Selamm!! Bir kitabıma daha final yazıyor olmak duygu yüklenmesi yaşamama neden oluyor. Baya uzun bir bölüm oldu. 9.000 kelimelik (39 sayfalık) bir bölüm. Lütfen bol bol yorum yapın. 🥰Umarım bu süreçte benimle olmaktan büyük bir keyif almışsınızdır. ❤️
Yıldıza dokunup, bol bol yorum yapanlara şimdiden teşekkür ediyorum! ❤️
İyi okumalar!! ( ˘ ³˘)♥︎
Kabuslardan kaçmak için girdiğim karanlık ormanın sonuna gelmiştim. Bilinmezlikle dolu olan ormanda karşıma çıkardığı tehlikelerden zor bela kurtulmuş ve her zaman yoluma devam etmiştim. Kimi zaman yara almış, kimi zaman sevdiklerimi kaybetmiştim. Tam çıkmazdayım dediğimde beklemediğim kişiler el uzatmış ve beni düştüğüm çukurdan çıkarmıştı. Ormanın sonuna geldiğimde ise karşıma bir uçurum çıkmıştı. Beni nelerin beklediği belli olmayan dibi görünmeyen bir uçurum. Kendi savaşımın sonuna gelmiştim. Ya atlayıp acı bir sona imza atacaktım ya da kanatlarıma güvenip kara bulutları aşarak güneşli semaya ulaşacaktım.
"Ne düşünüyorsun tatlım?" Annemin sesiyle ona döndüm. Benimkiyle birebir aynı olan mavi gözler endişeliydi. Neden endişeli olduğunu anlamak zor değildi. İyi değildim.
Usulca omuz silktim. "Hiç." Yanıma oturan Mike beni kolunun altına aldı. Diğer eliylede kocaman olmuş olan karnımı okşadı.
"Annecik nasıl? Yine birilerini öldürmek istiyor mu?" Alayla sırıttı. Bakışlarında eksik olan pırıltılar vardı. Kate'in gidişiyle silinen o eğlenceli pırıltılar. Ona her baktığımda o sahne aklıma geliyordu. Colt ona göre daha soğuk kanlı görünsede kardeşinin ölümü onu baya etkilediğini görebiliyordum. Arada dalan bakışları buna kanıttı. Ailenin her bireyiyle göz göze geldiğimde onun yokluğunu hissediyordum. Bu kendimi daha suçlu hissetmeme neden oluyordu. Onlardan uzaktayken yaşanılan gerçeğin bu kader ağır olduğu fark etmemiştim ama her biriyle göz göze geldiğimde ya da konuştuğumda suçluluk duygusuyla boğuluyordum.
"Hayır tabi ki." diye homurdandım.
"O ateşli kanatlar çok havalı dursada uyuşturucu gibi tatlım." Yine aklıma gelen bir başka sahnelerle iyice somurttum. Kanatlarım bana kafayı yedirtecekti. Kara Lordu ilk başta anlamamıştım. Ama zaman geçtikçe kara kanatlar beni ele geçirmeye çalışmış ve bir kaç defa başarılı olmuştu. Birinde kasabayı ateşe veriyordum. Beni her seferinde durduran Logan'dı.
"Yine aynı konuları açma Mike." diye kızdı Amara. Beyaz uzun saçlarını bu sefer salık bırakmıştı. Büyük annemle derin bir sohbetin içindeyken Mike'kı duymuş olmalı.
"Sorun değil Amara dile getirildiğinde kasabayı yakacak değilim." dedim alayla.
"Bak işte öyle bir şey yok. Siz iki bunak kasabadaki kadınların dedikodusuna geri dönün." Elini ileriye doğru hadi hadi derce salladı. İki kadın kaşlarını kızgınca çattı.
"Mike! Domuzlaşma yine."
"Ben sana gösteririm bunağı." Büyük annem çatalını Mike'a attı. Çatalı havada yakalayıp büyük anneme doğru salladı.
"Bana bak Emma ölüp dirilerek en bunak olan sensin." Büyük annem daha da sinirlendi.
"Ben ölmedim seni ahmak çocuk. Ara boyuttaydım!" Hayretler içerisindeydi. Sinir olmuş, yanakları kızarmaya başlamıştı. Bir yaştan sonra yaş meselesi kapris oluyordu sanırım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECE KUŞU
Fantasia☾ Ruh Serisi 2 ☽ Layana Campbell, hemşirelik bölümünden yeni mezun olmuş genç bir kadındır. Artık hem evsiz, hem de işsiz olan Layana, büyük annesinin ona bıraktığı eve taşınır ve yeni bir iş bulur. Dışarıdan zeki, soğuk kanlı ve güçlü duran Layan...