1 Beden 2 Farklı hayat 40. Bölüm

415 44 105
                                    

40 BÖLÜM OLDUĞUĞUĞU

Bucky gözlerini açtığında kollarının arasında Peter'ı bulamamıştı.

P: Ben sarhoşken bilgi almaya kalktı.

Bucky yavaşça yerinden doğruldu ve oturur pozisyona geçti.

B: Fark ettim.

P: Ona bulaşma demiştim.

Bucky kafasını salladı. Peter'a baktı.

(Üstündekinin bunlar olduğunu varsayın)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


(Üstündekinin bunlar olduğunu varsayın)

Odasındaki kitaplığı geziyor kitaplara bakıyordu. Eli en sonda bir kitapta durmuştu.

 Eli en sonda bir kitapta durmuştu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

B: Stark'tan bahsediyoruz Pete. Ona uzak dur dediğin şeye daha çok giriyor. Konu sen olunca hiç geri çekilmez.

P: Bu canımı yakıyor Buck. Onu öyle heba ederken canım yanıyor. Sadece bir kaç ay uyusa. Sadece uyuyarak geçirse daha kolay olucak. Karışmiyacak ve ben de sorunlarımı çözücem.

B: O ölse yerinden kalkar gelir.

P: Suç ve cezayı biliyor musun?

B: Duydum. Ama okumadım. (Bende)

P: Bir Rus çocuk var. Parası yok. Zor durumda. Hukuk okuyor... Okuyup bitirirse belki hayatı kurtulurdu. Biraz düşündükten sonra üst kattaki kadını soymaya karar vermişti. Kadın teroristti. Hem kadının parısını almayı hem de öldürmeyi planlamıştı. Hem kendi kurtulacak, hem de dünya bir pislikten de kurtulacak diye düşünmüştü. Kadının evine gitti parayı aldı ve onu öldürdü... Gel gör ki kadının kardeşi (kardeşi mi unuttum) onu gördü. Onu da öldürmek zorunda kalmıştı. Parayı alıp kaçtı. Uzaklara gitmeye kalkıştı. Bir kız tanıdı sonrasında... Sevdi, aşık oldu. Ama kaçak yaşayamıyordu oğlan. Kız dedi "Git ve teslim ol." Çocukta onu dinledi. Gitti suçunu itiraf etti. Sonra da hapse atıldı.

B: ...

P: Yani... Eninde sonunda olman gereken yere geliyorsun. Önce doğru olduğuna inandığım şeyi yapıyorsun... Yani o kadını babam var say. O Rus çocuk da benim. Babam gibi bir pisliği öldürüp dünyadan bir pislik yok etmek hayalim. Ama kardeşi... Yani HYDRA ortaya çıkıyor. Kaç kişiyi öldürdük bile onlar bir yerden çıkıyor.

B: Demek istediğin sen de eninde sonunda buraya geliceksin?

P: Hayır... Yani bilmiyorum. Nereye aitsem.

Bir kitabı alır. Açar.

 Açar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.








P: Nereyi hak ediyorsam. Orada olucam.

B: Bizim yanımızda olman gerekiyor.

P: Tanrı... Nereyi hak ettiysem oraya göndericek Buck.

B: O yer bizim yanımız Peter.

P: Umarım. En sevdiğin kitap?

B: Hiç düşünmedim...

P: Daha doğrusu okudun mu?

B: Tabi ki de!

P: Kızma... Simyacı'yı okudun mu?

B: Uzun zaman oldu.

P: Tekrar okursun.

B: Anlatmanı bekliyordum.

P: O zaman bir keyfi kalmaz Buck.

B: Pekala.

Bucky ayağa kalktı. Tam Peter'ın yanına gidicekken bir şarkı sesi duydu.

Come and hold my hand
– gel ve ellerimi tut
I wanna contact the living
– yaşamla bağlantı kurmak istiyorum
Not sure I understand
– anladığımdan emin değilim
This role I’ve been given
– bana verilen bu rolü
I sit and talk to God
– oturur tanrıya konuşurum
And he just laughs at my plans
– ve o planlarıma sadece güler
My head speaks a language
– Kafam bir dil konuşuyor
I don’t understand
– kafam anlayamadığım bir dil konuşur

P: Ne kadar da trajedik. Beni anlatıyor.

B: Duygularına ne oldu Pete?

P: Pffft. Bilmem.

I just wanna feel
sadece hissetmek istiyorum
Real love fill the home that I live in
– gerçek aşkın yaşadığım yuvayı kaplamasını
Cos I got too much life
– çünkü çok fazla yaşam var
Running thru my veins
– damarlarımda dolaşan
Going to waste
– harcanacak
I don’t wanna die
– ölmek istemiyorum
But I ain’t keen on living either
– ama yaşamanın da meraklısı değilim
Before I fall in love
– aşık olmadan önce
I’m preparing to leave her
– onu terk etmeye hazırlanıyorum
Scare myself to dead
– korkudan dolayı ölüyorum
That’s why I keep on running
– bu yüzden koşturmayı sürdürüyorum
Before I roll eye
– göz gezdirmeden önce
I can see myself coming
– kendimi gelirken görebiliyorum

B: Gerçekten seni anlatıyor olabilir. Ama hiç aşık olmamışsın.

P: Herşeyi anlattım. Tek bunu anlatmadım.

B: Kim o şanslı kız?

P: Şanslı falan değil Buck. Yakın zamanda ölüp gidicem zaten. Niye ona umut vereyim?

B: Çünkü ölmiyeceksin. Aptal aptal konuşma. Ölmiceksin.

P: Dua et Buck. Dua et.

1 Beden 2 Farklı Hayat Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin