GECE KUŞU

6.Bölüm

Yıldıza dokunup, bol bol yorum yaparak destek olun lütfen!! ❤️

İyi okumalar!! ( ˘ ³˘)♥︎

Uyurken bile çevrenizde olup bitenleri hissedebilirdiniz. Özellikle benim gibi kalabalık ortamda büyüdüyseniz, diğer uyuyan çocukların nefes alışlarına kadar hissederdiniz. İlk zamanlar uyumakta güçlü çeksemde zamanla alışmıştım. Bu sefer beni uyandıran diğer çocukların sesleri değil daha farklı şeyler olmuştu. Tıptı şu an da olduğu gibi tenimi okşayan dokunuşu ve arkasından gelen soğuk nefesi hissetmemem imkansızdı. Gözlerimi hızla açtığımda karşılaştığım karanlık odam ile dejavu yaşıyormuş gibi oldum. Hissettiğim varlık kendini yavaşça geriye çekerken hızla arkamı döndüm. Havaya karışıp buhar olmadan önce heybetli erkek silüetini görebilmiştim. Korkuyla yatağımdan kalkıp cama yapıştım. Gözlerim deli gibi odamı tararken ne ara buraya geldiğimi düşünüyordum. En son arabada uyuyakalmıştım. Beni buraya Logan getirmiş olmalıydı.

Etrafı tarayan bakışlarımla sanki daha demin buhar olan karanlık silüete şahit olmamışım gibi odamda her şey normal görünüyordu. Tek başıma olduğumu bağıran içgüdülerimle biraz daha sakinleştim ama o silüet neyin nesiydi çok merak ediyorum. Amara'ya sormalıydım, her gece bunu yaşayacaksam kafayı yerdim. Yatağıma gidip emekleyerek tırmandım. Yatağımın diğer tarafında olan komidinin üstünde ki suya uzandım, kuruyan boğazımı yeteri kadar ıslattım. Yaşadığım saniyelik gergin anın üstüne soğuk su iyi gelmişti. Suyun hepsini bitirmeyip geri yerine koydum. Tekrar su ihtiyacım olursa aşağı inme gibi bir niyetim asla yoktu. Telefonumu alıp saate baktığımda gece 3.01'di. Neden şaşırmadım acaba?! Gecenin bu saat dilimlerinde perde iyice zayıflıyor olmalı. Bu evde bile rahatsız edildiğime göre kim bilir kendi evimde neler yaşarım. O lanetlenme olayını saymıyorum bile. Korkunçtu! Sırtımı yatak başlığına yaslayıp telefonumla oynamaya başladım. Uykum yoktu. Yaklaşık 4-5 saat uyumuştum. Tekrar uyumam gerekiyordu. Yarın işe gidecektim.

Telefonu komidine koyup yatağıma tekrar kuruldum. O silüetin yine çevremde gezinmesini asla istemiyordum. Beni geriyordu. Kimi germezdi ki? Buraya ait olmayın ruhani bir varlık çevrenizde dolaşıp size dokunuyor... Düşünmemeye çalışıp uyumak için uğraştım. Karanlık beni sarmalamaya hazırlanırken bilincim halen yarı açıktı. Sanki cam açıkmış gibi soğuk hava esip kulağımın kıyısından geçti. Arkasından getirdiği fısıltı ile karışık küçük bir kız çocuğunun çığlığı beni dehşete düşürdü. Hızla açtığım göz kapaklarım hafiften sızladı. Kulağıma dolan yüksek uluma ruhumda yüksek bas etkisi yarattı. Hırsla yataktan kalıp cama koştum. Biri vahşi hayvan tarafından zarar mı görüyordu?! Özellikle de bir kurt tarafından!

Evin arka tarafına bakan boydan camdan ormanı taradım. Bembeyaz örtünün kapladığı karanlık orman tekinsiz görünüyordu. O sıra ağaçların arasından hızla geçen bir silüet gördüm. Küçük bir kız çocuğuydu. Uzun açık renk saçları koşarken arkasından salınıyordu. Hemen arkasından ise kömür karası iki kurt koşuyordu. Tekrar ormanın içinde kaybolduklarında dehşetle kalakalmıştım. O kızın orada ne işi vardı?! Tanrım!! Dolabıma yönelip uzun kalın çoraplarımı polarlı pijamamın altına geçirdim. Kabanımı, atkımı ve beremi bürünüp uzun kar çizmelerimi giydim. Yanıma aldığım polar şal ile odamdan çıkıp koşarak aşağı indim. O kızı orada bırakamazdım. Diğerlerinin hangi odada olduğunu arayacak vaktim yoktu. Her saniye vakit kaybıyken o küçük kızın ölüme yaklaşmasıydı. Mutfağa girip çekmeceleri taradım. Büyük bir et bıçağını ve fener gördüğüm an kapıp arka verandaya ilerledim. Veranda kapısını hafif aralık bırakarak soğuk dışarı attım kendimi. Soğuk rüzgar beni karşılar gibi yüzüme çarpıp bedenimi sarmaladı. Ani soğuk ile şok oldum. Kanada'da yaşıyorsanız kesinlikle kalın giyinmeden dışarı çıkılmamalıydı. Derinden gelen çığlık ile beklemeyi kesip koşmaya başladım. Karda batıp çıkarken ne kadar hızlı olabilirsem o kadar hızlıydım. Gecenin ayazı üstüme binmiş koşan bedenime keskin bıçak misali saplanıyordu. Her derin nefes verişim de sıcak buhar oluşuyordu.