9.Bölüm

1.7K 157 85
                                    


Yıldıza dokunup bol bol yorum yaparak destek olun lütfen!! Şimdiden teşekkür ediyorum! ❤️

İyi okumalar!! ( ˘ ³˘)♥︎

Yaşam ve ölüm...

Yalnızca iki kelime. İnsanlar hayatın hızına kendilerini o kadar kaptırır ki bu iki gerçeği hep unuturlar. Yalnızca hasta yatağında yatan kişiler fark eder bu arada ki ince çizgiyi. Onlar için zaman geçmez. Yalnızca kendi acılarına odaklıdırlar. Ölüm onların gözüne daha yakındır ama bu yolda yürüyen bir insana araba çarpıp saniyeler içinde o çizginin öteki tarafına geçmeyeceği anlamına gelmiyor. Kimsenin bir garantisi yoktur.

İki haftalıkta olsa ruhlarla aşık atan benim bile garantim yoktu. Tenimi yalayan ürpertici serinlik ölüm meleğinin öpücüğüydü. Ben buradayım diyordu. Her zaman buradayım.. Bedenimi saran yoğun acıyla bilincim bir gidip bir geliyordu. Çevremde ki koşturmacayı takip edemiyordum. Sıcak kolların arasında bir buz kütlesi gibi tir tir titriyordum. "Dayan güzelim." dedi kulağımın dibinde ki kadifemsi sesi. Bu küçücük tını acımı dindiren merhem gibiydi. Yaşadığım yoğun dejavuyu ölüm meleğini hissederken bile yok sayamazdım. Bazen yaşadığınız anı aynı şekilde tekrar yaşıyormuş gibi hissedersiniz ya hani şu an aynı öyleydim.

"Ne oldu ona böyle?!" Amara'nın endişeli sesi kulağıma doldu. Gördükleri karşısında yaşadığı dehşet sesine yansımıştı. Kulaklarım uğuldayıp dibimde ki sesi anlamazken, sıcak kollar arasında bir yere taşındığımı hissettim. Bedenime çarpan yoğun soğuk bedenimin her yanına bıçak saplanıyormuş etkisi yarattı. Göğsümde ki keskin acıyla inledim. "Şşht. Yanındayım." Sanırım hastaneden çıkmış ve hareket anındaydık. Başım Logan'ın omzuna yaslıydı. Kedi gibi kollarının arasına büzüşmüş soğuktan korunmaya çalışıyordum. Acının yanında hissettiğim yoğun soğuk bambaşka bir şeydi. Kanada soğuğu gibi bedeninizi uyuşturmuyor sanki zehirliymiş gibi bedeninizin her yanında dolaşıp hayat enerjinizi emiyordu. Zorlukla araladığım gözlerim ile etrafı taradım. Hastanenin çevresinde sanırken bambaşka bir manzarayla karşılaştım. Bilincim bu kadar mı kayıktı?

"Kapıyı aç Amara!" Kulağımın dibinde ki Logan hiddetle kükredi. Gördüğüm tek katlı taş ev dağ evi tipindeydi. Koyu kahve taş evin çevresini sarmaşıklar sarmıştı. Kızıl kiremit çatısı üçgenimsiydi hemen ortada yuvarlak çatı katının camı bulunuyordu. Gözlerim tekrar kararırken bilincim kendini boşluğa saldı.

Ölüm ve yaşamın arasında ki ince çizgide yürürken zaman sizin için yoktur. Çevrenizde algıladıklarınız hayal meyaldir. Sırtımın yaslı olduğu yatak pamuk tarlasını hatırlatırca yumuşacıktı. Yatakta kıpırtı hissettiğimde gözlerimi açmaya çalıştım. Benim gibi biriyseniz en ufacık kıpırtının bile kaynağını arardınız. Çevreme sarılan cayır cayır yanan kollar ile yanağım sert çıplak göğse değdi. Burnuma dolan belli belirsiz ormanın kokusu benin sahibi kim olduğunu fısıldadı.

"Yanından kalkma. Sıcağına ihtiyacı var." dedi uzaktan bir ses. Amara'nın sesiydi. Bu insanlar ikinci kez hayatımı kurtarıyordu. Onlara çok şey borçluydum."Ölüm soğuğundan kurtulması çok zor olacak." Bedenimi saran zehirli soğuk bu muydu? Sanki bir daha hiç ısınmayacakmış gibi hissediyordum. Gelen ürperti ile cehennemi andıran sıcağa daha çok sığındım. Sırtımın çevresini saran kaslı kol daha da sıklaştı. Alnımda hissettiğim dudaklar merhem gibi geldi. Hiç çekmesin istedim. Tenime işlenen dokunuş ikinciydi. "İyileşecek." dedi hemen dibimde ki ses. O sesin sahibinin Logan olması karnımda kıpırtılara neden oluyordu. Bu halimde bile tuhaf şeyler hissetmeme neden oluyordu. Yine beni almak isteyen karanlık gelip çevremi sardı. Diğer karanlıklardan farklıydı. Yıldızları vardı. Acılarımı almak isterce beni kendine gömüyordu. Giden bilincime engel olamadım.

GECE KUŞUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin