Yıldıza dokunup, yorum yapanlara şimdiden teşekkür ediyorum!! ❤️İyi okumalar!! ( ˘ ³˘)♥︎
Tenimi yalayan rüzgar beraberinde huzuru getiriyordu. Kırpıştırarak araladığım kirpiklerimle nerede olduğumu gördüm. Halen kara kurdun inindeydim. Çevremi saran uzun bitkilerin aralarına beyaz papatyalar serpiştirilmişti. Beni bir kundağa sarar gibi çevremi sarmışlardı. Her meltem esişinde dans ederce sallanıyorlardı. Başımı kaldırıp etrafıma göz attım. Yalnızdım. Dağılmış saçlarımı tarayarak arkaya attım. Henüz omuzlarımdaydı, buraya geldim geleli en fazla üç santim uzamışlardı. Yavaş uzuyorlardı. Geniş oval açıklık cennetten bir parça gibi yemyeşildi. Başımı arkaya atıp yüzüme çarpan güneşin tadını çıkardım. Baharın gelmesine daha çok vardı ve buradan çıktığımda yine kendimi kara kışın ortasında bulacaktım. Akan şelalenin sesi sizi rahatlatan melodiye sahipti. Kayaların arasından kendine yer edinmiş ve gölcüğe akıyordu. Bakışlarım küçük gölcüğü bulduğunda göğsüme öküz oturmuş gibi ağırlık çöktü. Güneş ışığının altında göz alıcı duran bronz ten sıkı kaslarla kaplıydı. Yüzerken hareket eden her bir kas senkronize halde kasılıp gevşiyordu. Bakışlarım bu sefer kıyafetlerini buldu. Baksırı dahil hepsi oradaydı. Yanaklarım ısınırken başımı çevirdim.
"Hey sarışın! Su çok güzel, gelsene!" Gizli mesajlar içeren ses cezbediciydi. Ondan tarafa dönmeden elimi öylesine havada salladım. "Ben yüzmek için yazı bekleyeceğim." dedim umursamazca. Suyun gizlediği bedeninin çıplak olduğu düşüncesi bile utançla dolamam neden oluyordu. Yanına gitsem kesin bayılırdım. Bunu bilmiyormuş gibi bir de yanına çağırıyor uyuz! "Yaza çok var." Israrcı tavrının altında sinsi alayını eklemişti. Yanaklarıma giden ellerim sıkıştırıp bıraktı ardından ellerimi havaya kaldırıp gerinirken abartarak esnedim. "Ben beklerim." derken tekrar uzandım. "Biraz daha uyusam iyi olur." Kaçmanın en iyi yöntemi uyumaktı. Uyku bizi bir çok konudan kurtarmaz mıydı zaten? Mesela üzgün olduğumuzda ya da sıkıldığımızda. Benim şu an ki en geçerli nedenim de utandırmaya çalışan bronz tenli varlıktan kaçmaktı. Ne kadar uyumaya çalıştım bilmiyorum ama zorlamaktan artık başım sersemlemişti. Dilliksiz bir uyku çekmiş ve tüm yorgunluğumdan kurtulmuştum ve şu an tekrar uyuyamıyordum. Logan doğru söylemişti. Karanlıktaki kabuslarımdan bile korumuştu beni. Yaralandığım zaman çektiğim o huzurlu uykudan daha güzeldi.
Arkamda hissettiğim varlık ile kendimi uyuyormuş gibi role bürüdüm. Umarım giyinmiştir. Yoksa bir kalp krizini engelleyemezdik. Her iki yanıma konulan kolun ardından üstüme tırmanan heybetli bedeni hissettim. Bana değdirmese bile yakınlığını hissedebiliyordum. Sanırım üstünde yalnızca kot pantolonu vardı. Teninden kayıp giden damlalar benim tenime konuyordu. Nefesi yanağımı yalayıp geçti. Dudaklarının hafif dokunuşuna iç çekmemek için kendimi sıktım. Bedenimi kasmamaya çalışıyordum ama bu çok zordu. Bir öpücük yanağıma ardından çeneme sınırıma kondu. Bir başka öpücük hemen dudağımın kenarına kondu. Tekrar bir öpücük konduracağını sanırken burnunu burnuma sürttü. Islak saçları alnıma değiyordu. İçten içe öpmesini bekledim. Gerilen bedenim kendini gizlemekten ziyade beklentiyle doluydu. Tekrar ve tekrar öpsün istedim. İliklerime kadar akan enerjisi buram buram tutku kokuyordu. Öpmek için onu durduran neydi? Gözlerimi usulca araladığımda koyulaşmış kahveleriyle buluştum. Yoğun bakan bakışların anlatacak çok şeyi vardı. İnsanların gözleri ayna gibidir derler. Duygularını ve yaşadıklarını anlatır. Anlayabilmek size kalmıştır. Benimse anlayabilmem için zamana ihtiyacım vardı. Özelliklede birazcık yaşanmışlığa.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECE KUŞU
Fantasy☾ Ruh Serisi 2 ☽ Layana Campbell, hemşirelik bölümünden yeni mezun olmuş genç bir kadındır. Artık hem evsiz, hem de işsiz olan Layana, büyük annesinin ona bıraktığı eve taşınır ve yeni bir iş bulur. Dışarıdan zeki, soğuk kanlı ve güçlü duran Layan...