1.Bölüm

636 56 9
                                    

Derin öleli 5 ay olmuştu. Bu sırada 3 kardeş çok zor zamanlar yaşamışlardı. 

Duru kaç kere kriz geçirip hastaneye yatmıştı. Saymayı bile bırakmışlardı. Deniz eskisi kadar olmasa da hala şakalar yapıyordu. İlk haftalarda ağzını bile açmıyordu. Duman ise fark ettirmese bile en kötü oydu. Kardeşleri için güçlü durmaya çalışıyordu sadece. 

Ayperi'ye söylemek onlar için çok zor olmuştu. 1 ay ağzını bile açmamıştı. Düzgün bir şey yememişti. Duman olmadan uyumuyordu. Ki hala da öyle. Daha yeni düzgün konuşmaya ve yemek yemeye başlamıştı. 2 yaşındaki kız hayata küsmüştü resmen. 

Çağatay kardeşinin intikamını almak için Serkan'ı çok aramıştı. Ama hiç bir yerde bulamamıştı. Sanki yer yarılmışta içine girmişti it herif(Hala çok sinir oluyorum Serkan'a.). Girmediği delik, gitmediği yer kalmamıştı. Herkes onun pes ettiğini düşünüyordu ama o ve Tolga gizliden gizliye hala araştırıyorlardı nerde olduğunu. 

Asel ve Duman bu süreçte daha da yakın olmuşlardı. Duman kardeşlerini sakinleştirirken onu sakinleştirebilen tek kişi Asel olmuştu. Simay ve Sinan da olabildiğince onların yanında olmaya çalışmışlardı. Onların asıl yanında durdukları kişi Mert'ten başkası değildi. Sinan en başından beri Mert'in Derin'e olan duygularını biliyordu. Bu yüzden Mert'in yanından 1 dakika bile ayrılmamıştı.

Mert ise en fenalarıydı. Ne düzgün yemek yiyordu ne de uyuyordu. Bir ara çok fazla içki içiyordu ama onu da bıraktı. En sonunda dayanamayıp psikolojik tedavi almaya başladı. Kendi isteğiyle almaya başladığı için herkes biraz şaşırmıştı ama bir şey demediler. Ne de olsa sevdiği kadın son sözlerinde onu sevdiğini söylemişti. Bu atlatması kolay bir şey değildi. 

---Şimdiki Zaman---

3 kardeş sabah erkenden gelip kardeşlerinin mezarını ziyaret etmişlerdi. Kimse konuşmuyordu. Sadece oturmuşlardı ve yazan yazılara bakıyorlardı. Duman telefonundan bugünün tarihine baktığı zaman bir iç çekti. 

4 Nisan

Bugün onların doğum günüydü. Dördü beraber kutlayamayacaklardı bile. 

"Hadi gidelim. Daha okula gidicez." dedi Duman kardeşlerinin omzuna dokunarak. 

"Neden hala o lanet okula gidiyoruz? Bize koca bir miras bıraktı. Ömrümüzün sonuna kadar yeter bize o miras." dedi Deniz isyan ederek.

"Bize koca bir miras bıraksa bile okulumuzu bitirmemiz gerektiğini çok iyi biliyordu Deniz." dedi Duru bıkmış bir sesle. Deniz her mezarlığa geldiklerinde böyle yapıyordu. 

"Offff. Gidelim hadi." dedi Deniz ayağa kalkarken. Duman Duru'nun kalkmasına yardım etti ve arabaya bindiler. Duman her zamanki gibi sürücü koltuğundaydı. Deniz yan koltuğunda Duru ise arkada oturuyordu. Derin'in sürekli kullandığı arabayı kullanmadıkları için rahatlıkla öne oturuyorlardı. 

"Hiç Cemle konuştunuz mu? Cenazeden sonra onu hiç görmedim." dedi Duru merak ederek. 

"Ben konuştum. Charles ile beraber İngiltere'delermiş. Bir sıkıntı olursa direk arayın geliriz dediler." dedi Duman. Her ne kadar Cem'den haz etmesede kardeşinin ona ne kadar değer verdiğini bildiği için ara sıra konuşuyorlardı. 

"Çağatayla konuştunuz mu hiç?" dedi Deniz bu sefer. 

"Onla ben konuştum en son. İti aramayı bir süre ara vermiş. Tekrar devam edicekmiş ama." dedi Duru camdan dışarı bakarak. 

"Kaç zamandır aralıksız arıyor. Bir süre ara vermesi onun içinde iyi olur." dedi Duman.

"Onu bunu geçte senin Aselle aranda ne var Duman Bey?" dedi Duru kafasını koltuklar arasındaki aradan uzatarak. Duru'nun bu sorusu üzerine Duman'ın aklına bir anı geldi.

--Flashbeck--

Ayperi'yi kurtarmışlardı ve şimdi Duman ve Derin arasında yatıyordu Ayperi.

"Şştt! Bana bak. Senin şu ressamla aranda ne var? Çabuk söyle." dedi Derin gülerek. 

"Yok öyle bir şey Derin." demişti Duman hafif sinirli bir şekilde. Aklına Asel'in onu öpüp kaçması gelince gülmeye başlamıştı.

"Hasss- Sizi aranızda bir şey olmuş. Hemen dökülüyorsun." dedi Derin yatakta oturur pozisyona gelirken. 

"Senin gözünden de hiç bir şey kaçmıyor." dedi Duman göz devirirken. O da oturur pozisyona gelmişti. "Onları kapının önüne kadar çıktığım zaman hepsi arabaya binmişti. Asel en son binmeden önce beni yanağımdan öptü ve koşarak arabaya bindi. Bu kadar işte." dedi Duman kafasını arkadaki duvara yaslayarak.

"Bu kız sana yanık sen de ona. Bir an önce açıl. Yoksa kaparlar çok üzülürsün." dedi Derin kocaman gülümsemesiyle. 

-- Flashbeck Son--

"Lan daldın gittin. Cevap ver soruma." dedi Duru sinirli bir şekilde.

"Seviyorum ve en kısa zamanda açılcam Duru." dedi Duman. Hatırladığı anı yüzünden suratında ufak bir tebessüm oluşmuştu.

"Sen ciddi misin? Bana bak seni üzerse bende onu üzerim haberin olsun." dedi Duru dalga geçerek. 

"Turunç kafada seni üzerse bende onu üzerim." dedi Deniz Duru'ya göz kırparken.

"Sinan ne alaka lan şimdi?" dedi Duman şüpheli bir bakış atarak.

"Bir alaka değil Duman. Sen gözünü yoldan ayırma. Sonra kaza falan yaparız mazallah." dedi Duru hızlı bir şekilde. 

"Ben anladım anlıycağımı Duru Hanım." dedi Duman direksiyonu sıkarken. Deniz ufak bir kahkaha attı. 

"Senin var ya ilk doğduğuna yemin edebilirim Duman." dedi Deniz gülerken. 

"Bundan bende şüpheliyim." dedi Duman düşünceli bir sesle.  

"Tolga mesaj atmış." dedi Deniz bir süre sonra.

"Ne yazmış?" dedi Duru merakla.

"Dersleriniz bitince direk eve gelin. Size vermem gereken şeyler var." dedi Deniz telefonundan mesajı okuyarak. 

"Noldu acaba?" dedi Duru.

"Eve gidince öğrenicez Duru." dedi Duman. 

^^^^^^^^^^^^^^^^^^

İlk bölümde benden bu kadar çıktı arkadaşlar. 


Muhteşem Dörtlü İkinci RoundHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin