Bölüm 11

1.7K 233 95
                                    

Güzel pazarlar canlarım,

Mini bir duyuru ile başlıyorum. Önümüzdeki dönemde biraz daha az buluşmak zorunda kalabiliriz, çünkü hayatımda yeni bir dönem başlıyor. Yurtdışına taşınıyorum, işim değişiyor. O nedenle yazma sıklığım birkaç ay değişebilir. Ama sizin için her zaman elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştığımı bildiğinizi umuyorum :)

Bölüme dönersek... AMMAN YARABBİİİİİMMMM... size aşşırı çılgın bir bölüm yazdımmm!!!

Çok konuşmayayım, siz hemmen okuyun. Geçen bölüm inanılmaz yorum yaptınız, acayip mutlu ettiniz beni. ŞOOK TEŞEKKÜRLEEER!

Keyifli okumalar,

E.Ç

***

So are you gonna die today or make it out alive?
You gotta conquer the monster in your head and then you'll flyFly, phoenix, fly

***

BÖLÜM 11

Tyron

Gerçekten, ama gerçekten yorgunluktan geberiyordum şu an. Fiziksel değildi yaşadığım çöküş. Hala saatlerce koşabilir, atlayıp zıplayabilir, eğitim parkurunda sabahlayabilirdim. Ama beynim... kalbim... ruhum... her biri ayrı ayrı tükenmiş, aynı anda pes etmeye karar vermişti.  Arkama bakmak için duyduğum yersiz isteği yumruklarımı sıkarak bastırdım ve kapüşonumu geri kafama geçirdim. Etrafta pek insan kalmamıştı, yine de bugün için başka bir sorun daha istemiyordum. Zonkluyordu başım. Kurtulamadığım huzursuzluk hissi göğüs kafesimi ele geçirmiş, sol koluma baskı yapıyordu.

Kat... diye düşündüm sıkıntıyla. Ağır adımlarla arkamdan yürüdüğünü hissediyordum. Sonuçta ikimizin de yasak başlamadan girmesi gereken aynı tünellerdi. Yine de acele etmiyor, bilerek aramızdaki mesafeyi kapamıyordu.  Güzel diye düşündüm sinirle. Uzak dur benden! Neden yine karşıma çıkmıştı ki zaten? Hayır, neden yani? Denklemde o yokken de yeterince zor bir problemdi çözmeye çalıştığım. Ve lanet kader inatla beni o kızla sınamaya devam ediyordu.

Kat'in beni itham ettiğinin aksine ne kaçakları avlamak ne de Dr

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kat'in beni itham ettiğinin aksine ne kaçakları avlamak ne de Dr. L.'in ekibinin peşine düşmek için gelmiştim bu şehre. Aslına bakılırsa, bir daha asla görmemeyi umduğum birkaç insandan biriydi Kat. Her karşılaştığımızda başıma gelen belalar yetemezmiş gibi bir de onu ve annesini araştırma hatasına düşmüş, Dr. L.'in doğru söylediğini öğrenmiştim. Sahiden de Ark'lı bir doktordu o. Ark'ta bilinen adıyla doktor Leena Stone. Annemle aynı ekipte çalıştığını da uydurmamıştı. Sayısız resimleri vardı birlikte. Pek çok projenin altına birlikte imza atmışlardı. Benim kendi kendime keşfettiğim bilgiyse Dr. L.'i harika bir bilim kadınından Ark'ta aranan bir suçluya dönüştürenin hasta kızı olmasıydı. Ölmüş olması gereken hasta kızı... Katherine Stone. Ve böylece taşlar yerine oturmuş, neden enstitüdeki robotların Kat'i bir Ark'lı sandıkları ortaya çıkmıştı.

N.O.A.H. - IHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin