu an her zamankinden daha dik durmam gerekiyordu.

Oliver, Moxie'nin sokakta bulup yetiştirdiği yetimlerden biriydi. Tünellerin teneke şehre açılan kapılarında nöbet tutar ve bize haber taşırdı bu çocuklar. Acil yardıma ihtiyacı olan insanların bize ulaşması için birer elçiydi her biri. Tünelleri avuçlarının içi gibi öğrenir, hastaların haberlerini bize ulaştırır, onları da alabilmemiz için doğru buluşma noktalarına yönlendirirlerdi. Sadece bir ay önce aynı şekilde bu laboratuvara koşmuştu Oliver. On beşinci bölgedeki korkunç faciayı bize ilk haber veren oydu. O gün de bugünkü gibi titriyordu karşımda. Tek fark o zaman annemin, arkadaşlarımın, tüm ekibin etrafımda olmasıydı. Şimdiyse...

"Dördüncü bölgenin yarısı havaya uçmuş Kat!" diye inledi Oliver göz yaşları içinde. "Robotlar geride kimseyi bırakmamış!"

"Neden?" diyebildim sadece. Halbuki bunun hiçbir önemi yoktu artık. Onun yerine kaç diye sormam gerekirdi. Bu kez kaç kişi öldü? Bu kez kaç kişinin hayatı mahvoldu? Bu kez kaç çocuk ailesiz, evsiz kaldı? Ve hala kurtarabileceğimiz kaç kişi var?

"Tekstil fabrikasında devam eden isyan vardı ya..." dedi Oliver titreyen sesiyle. "Ona dahil olan herkesi avlıyorlar tek tek. Ama direnenler olmuş. Geri kalanlar da olaya dahil olunca iş büyümüş, beyaz kod verilmiş. Ark'tan özel ekip göndermişler Kat. Koca bir bölük! Darmaduman etmişler tüm bölgeyi!"

 Koca bir bölük! Darmaduman etmişler tüm bölgeyi!"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Beyaz kod diye düşündüm. Bu, ardında hiçbir şey bırakma demekti. Mutlak son. Büyük temizlik. Robotların elinden gelen ölüm. Son nokta! Bu kadar korkuyordu demek Ark bir avuç isyankardan. İbret olsun diye koca bir bölgeyi silecek kadar gözleri dönmüştü. Midem bulanıyordu. Kafamın içinde oradan oraya savrulan bir top vardı sanki. Tansiyonumun yerlerde olduğunu gözümün önünde beliren beyaz baloncuklardan bile söyleyebilirdim.

N.O.A.H. - IHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin