Ayağa kaldırdı ve tahtaya doğru fırlattı. Parker yere düştü, telefonu daha çok titremeye başladı Wanda bağrıyor olabilirdi. Yerden kalkmaya çalıştı sırtı ağrıyordu. "Lanet olası örümcek hissi." Diye geçirdi içinden. Olduğundan daha fazla acı hissetdi. Tam ayağa kalkarken sırtında ağırlık hissetdi, adam ayağını koymuş bastırıyordu. Bir diğeri Parker'ın yanına eğilip cüzdanı aldı ve içinden kimliğini çıkardı ve bakmaya başladı cüdanın içine koydu ve yüzüne fırlattı.
Adam Parker'ı ayağa kaldırdı ve saçından tutup kendine çekti.
"Seni tanıyorum evlat. Peter... Benjamin PARKER! Söylesene hayat nasıl gidiyor?"
"Siz... gelmeden önce mükemmel."
"Kahramanlık işleri?"
"Ne saçmalıyorsun? Kahraman değilim. Seni aptal."
Bir anda kendini kapıya çarparken buldu.
"Onu kızdırmış olmalıyım." Diye içinden geçirdi.Ayağa kalktı ve yüzüne hızla gelen tekmeyi hissetdi ve hızlıca yakaladı. Koridordaydı, öğrenciler yoktu, muhakkak kameralarda çalışmıyordu. Harekete geçebilirdi. Adamın ayağından tuttuğu gibi yere attı ve hızla kaçmaya başladı diğerlerinin hayatını kurtarmalıydı ama bu hâlde değil. Zaten fazla uzaklaşamadı, ayağına dolanmış birşey hissetdi. Zincir. "Hadi ya." Dedi ve bir anda geriye çekildi yüzünü yere çarptı, ayağını bir el kavradı, Parker hızlıca döndü. Önce bacağını kendine çekti sonra ileriye doğru savurdu, adamın bacağına çarpıp düşmesini sağladı ve adamın alnı, Parker'ın dizine çarptı ve yere yığlıdı.
Parker hızlıca koştu, yanında biri belirdi ve omuz attı, tam yere düşücekken adamın omzundan tuttu ama düşmesine engel olamadı adamı da yanında getirdi. İkisi beraber merdivenlerden düştü. Parker'ın dudağı patlamıştı, başı dönmeye başlamıştı. Kendine gelemeden üzerine biri atladı ve yüzünü yumruklamaya başladı. Örümcek hisleri yüzünden ağrı artmaya başladı, kontrol edemiyordu. Bazen artıyor bazen de azalıyordu. En sonunda bacağında ayak hissetdi, ayağını yana kaydırdı ve adamı üzerine düşürmeye başardı hemen yerde yuvarlandı ve adamın üstüne geçti fazla birşey göremesede adamı hissedebiliyordu. Yumruklamaya başladı.
Birden ensesinden biri tuttu ve geriye attı, güçlü olduğunu hissetdi. Sırt üstü düştü. Anlı ve burnu kanıyor, dudağı patlamıştı. Adam, Parker'ın ellerini tuttu ve kulağına şu cümleleri söyledi
"Bunların hepsi senin hatan Pete. Sınıf arkadaşlarını kurtarmadın Peter. Kendini kurtardın. Hani yeminin hani onları koriyacaktın? Becereksizin tekisin. Verdiğin sözü bile tutamıyorsun"
Güldü ve çocuğun kafasını son kez ve sert bir şekilde yere vurdu. Parker'ın gözü karardı, ağrıları birden hafifledi. Kendinden geçti.
Parker uyandığında kendini odasında bulmuştu. Kafasını çevirmeye hâli yoktu. Vücudu ağrıyordu. Ağzı kurumuştu. Su içmek için sola dönmesi gerekiyordu, tam döncekken odaya biri girdi. Stark. Yüzünde korku, endişe ve üzüntü belli oluyordu. Parker'ın uyandığını görür görmez yanına oturdu ve elini sımsıkı tuttu. Diğer eliylede saçını okşadı. Parker'ın içi ısındı, rahatladı. Bunun bütün gün devam etmesi için dua etti. Tony sanki bu duasını duymuş gibi devam etti. Sonra Parker'ın yanına biraz daha yaklaştı. Yaralarına baktı. Peter kendi acısı yetmezmiş gibi Tony'nin acısını da hissediyordu.
"Hey evlat... Nasıl hissediyorsun?" Sesi yumuşacıktı.
Parker konuşamıyordu çok ağrısı vardı ve yorgundu. Omuz silkti. Tony, Parker'ın nefes alması için biraz geriye çekildi. Tony iki elini Parker'ın elinin üzerine koydu ve sımsıkı tuttu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
1 Beden 2 Farklı Hayat
Cerita PendekBitti Peter Parker geçmişindeki sorunları unutarak hayatına yeni ve temiz bir sayfa açarak başladı. Ama geçmişindeki sorunlar o sayfaları kirletmek için geri döndü... "Bu beden iki farklı hayata dayanamıyor. İkisinden birinin sonlanması lazım." Bitti